özDİYARBAKIR/ÖZEL HABER – Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yaşanan tıbbi ihmal, bir ailenin hayatını kâbusa çevirdi.
SAĞ BACAK AMELİYATINA GİRDİ VEFAT HABERİ GELDİ
Hukuki mücadelenin devam ettiği süreç şöyle gelişti:
2 Ağustos 2024 tarihinde sol kalça kemiği kırığı teşhisi ile ameliyata alınan hasta, doktorların ameliyat sırasında sağ bacakta da kırık/çatlak olduğu gerekçesiyle ek müdahalede bulunması sonucu saatlerce süren bir operasyon geçirdi. Planlanan 3 saatlik ameliyat 9 saat sürerken, hastane yetkilileri ameliyat sonrası hastanın ailesine vefat ettiğini bildirdi.
ÖLDÜ DENİLDİ, YOĞUN BAKIM ÜNİTESİNDE ÇIKTI!
Bu acı haber karşısında büyük bir şok yaşayan hasta yakınları, cenaze işlemlerini başlatırken, 3 gün sonra morga gittiklerinde kendilerine teslim edilmek istenen cenazenin hastalarına ait olmadığını fark etti. Yapılan incelemeler sonucu "öldü" denilen hastanın yoğun bakım servisinde yaşamakta olduğu ortaya çıktı.
KAYITLAR YANLIŞ TUTULDU
Hastane yönetimi, yaşanan olayın ameliyat sonrası kayıtların yanlış tutulmasından kaynaklandığını belirtirken, hasta ve ailesi büyük bir mağduriyet yaşadı. Ameliyat sonrası sağlık durumu kötüleşen ve yatalak hale gelen hasta, aylar süren tedavilere rağmen sağlığına kavuşamazken, ailesi hem maddi hem manevi büyük sıkıntılar çekiyor.
SAĞ BACAK AMELİYATINA GİRDİ VEFAT HABERİ GELDİ
2 Ağustos 2024 tarihinde sol kalça kemiği kırığı teşhisi ile ameliyata alınan hasta, doktorların ameliyat sırasında sağ bacakta da kırık/çatlak olduğu gerekçesiyle ek müdahalede bulunması sonucu saatlerce süren bir operasyon geçirdi. Planlanan 3 saatlik ameliyat 9 saat sürerken, hastane yetkilileri ameliyat sonrası hastanın ailesine vefat ettiğini bildirdi.
Konuya ilişkin açıklama yapan hasta yakınının avukatı Hasan Dağdelen, yaşanan olayın açık bir ihmal ve sağlık skandalı olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“SORUMLULARIN EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILMASINI İSTİYORUZ”
Müvekkilim, ilk olarak yalnızca sol kalça kemiği kırığı teşhisiyle ameliyata alınmış ancak ameliyat sırasında sağ kalça kemiğine de müdahale edilmiştir. Bu süreçte ne hastanın ne de yakınlarının izni alınmıştır. Ayrıca 3 saat süreceği söylenen ameliyat 9 saat sürmüş ve sonrasında hasta yakınlarına müvekkilimin vefat ettiği bilgisi verilmiştir. Bu ağır ihmal zinciri sadece hukuken değil, vicdanen de kabul edilemez. Üstelik günlerce cenazeyi teslim almak için bekleyen aileye müvekkilimin aslında hayatta olduğu gerçeği, ancak yoğun bakım servisinde bulunmasıyla ortaya çıkmıştır. Bu kabul edilemez hatalar zincirinin sorumlularının en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyoruz."
Hasan Dağdelen, hukuki sürecin başladığını ve hasta ile ailesinin uğradığı büyük mağduriyetin hem maddi hem de manevi olarak giderilmesi için tüm yasal haklarını sonuna kadar kullanacaklarını belirtti.
Hasta yakınları ise yaşanan bu ihmalin bir daha kimsenin başına gelmemesi için yetkililerden acil adımlar atılmasını bekliyor.
