(Araştırma ve Değerlendirme)

        Allah’ın inayeti,sonra da Osmanlı Devleti olmasaydı Arap Yarımadası şimdi bir Portekiz ya da İspanya sömürgesi olurdu.Maazallah !..

      Osmanlı Devleti olmasaydı, Kuzey Afrika şimdi bir Hıristiyan toprağı olurdu.

      Osmanlı Devleti ve onun şerefli, mücahid, yüce sultanları olmasaydı, Araplar şu anda ya Hıristiyan ya da Şii olurlardı. Bu geniş Arap toprakları muhtemelen Portekiz, İspanya, Fransa, Hollanda, İngiltere ve İtalya’ya bağlı tümden. Hıristiyan bölgeler ve eyaletler olurdu. Diğer bazı bölgeleri de Şia Hilali içinde, İran’a ve Farslara bağlı vilayetler olurdu.

        Osmanlı’nın; 1517 ile 1917 yılları arasında Portekiz, Hollanda ve İngiltere işgallerine karşı Yemen’i, Haremeyn’i Mekke’yi ve Medine’yi savunurken verdiği kayıplar ve şehitler onun Avrupa fetihlerine karşı verdiği şehitlerden ve kayıplardan çok daha fazladır.

Sonra da kalkıp Osmanlı Devletini haksızca ve iftira ederek Arap ülkelerini işgal etti, zenginliklerini sömürdü, Arapları köleleştirdi ve cahil bıraktı diye itham etmek, doğru bir yaklaşım değildir.

         Osmanlı Devleti yıkılalı bir asır oldu, Araplar bu uzun süre içinde

Hiçbir şey başaramadılar, sadece bu uzun süre boyunca Batının sömürgesi oldular.

      Sonuç itibariyle,Arap halklarını onlar fakirleştirdiler, cahil bıraktılar, sömürdüler, onları birbirleriyle boğazlattılar;  birbirlerini öldüren, gruplara ve kabilelere ayırdılar. Oysa onlar Osmanlı Devleti sayesinde tek millet, tek toprak ve tek yürek idiler.

Osmanlı’nın cihatla, İslam bayrağını dalgalandırmakla geçen 500 yılını, son 50 yıldan ibaret görmek haksızlıktır.

      Yüz milyondan fazla insanın onlar sayesinde, İslam’ı seçmiş olmasını görmezden gelmemiz haksızlık olur.

İstanbul’un Kuzeyi Sisli Bir Perdeyle Güne Merhaba Diyecek İstanbul’un Kuzeyi Sisli Bir Perdeyle Güne Merhaba Diyecek

Şia mezhebinin Arap ülkelerindeki yayılmasına karşılık Osmanlı’nın rolünü görmezden gelmemiz haksızlıktır.

Endülüs’ü savunan yegâne devlet olan ve kovulan pek çok Endülüslüyü kurtaran, Tunus ve Cezayir gibi ülkeleri İspanya işgalinden kurtaran Osmanlı’ya sövmek,haksızlıktır.

İslam Dünyasına karşı düzenlenen yirmi beşten fazla Haçlı Seferine tek başına karşı koyan, onları geri püskürten ve nihayet Tunus gibi Cezayir gibi ülkeleri İspanya işgalinden kurtaran Osmanlı’ya sövmek,haksızlıktır.

En son Sultanı Filistin’in korunmasının bedeli olarak tahtını veren ve onu Yahudilere bırakmayan Osmanlı’ya sövmek  tarihsel bir hata  ve nankörlüktür.

Arap eğitim programlarının Bayezid’i, Selim’i, Abdülhamid’i, Kanuni’yi zikretmemeleri, üstüne üstlük, öğrencilerimizin Osmanlıyı sömürgeci olarak bilmeleri  yine haksızlıktır.

Programlarımızda çocuklarımıza Fransa’nın ve İngiltere’nin faziletlerini öğretirken, Osmanlı’nın olumsuzluklarını anlatmamız haksızlıktır.

Sultan Abdülhamid ;Arap ülkelerini kast ederek: Eğer biz bu topraklardan çekilirsek, oralar gelecek yüz yıl boyunca İslam’ı da, istikrarı da tanıyamazlar… Dediği gibi olmadı mı? Allah ümmetin izzetini ve dinini koruyan Sultan Abdülhamit Han’a ve diğer İslam önderlerine rahmet eylesin.

Biz kesin olarak inanıyoruz ki, Osmanlı Hilafeti, İslam Hilafetinin bir devamıdır. Bazılarında görülen hatalar, bireysel tasarruflardır ve bunlar, asla ümmeti de, Hz. Ebubekir’den Sultan Abdülhamit’e kadar herhangi bir İslam Hilafetini de lekelemez; lekeliyemez!..

Avukat  Zeki Uçar YeniYüzyıl Partisi  ve Osmanlı Teşkilatı  Genel Başkan Vekili

Kaynak: Haber Merkezi