Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Elazığ Harput Dini İhtisas Merkezi'nde aday din görevlileri için yapılan yemek ihalesi, kamuoyunda tartışma konusu oldu. 5 yıldızlı otelleri aratmayan yemek şartnamesi ve 2 milyon 654 bin 75 TL'lik toplam maliyetiyle dikkat çeken ihale, hem menüsü hem de kalite kriterleriyle gündem yarattı.
Her Gün Ziyafet: Günlük 88 Bin 500 TL’lik Sofra
Sözcü gazetesinin haberine göre, Harput Dini İhtisas Merkezi'nde görev yapacak din görevlilerine sunulacak yemeklerin günlük maliyeti 88 bin 500 TL'ye ulaşıyor. 30 gün üzerinden hesaplandığında, sadece bir aylık yemek bedeli 2,6 milyon lirayı aşıyor.
Yemek ihalesi için hazırlanan şartname, sıradan bir kamu yemeği hizmetinden çok, üst düzey davet sofralarını andırıyor. Etin ve sebzenin kalitesinden sunumuna kadar her detayın özenle belirlendiği şartnamede, ürünlerin tazeliği ve görünüşü konusunda oldukça katı kriterler yer alıyor.
Etler Sıkı, Tavuklar Dolgun Olacak
İhalede özellikle et ürünlerine dair beklentiler dikkat çekici: Etin "sıkı kıvamlı, kesik yüzeyi kabarık ve rengi açık pembe-kırmızı" olması, üstelik 36 aydan küçük sığırlardan elde edilmiş olması gerekiyor. Tavuk ürünlerinde ise “dolgun butlu ve yuvarlak göğüslü” tanımlaması yapılmış. Kısacası, etlerin market standardının çok üzerinde kaliteye sahip olması şart koşulmuş.
Sebze, meyve ve bakliyat ürünlerinin de piyasadaki en kaliteli, en taze ve yeni mahsul olması isteniyor. Menüde kullanılan tüm ürünler “en üst düzey mutfak” anlayışıyla belirlenmiş durumda.
Restoranları Aratmayan Menü: Fajita’dan Köfteye
Yemek listesi ise neredeyse gurme restoranları kıskandıracak cinsten. İşte şartnamede örnek olarak sunulan bazı menüler:
-
Et saç tava, şehriyeli pirinç pilavı, tarhana çorbası, portakal
-
Et fajita, kremalı mantar çorbası, elma
-
Harput köfte, soslu makarna, yoğurt
-
Çiftlik kebabı, salçalı bulgur pilavı, cacık
-
Tas kebabı, domates çorbası, ayran
Bu menüler haftanın dört günü et yemeği içerecek şekilde planlanmış. Ayrıca yoğurt, ayran, cacık gibi fermente ürünler ve taze meyve tüketimi de ihmal edilmemiş.
Kamu Kaynaklarıyla Lüks Ne Kadar Uyumlu?
Toplamda yüzlerce aday din görevlisinin faydalanacağı bu yemek hizmeti, kamuoyunda “israf mı, gereklilik mi?” tartışmasını da beraberinde getirdi. Özellikle ekonomik sıkıntıların yaşandığı bir dönemde, kamu kaynaklarıyla lüks sayılabilecek nitelikteki yemeklerin hazırlanması, bazı kesimlerin tepkisini çekti.
Eleştirmenler, kamu kurumlarının mütevazı bir yaşam biçimini teşvik etmesi gerektiğini savunurken; Diyanet yetkilileri ise verilen hizmetin "eğitimde kalite" anlayışıyla uyumlu olduğunu öne sürüyor.