İş Bankası’ndan Kayyum İddialarına Yanıt: "Kurucu İntifa Senetleri Üzerinden Yapılan Söylemler Gerçek Dışı"

İş Bankası, son günlerde kamuoyunda ve bazı basın organlarında yer alan kayyum atama iddialarına yazılı açıklamayla yanıt verdi. Banka, özellikle Mustafa Kemal Atatürk’ün vasiyeti ve kurucu intifa senetleri üzerinden yapılan eleştirilerin, hem maddi hem de hukuki temelden yoksun olduğunu vurguladı. Banka, 1991’den bu yana uygulanan esas sözleşme hükümlerinin, yargı ve denetim kurumları tarafından da geçerli kabul edildiğini belirtti.

Kayyum İddiaları ve Kamuoyundaki Tartışmalar
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından Türkiye’deki siyasi atmosferin gerildiği bir dönemde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “turpun büyüğü henüz heybeden çıkmadı” şeklindeki açıklamaları dikkat çekmişti. Bu sözlerin ardından, bazı iktidara yakın gazeteciler, CHP’nin Türkiye İş Bankası’ndaki hisseleri nedeniyle bankaya kayyum atanabileceği yönünde iddialar öne sürmüştü.

Bankadan Açıklama: Kurucu İntifa Senetleri Hakkında Netlik
İş Bankası, yapılan bu iddialara karşılık, kurucu intifa senetlerinin bankanın yönetim yapısı üzerinde hiçbir etkiye sahip olmadığını ve sadece kar payı gibi mal varlığı hakları sağladığını açıkladı. Banka, esas sözleşmesinin 22’nci maddesine atıfta bulunarak, kurucu intifa senetlerinin hukuken bir pay senedi olmadığını ve sahiplerine oy hakkı gibi pay sahipliği hakları tanımadığını belirtti.

Banka, kurucu intifa senetlerinin 1927 yılında, sermayenin 4 milyon TL’ye ulaşmasıyla birlikte verilmesinin durdurulduğunu ve o tarihten sonra yeni bir senet çıkarılmadığını hatırlattı. 1991 yılında yapılan olağanüstü genel kurulda, sermaye artışı ile birlikte, kurucu intifa senetlerinin kar payı ödemelerinin yalnızca sermayenin 250 bin TL’lik kısmı üzerinden yapılması kararlaştırıldı. Bu kararın, Yüksek Mahkeme içtihatlarına ve yasal mevzuata uygun şekilde alındığı ve tescil edildiği ifade edildi.

Sermaye Artışı ve Hakkaniyetli Uygulama
İş Bankası, kurucu intifa senedi sahiplerinin sermaye artışlarına katılmadıkları için artırılan sermayeden temettü alamamalarının, hakkaniyete uygun bir işlem olduğunu belirtti. Bu açıklama, bankanın finansal yapısındaki düzenlemelerin yasal çerçeveler içinde yapıldığını ve temettü dağıtımıyla ilgili alınan kararların adil bir temele dayandığını vurguladı.

Spekülatif İddialara Karşı Hukuki Süreç
Banka, 1991 yılındaki genel kurul kararından sonra, bazı kişi ve grupların spekülatif iddialarla bankanın yönetimini hedef almaya devam ettiklerini belirtti. Bu iddialar hakkında yargıya başvurduklarını ve tüm süreçlerin yasal denetim ve düzenlemelere tam uyum içinde yürütüldüğünü ifade etti.

İş Bankası ve Atatürk’ün Vasiyeti
Türkiye İş Bankası’nın kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün vasiyeti, bankanın tarihindeki en önemli belgelerden biridir. Atatürk, bankanın kuruluşunda önemli bir paya sahipken, bankanın yönetimi ve hisseleri üzerinde belirli bir kontrolün sağlanması gerektiğini belirten kurucu intifa senetlerini bırakmıştır. Ancak İş Bankası, Atatürk’ün vasiyetine ve hukuki normlara tam uyumlu şekilde faaliyet göstermektedir. Son dönemde gündeme gelen kayyum atama iddialarının bu bağlamda, bankanın hukuki yapısına aykırı olduğu açıktır.

Siyasi Tartışmaların Bankacılığa Etkisi
Siyasi gerilimlerin ve tartışmaların, ekonomik ve finansal alanları da etkileyebileceği bir kez daha gözler önüne serildi. İş Bankası’nın açıklaması, yalnızca bankanın iç işleyişini değil, aynı zamanda Türkiye'deki bankacılık sisteminin bağımsızlık ve güvenliğini de gözler önüne sermektedir. Siyasi yorumlar ve iddialar, finansal kurumlar üzerinde doğrudan etkiler yaratabileceği için, bu tür tartışmaların ekonomik istikrarı da riske atabileceği söylenebilir.

İş Bankası'nın Hukuki ve Finansal Süreçlere Uyumuna Güven
Sonuç olarak, Türkiye İş Bankası, geçmişte alınan yasal kararlar ve uygulamalar doğrultusunda hareket ettiğini ve hukuki temelden uzak iddiaların doğru olmadığını belirtti. Banka, yasal denetimler ve iç düzenlemelere tamamen uyumlu bir şekilde çalıştığını ifade ederek, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi gerektiğini vurguladı. Özellikle Atatürk’ün vasiyetine saygı göstererek ve yasal çerçevede faaliyetlerini sürdüren bankanın, kayyum atama gibi spekülatif tartışmalara meydan vermediği açıktır.