Ülkemizin kanayan yaralarından biri olan kadın cinayetleri, her geçen gün hızla artıyor. Bunun sebeplerini hepimiz az çok biliyoruz. Yaratılmak istenilen bu korku ikliminde, kadınlar kurban rolunde olurken erkekler de katil, cani rollerinde olup, ortaya korkunç bir tablo çıkıyor.
‘‘kadın mıdır kız mıdır, kadınlar herkesin içinde kahkaha atmayacak, o saatte orada ne işi varmış’’ gibi gibi hedef gösterici söylemlerle kadın cinayetleri giderek arttı. Tabi yargınında caytırıcı cezalar vermemesi, katilleri koruyan, kadınları korkutan bu sistemdeki yerini unutmamak lazım.
Birçok kadın cinayeti vakalarında faillere ceza vermeyerek, diğer potansiyel faillere cesaret vererek, kadın cinayetleri arttı. Bu yüzden ‘kadın cinayetleri politiktir’ Diyor kadınlar. Çünkü bir takım elbise ve kravatla, pişmanım diyerek işin içinden çıkılıyor.
Mesela geçen yıl olan bir olaydan bahsedelim. İstanbul Marmaray İstasyonu’nda güvenlik görevlisi olan Gülhan Karadereli’yi, aynı yerde çalışan temizlik görevlisi Çetin Akay tarafından defalarca taciz edilip, tehdit ediliyor. Karadereli, Akay tarafından rahatsız edildiği için defalarca karakola başvuruyor. Yine de işe yaramıyor. Gülhan Karadereli, Marmaray İstasyonu’nda güvenlik görevlisi olarak çalıştığı esnada Çetin Akay tarafından bıçaklı saldırıya uğruyor. Yüzünden aldığı bıçak darbesiyle genç kadın kanlar içerisinde yere yığılıyor. Ve Karadereli’nin yüzüne tam tamına 40 dikiş atılıyor. Suçu işleyen caninin ise 11 ayrı suç kaydı olduğu tespit ediliyor. Yani sıkıntılı bir tip. Bunu artık öngörebilmeliyiz.
Suç kaydı bulunmasına rağmen, kadını ölümle tehdit etmesine rağmen 6284 sayılı kanun uygulanmamış. Ve aslında tıpkı diğer olaylar gibi göz göre göre olmuş. Tek tesellimiz ise kadının hayatta kalması.
Geçen gün karar davası görüldü. Ve davada fail hukukla, adaletle şu sözleriyle dalga geçti resmen: ‘’maddi ve manevi elimden ne geliyorsa onun sağlığı için harcamaya hazırım. İsterse böbreğimi satarım. Ben affetsin evlenmeye de hazırım’’ dedi. Trajikomik bir durum.
Karar davasında Fail Çetin Aktay kadını tasarlayarak öldürmeye teşebbüsten 18 yıl 6 ay ve ısrarlı takipten 2 yıl 6 ay ceza aldı.
6284 sayılı kanun kadınları koruyan, şiddetin önlenmesine dair uygulanması gereken bir kanun.
Yaratılmaya çalışılan durum kadınların toplumda korkuyla kontrol edilip, erkeklerin insafına bırakılmaya çalışılıyor. Çalışılıyor diyorum çünkü kadınlarımız çok güzel direnip, ses çıkartıyor. Bu kadın kırımına pabuç bırakmıyorlar, sinmiyorlar...
Kadınların içerisinde bulunduğu bu güvensiz toplum herkesi etkilediğini unutmayalım. Bu toplumu geliştiren, büyüten, besleyen başat bir kesimin, kendinde olmayan hiçbir şeyi başkasına veremez. Çocuklarımızın güven içinde, mutlu, huzurlu ve her anlamda sağlıklı olması onlara can veren kadınların psikolojisine, sağlığına bağlı.