Özdağ’ın sözleri, sadece bir siyasi eleştiri değil; aynı zamanda Türkiye’de muhaliflere yönelik adalet anlayışına dair derin bir sorgulama içeriyor.

Tutuklu olduğu Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan yaptığı paylaşımda Özdağ, Türkiye’de muhaliflerin sistematik olarak dışlandığını ve anayasal haklarının fiilen askıya alındığını vurguladı. Özdağ’ın "Biz bu ülkenin zencileriyiz" benzetmesi, hem toplumsal bir ayrımcılığa hem de siyasal dışlanmışlığa dikkat çeken sert bir eleştiri olarak öne çıktı.

“Anayasa Kâğıt Üzerinde Kaldı”
Ümit Özdağ, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

“Biz muhalifler bu ülkenin zencileriyiz. Kendimizi hâlâ anayasanın tanımladığı şekilde yurttaş sayıyoruz. Ama öyle değil. Anayasal haklarımız askıda. Hâlâ yürüyüş hakkı anayasal hakkımız diyoruz. Oysa artık anayasal haklarımızın hangisini ne kadar kullanabileceğimizi iktidar belirliyor.”

Bu sözlerle Özdağ, anayasanın teorik olarak sunduğu hakların, pratikte iktidarın takdirine bırakıldığını savundu. Muhalefetin en temel demokratik haklarını kullanmasının bile “suç” kategorisine alınmasına tepki gösterdi.

“Muhaliflere Ayrı Hukuk”
Aynı açıklamada Özdağ, iktidar ile muhalefet arasında “çifte standartlı bir hukuk sistemi” oluşturulduğunu öne sürdü. Zafer Partisi üyelerine yönelik uygulamaları örnek vererek yaşananları şöyle anlattı:

“Zafer Partisi İlçe Başkanı 'Kahrolsun İstibdat, Yaşasın Hürriyet' pankartı açıyor. Gösteri ve Yürüyüş Kanunu’nu ihlalden gözaltına alınıyor, Cumhurbaşkanına hakaretten mahkemeye sevk ediliyor. Zafer Partili gençler ‘Özdağ’a Özgürlük’ pankartı taşıyor, Kabahatler Kanunu’nun gürültü maddesinden para cezası kesiliyor.”

Benzer eylemleri iktidara yakın çevrelerin gerçekleştirdiğinde herhangi bir yaptırımla karşılaşmadığını vurgulayan Özdağ, bu tabloyu “bir millet, iki hukuk” olarak nitelendirdi.

“Adaletsizlik Sadece Muhalefeti Değil, Hepimizi Tehdit Ediyor”
Özdağ, sözlerinin devamında adaletsizliğin sadece muhalefeti değil, tüm toplumu tehdit ettiğine dikkat çekti. Türkiye’nin en büyük iki sorununu “ekonomi” ve “adalet” olarak tanımlayarak şu çağrıyı yaptı:

“Adaletten şüphe edilen bir ülkede ne refah kalır ne güvenlik ne de huzur. Cumhur İttifakı’na oy veren insanlar da ‘Yeter artık, bir millete iki hukuk uygulanamaz’ dediğinde Türkiye’nin geleceği aydınlığa yönelecek.”

“Vicdanlar Kanıyor”
Ümit Özdağ’ın açıklamasındaki bir başka dikkat çeken nokta, “beyazlar arasında bile” vicdanların rahatsız olmaya başladığına dair gözlemiydi. Bu ifadesiyle Özdağ, sistemin adaletsizliğine ses çıkarmaya başlayan bazı iktidar yanlılarının bile artık eleştiri getirmeye başladığını öne sürdü.

Sonuç: Tutuklu Muhalefet Liderinden Umut ve Direniş Mesajı
Türkiye siyasetinde sıkça tartışılan hukukun tarafsızlığı ve demokratik haklar konusu, Özdağ’ın tutukluyken yaptığı bu açıklamayla bir kez daha gündeme taşındı. “Zenci” benzetmesi ile yaptığı sistem eleştirisi, ülkedeki kutuplaşmayı ve adalet algısındaki derin yarılmayı gözler önüne serdi.

Ümit Özdağ’ın çağrısı ise net: “Bu düzen değişmeli. Tek bir millet, tek bir hukuk olmalı.”