Türk sinemasının efsanevi ismi Ediz Hun, sağlık durumuyla ilgili yaptığı samimi açıklamalarla sevenlerini hem üzdü hem de umut verdi. Sekiz ay önce bağırsaklarından ameliyat olduğunu ve kanser hücrelerine rastlandığını duyuran usta sanatçı, kemoterapi süreci geçirdiğini ve şu anda sağlık durumunun iyi olduğunu söyledi. Aynı zamanda hayatının birikimi olan kütüphanesiyle ilgili vasiyetini de kamuoyuyla paylaştı.

Sıcaklıklar mevsim normalleri civarında seyredecek Sıcaklıklar mevsim normalleri civarında seyredecek

“Kendime Fazla Güvendim”

Yeşilçam’ın sevilen aktörü, katıldığı "Sosyo Ekonomik Kalkınmada Doğa ve İnsan İlişkileri" konulu konferansta ilk kez yaşadığı sağlık sürecini anlattı. Kolonoskopi sırasında ince bağırsaklarında kanserli hücreler tespit edildiğini söyleyen Hun, durumu şu sözlerle dile getirdi:

“Kendime fazla güvendim. ‘Spor yapıyorum, kalbim sağlam, şekerim yok, bana bir şey olmaz’ dedim. Ama işler öyle yürümüyor. Kabızlık şikâyetiyle doktora gittim ve kolonoskopi yapıldı. 21 hücrenin 5’inde kanser çıktı. İkinci ile üçüncü evre arasında teşhis kondu. Kemoterapi süreci yaşadım ama çok şükür atlattım.”

Hun, özellikle kabızlık gibi belirtilerin hafife alınmaması gerektiğini vurgulayarak, sağlık kontrollerinin ihmal edilmemesi gerektiğini söyledi. Aynı zamanda bir biyokimyacı olarak bu tür durumlarda erken teşhisin hayat kurtardığını belirtti.

“Kitaplarım Yeni Nesillere Emanet”

Sanat yaşamının yanı sıra akademik yönüyle de tanınan Ediz Hun, yıllar içinde oluşturduğu zengin kütüphanesiyle ilgili vasiyetini de açıkladı. Eşi Berna Hun’a kitaplarını nereye bağışlamak istediğini söylediğini belirten usta oyuncu, şu sözleriyle takdir topladı:

“Kitaplarımı neden elimde tutayım ki? Bilgi paylaştıkça çoğalır. Almanca, İngilizce, Norveççe dillerde çok sayıda kitabım var. Bunları ya Alman ya da Avusturya Lisesi’ne bağışlamayı planlıyoruz. Hangi kitaplar olduğunu yazacağım, hepsine bir kartoteks hazırlayacağız. Yeni nesiller okusun, faydalansın istiyorum.”

“Hayatı Sevmek, Kendine İyi Bakmaktır”

Ediz Hun, konuşmasının sonunda dinleyicilere de önemli bir mesaj verdi: Hayatı sevmenin ve onu dolu dolu yaşamanın, sağlığa ve çevreye değer vermekten geçtiğini vurguladı. Doğa ve insan ilişkisinin, sadece akademik bir konu değil, hayatın ta kendisi olduğunu söyledi.

Kaynak: haber merkezi