Dikkat çeken bir ayrıntı, suçlamalara temel, tanık ifadelerinin çoğunda, AKP döneminde ihaleleri kazanan ve CHP'nin pazarlama ile bu süreçte şansları azalan kişilerden seçilmesi olması.
İmamoğlu'na Yönelik Yolsuzluk İddialarında Çarpışma Tanıklıklar: AKP Dönemi İhalelerinde Zorlanan İsimler Gündemde
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve bazı İBB'nin toplanmasına yönelik yürütülen soruşturma ve güncellemeler raporu. İstanbul'daki büyük projelere yönelik yolsuzluk suçlamaları, dikkat çekici tanıklıklarla birlikte daha da büyümek. Ancak dikkat çeken bir ayrıntı, suçlamalara temel, tanık ifadelerinin çoğunda, AKP döneminde ihaleleri kazanan ve CHP'nin pazarlama ile bu süreçte şansları azalan kişilerden seçilmesi olması. Bu durumda, kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, soruşturmanın arka planında önemli bilgiler sunuluyor.
AKP Dönemi İhalelerini Kazananlardan Tanıklık
Mart 2025'te başlayan gözaltı ve çeşitlerin ardından, İmamoğlu ve diğer İBB'nin sunduğu eleştirilere yönelik suçlamaların merkezinde, açık hava reklam alanları ve bu alanda yapılan ihalelere ilişkin iddialar bulunuyor. Tanık ifadelerinin büyük bir kısmının, AKP dönemindeki ihaleleri kazanması ve ardından CHP yönetimiyle birlikte bu ihalelerde zorlanan insanlara ait olduğuna dikkat çekiyor. Bu olayın tanıklıkları, soruşturmanın seyri önemli ölçüde genişliyor.
Savcılığın, İmamoğlu'na yönelttiği soruların çoğu, İBB'nin açık hava reklam koşullarının rekabet ettiği ihalelerle ilgili. İmamoğlu'nun başkanlık görevini yapabileceği, bu ihalelerde şeffaflık ve adaletin sağlanmadığına dair yapılan iddialar gündemde. Bir tanığın ifadelerinde, reklam sektöründe uzun yıllar görev yapmış bir kişi, 2019'dan sonra Kültür A.Ş. tarafından düzenlenen ihalelerin önceden belirlenmiş şirketlerine verildiği belirtildi. Tanık, "2019'dan sonra İBB politikası değiştikten sonra ihalelerin kimlere verileceği belli oluyordu. Şartnameler, ihalelerin kazanılacağı şirket çıkarlarına göre şekillendiriliyordu" şeklinde bulunuyordu.
İhalelerde Şanssızlık ve Mağduriyet İddiaları
Tanıklardan biri, 2025 yılının ilk başlarında, şirketlerin reklam izinlerini alamadığını ve ödemelerin gayri resmi olarak gerçekleştiğini öne sürdü. Bu kişi, söz konusu durumu yolsuzluk olarak nitelendirerek, 2021'de savcılığa başvuruda bulunduğunu ve İBB yönetimine ilişkin suçlamalarda bulunduğunu belirtti. Benzer şekilde, 2019 seçimlerinde bir başka tanık, reklam izinlerinin toplanmasının zorlaştığını ifade etti. Ancak İmamoğlu'nun göreve başlamasının ardından 2019 yılı öncesinde vergi ödemesiyle kolayca alınabilen izinlerin, yeni yönetimle birlikte zorlaştırıldığı ve bazı şirketlerden ekstra ödemeler talep edilmeye başlandığı iddiası yer aldı.
Murat Ongun'un İddialara Yanıtı
İmamoğlu'nun yakın akrabaları Murat Ongun Durumu bir diğer dikkat çekici iddia ise, Beylikdüzü'ndeki bir kafede toplantılar ayrılan ve sonrasındaki toplantılardan çantalarla özgürlük yönünde. Tanık, çantaların içinde para olup olmadığını doğrudan görmediğini "İçinde para olduğunu ancak çantalar" şeklinde bir ifade kullandığını belirtti. Bu iddialara karşılık Ongun, reklam alanlarının ihalelerinin Medya A.Ş.'den Kültür A.Ş.'ye devredilmesinin kendi talebiyle olduğunu açıkladı. Ongun, “İmamoğlu'nun olduğu için adımın ihaleleriyle reddedildiğini” söyleyerek, devrin kendi inisiyatifiyle oynadığını belirtti.
Suçlamaların Geleceği ve Kamuoyuna Yansıması
İmamoğlu ve diğer İBB taraftarlarına yönelik suçlamalar, İstanbul'un yönetimine dair önemli soru işaretlerini gündeme getiriyor. İhalelere ilişkin iddialar, şeffaflık ve hesap verme konusunda ciddi bir tartışma başlatılırken, soruşturmanın ilerleyen aşamalarında neler olacağı büyük merak konusu. Ayrıca, AKP döneminde ihaleleri kazanan tanıklıklar yaparken, bu suçlamaların siyasi bir boyut taşımasına her zaman kamuoyunda spekülasyonlara neden oluyor.
Özellikle 2019 seçimlerinden sonra İBB yönetiminin oyunuyla birlikte ihalelere ilişkin yaşanan olaylar ve buna bağlı olarak bazı iş dünyasındaki aktörlerin yaşadığı iddiaları, sürecin karmaşık bir hal almasına yol açtı. İmamoğlu'nun kendisine yönelik yapılan suçlamaları yalanladığı ve suçun savunulduğu biliniyor. Ancak soruşturma sürecinin ne yönde ilerleyeceği ve bu iddiaların nasıl sonuçlanacağı, hem İBB yönetiminin hem de İstanbul halkının toplanması için olacaktır.