Hatice Kamer/ÖZDİYARBAKIR HABER – TBMM Genel Kurulu'nda; Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Teklif'in birinci bölümünde Teklifin maddeleri üzerine söz alan DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk, hekimlerin iş yüküne ve genel sağlık politikalarına vurgu yaparak, “Sadece 2023'te 3 bin hekim Türkiye'yi terk etti. Benim seçim bölgem Diyarbakır'da her hafta 5 hekim yurt dışında çalışmak üzere, gitmek için alınması gereken iyi hâl belgesi alıyor” ifadelerini kullandı.
Çelenk, teklife ilişkin yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"Kanun teklifi, aslında baktığımız zaman ilk etapta sosyal sigortaları, sosyal güvenliği, genel sağlık sistemini bir norma oturtmak, bir standarda oturtmak ve mevzuattan kaynaklanan uyumsuzlukları gidermek, önceden yapılmış ve AYM tarafından iptal edilmiş düzenlemeleri anayasal hak ihlali olmaksızın yeniden düzenlemek gibi gerekçelerde temellendiriliyor ve bu anlamda da aslında baktığınızda bu gerekçeler gerçekten de önemli. Fakat yine alelacele bir yasama faaliyetinin sonucunda karşımıza geliyor; yukarıdan aşağıya, müzakereci olmayan bir yasama faaliyeti ve bu gerekçelerin, bu kendini temellendirdiği gerekçelerin hiçbirine de aslında karşılık üretemiyor.
Sağlık politikası ve sağlık anlayışı bütünlüklü bir politika olmadığı için güven duyamıyoruz çünkü sağlık aslında yalnızca fiziksel bir olgu değil. Sağlık bireyin psikolojik, sosyal, kültürel bütün yönlerini kapsayan bir bütünlük hâli, bir bütünlük kapsamındaki bir iyilik hâli. Politikada bir iyilik hâli olmadıkça sağlıkta bir iyilik hâli olamıyor. Somut maddelere baktığımız zaman burada birçok sorun görüyoruz. Birden bire karşınıza bu aile sağlık merkezlerine 'GETAT uygulamaları' adı altında geleneksel yaklaşımların taşınması geliyor. Buna bir yakınlık hissedebiliriz, aslında her şey bilim değildir yani bizim kültürümüzde böyle kökleşmiş şifacılık gelenekleri vesaire de o kadar hakir gördüğümüz konular değil ama bugünkü sağlık sisteminde bu GETAT uygulamalarının nasıl aslında geçmişin o bilgece şifacılığının uzağında, tamamen ticari bir şeye oturacağını görebiliyoruz. Aile sağlık merkezinde saat beşten sonra bu uygulamalar başladığında bugüne kadar olan sorunların katmerleneceğini biliyoruz.”
Diyarbakır’da hekim göçü
Birinci basamak sağlık hizmetleri, alanında Türkiye'de yüzde 40 oranında bir yığılma olduğunu ve burada ancak yüzde 15 oranında bir hekim istihdam edildiğini ifade eden Çelenk, “Çok ağır bir yük burada birinci basamak sağlık kuruluşlarının üzerindeyken buradaki hekim sayısı çok az, çok yetersiz, çok dar koşullarda, çok az maaşlarla çalışıyorlar ve aile hekimleri, işte, görüyorsunuz ki ülkeyi terk ediyorlar, işlerini terk ediyorlar, daha doğrusu genel olarak hekimler ülkeyi terk ediyorlar. Sadece 2023'te 3 bin hekim Türkiye'yi terk etti. Benim seçim bölgem Diyarbakır'da her hafta 5 hekim yurt dışında çalışmak üzere, gitmek için alınması gereken iyi hâl belgesi alıyor, sürekli olarak iyi hâl belgesi başvuruları yapılıyor, bir düzeltme yapmak istiyorum, az önce verdiğim rakam da daha çok onunla ilişkiliydi." dedi.
Hekimler kendilerini güvende hissetmiyor
Konuyla ilgili gazetemize açıklamalarda bulunan Diyarbakır Tabip Odası (DTO) Başkanı Doktor Veysi Ülgen, genel olarak hekimler uzun zamandan beridir birçok nedenden dolayı bölgeden göç ettiğini belirterek, “En başta hekimler kendilerini güvende hissetmiyor. Bunun yanında mesleki saygınlıkları da erozyona uğradı. Bir diğer neden ekonomik sebeplerdir” dedi.
DTO Başkanı Ülgen, genel olarak hekimler uzun zamandan beridir birçok nedenden dolayı bölgeden göç ettiğini belirterek, şunları söyledi:
“En başta hekimler kendilerini güvende hissetmiyor. Bunun yanında mesleki saygınlıkları da erozyona uğradı. Son olarak ekonomik sebepler göçe zorlayan bir durum yarattı.
Sağlıkta şiddet ve mesleki saygınlık
Yurt dışına giden hekimlerle yaptığımız görüşmelerde paradan ya da maaştan bahsetmiyorlar. ‘Daha az hastaya daha iyi biçimde bakabiliyoruz. Hastalarımızdan bize herhangi bir saldırı olmuyor, bir şiddetle karşılaşmıyoruz ve mesleki saygınlığımız var. Bize hekim gibi davranıyorlar’ diyorlar.
Olayı sadece ekonomik olarak görmemek lazım. En önemli mesele hekimlere şiddet. Güvenli bir şekilde çalışabilmek çok önemli. Hekimler acilde olsun polikliniklerde olsun, yoğun bakımda olsun; her an bir hasta yakını ya da başka bir kimse tarafından saldırıya uğrayabiliyor. Hekime şiddet konusu henüz çözülmüş değil.”
Hekimlerin üzerindeki iş yükünün zorlayıcı bir sebep olduğunu dile getiren DTO Başkanı Doktor Veysi Ülgen, “Hekimler ekonomik olarak geçinmek için çok çalışmak zorunda kalıyor. Mesai dışında çalışmalar, nöbetler çalışma şartları zorlayıcı nedenler, mesleği yıpratan faktörler.
Oysa hekimler yaşanabilir bir ücret, mesleki ve özlük haklarının düzeltilmesini istiyor. Diyarbakır Tabip Odası olarak, kesinlikle hekim göçünü doğru bulmuyoruz. Diyoruz ki hekimler ülkesinde kalsın. Ancak bunun için de yukarıda sıraladığımız mesleki ve özlük hakları, çalışma ve mekânsal koşullar ve bunun yanında ekonomik şartların düzeltilmesi lazım. Bunlar yerine getirilirse hekimler kendi ülkelerinde kalacaktır” ifadelerini kullandı.
Hatice KAMER