2024-2025 eğitim öğretim yılı, Diyarbakır’daki eğitim camiası için oldukça sancılı başladı. Birçok okulda, özellikle yeni birinci sınıflarda, sınıf mevcutları öyle bir noktaya geldi ki, öğrenciler bir sırada 3-4 kişi oturmak zorunda kaldı. Sınıf mevcudu, 60 kişiye kadar yükseldi. Bu, hem öğrenciler hem de öğretmenler için ciddi bir zorluk oluşturdu. Öğrenciler, sınıflardaki aşırı yoğunluktan dolayı derslere odaklanmakta güçlük çekerken, öğretmenler de sınıf içinde etkin bir eğitim vermekte yetersiz kaldı.

Derslerin verimli olabilmesi için öğrenci başına düşen ders saati ve öğretmenin öğrenciyle birebir ilgilenebilme durumu oldukça önemlidir. Ancak, sınıflardaki bu yoğunluk, öğretmenlerin ders anlatma verimliliğini de olumsuz etkiliyor. Bu soruna çözüm bulabilmek adına ek sıralar takviye edilse de, bu sadece öğrencilere biraz rahatlama sağladı. Ne yazık ki, sınıfların fiziki kapasitesini artırmak bu sorunu köklü bir şekilde çözmüyor. Öğrenciler hala kalabalık sınıflarda eğitim görmek zorunda.

Diyarbakır’daki bu tablo, eğitimdeki eşitsizliklerin en açık örneklerinden birini oluşturuyor. Çünkü eğitim, sadece bir toplumun geleceğini inşa etmekle kalmaz, aynı zamanda bireylerin de hayatta daha iyi fırsatlar elde etmelerini sağlar. Ancak, eğitim kurumlarının alt yapısı ve fiziki şartlarının iyi olabilmesi, bu fırsatların herkes için eşit bir şekilde sunulabilmesi adına büyük bir önem taşır.

Özellikle Diyarbakır’ın yeni yerleşim alanlarında, okul sıkıntısı çok daha fazla hissedilmeye başlandı. Hızla artan nüfus ile birlikte, apartmanlar ve konut projeleri hızla yükselirken, eğitim kurumlarının inşası bu hızın gerisinde kalıyor. Birçok mahallede, okulların kapasitesinin çok üzerinde öğrenci bulunuyor. Bu da okullarda hem fiziksel hem de eğitimsel açıdan bir karmaşaya yol açıyor. Yeni yerleşim alanlarında okul yapmayı unutmak, o bölgedeki çocukların eğitim hakkını göz ardı etmek demektir.

Bu sorunun çözülmesi adına, hem öğrencilerin velileri hem de öğretmenler yetkililerden acil çözüm talep ediyor. Veliler, çocuklarının eğitim hayatını rahat bir ortamda sürdürebilmesi için okul ve öğretmenlerden daha fazla destek bekliyor. Eğitimdeki kalitenin artırılması, sadece sınıfların fiziki şartlarının düzeltilmesiyle değil, aynı zamanda öğretmenlerin eğitim becerilerinin geliştirilmesiyle mümkün olacaktır. Ancak, öğretmenlerin verimli bir eğitim verebilmesi için en temel gereksinim, öğrencilerle birebir iletişim kurabilecekleri uygun ortamların sağlanmasıdır.