Uzun yıllar boyunca muhafazakâr medyanın önemli kalemlerinden biri olarak tanınan ve bir dönem “Akil İnsanlar Heyeti” içinde yer alan Abdurrahman Dilipak, sosyal medya hesabı üzerinden hem iktidara hem de muhalefete yönelik sert eleştirilerde bulundu. Dilipak’ın “Siyaset çözüm değil, artık doğrudan sorun üretiyor” tespiti, siyasi arenada yankı bulmaya devam ediyor.
“Bu Kadrolar Kendilerine Hayrı Yokken, Ülkeye Nasıl Olsun?”
Dilipak’ın en dikkat çeken ifadelerinden biri, siyasetin bugünkü aktörlerine yönelik “ahı gitmiş, vahı kalmış” tanımı oldu. Bu ifadeyle siyaset kurumunun yıprandığını ve artık halkın beklentilerine karşılık veremediğini vurgulayan Dilipak, “Kelin ilacı olsa kendi başına sürer” diyerek mevcut siyasetçilerin ülke sorunlarını çözmekten uzak olduklarını savundu.
“SİYASET ÇÖZÜM DEĞİL, SORUN ÜRETİYOR! Siyasetin 'ahı gitmiş, vahı kalmış'. Bu partiler ve bu kadrolar kendi sorunlarını bile çözemezken, nasıl ülke sorunlarını çözebilir ki! Kelin ilacı olsa önce kendi başına çalar.”
Dilipak, siyasetin artık halkın derdine derman olmadığını, bilakis yeni sorunların kaynağı haline geldiğini belirtiyor. “Gölge etmeseler kimse başka ihsan istemiyor” diyerek siyasetçilerin pasifliğine ve halktan kopukluğuna da dikkat çekti.
Sistem Eleştirisi: “Yalnızca Yönetenler Değil, Yapı da Çürük”
Dilipak’ın açıklamaları yalnızca kişilere yönelik değil, sistemin kendisine de eleştiriler içeriyor. Mevcut siyasi yapının artık çözüm üretme kapasitesini kaybettiğini vurgulayan yazar, “Bu partiler ve bu siyaset anlayışı ile ülkenin geleceği inşa edilemez” mesajını veriyor. Ona göre sorun, sadece liderlerde ya da partilerde değil; siyaset üretme biçiminde, etik anlayışta ve vizyon eksikliğinde.
Muhalefet de Payını Aldı
Söz konusu eleştiriler yalnızca iktidarı hedef almadı. Dilipak, muhalefetin de alternatif üretmekten uzak olduğunu, iktidarın boşalttığı alanı doldurmak bir yana, kendi iç sorunlarıyla meşgul olduğunu ifade etti. Bu açıdan bakıldığında, Dilipak’a göre Türkiye’de siyasi temsil ve çözüm üretme mekanizmaları tümüyle tıkanmış durumda.
Bir Dönemin “Akil İnsanı”ndan Bu Eleştiriler Neden Önemli?
Dilipak, 2013 yılında çözüm süreci çerçevesinde kurulan ve hükümet tarafından atanan "Akil İnsanlar Heyeti"nin Doğu Anadolu temsilcilerinden biriydi. O dönem devleti temsilen sahaya inen, halkla temas kuran ve çözüm sürecine destek veren Dilipak’ın bugün geldiği noktada bu denli keskin bir eleştiri dili kullanması, siyasi sistemdeki tıkanıklığı gözler önüne seriyor.
Peki, Ne Olmalı?
Dilipak açıkça mevcut yapının yerine ne konulması gerektiğini belirtmese de ima ettiği şey, siyaset üstü bir toplumsal farkındalık ve yeni kadroların önünün açılması gerektiği. Halkın siyasetçiden çok, artık kendi kendine yeterlilik yollarını araması gerektiğini ifade ediyor gibi.