özDİYARBAKIR - TBMM'de düzenlediği basın toplantısında konuşan DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, "Süreç ilerledikçe, Kürt sorunu çatışma ve şiddet zeminden hukuki ve siyası zemine taşındıkça diğer başlıklarda konuşulacaktır. Olması gereken, bizim de temel talebimiz Öcalan’ın fiziki özgürlüğüdür. Bunu açık ve net söylüyoruz. Sürecin ilerlemesi derinleşmesi toplumsallaşması için çok hızlı bir şekilde tecridin ortadan kaldırılması gerekiyor" dedi.

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit Meclis’te yaptığı açıklamada PKK'nın son açıklamalarının çok açık olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

"Depremi yönetecekler cezaevinde"

Konuşmasına 23 Nisan günü İstanbul’da yaşanan 6,2 büyüklüğündeki depremle devam eden Kılıç- Koçyiğit, depreme karşı önlem alınmadığını belirtti:

"İstanbul’da yaşanacak bir depremin bütün ülkeyi mahvedeceğini, bütün dünyayı etkileyeceğini aslında herkes biliyor. Ama buna dair hiçbir adım atılmıyor. Şimdi İstanbul depremi yaşandı. Peki, İstanbul depremini hangi koşullarda karşıladık? İBB Başkanı ve ekibinin büyük bir kısmı tutuklu. Deprem Daire Başkanları şehir plancıları tutuklu. Yani aslında kentte depremi yönetmesi gerekenler bugün depreme karşı önlem alması gerekenler, İstanbul’u depreme hazırlaması gerekenler şu anda cezaevindeler. Neden, suçları nedir?

"1 Mayıs'ta alanlardayız"

Kılıç Koçyiğit, konuşmasına şöyle devam etti:

"1 Mayıs haftasındayız. Emeğin bayramını yine kutlayacağız. 150 yıldır dünyanın birçok yerinde emek dayanışma mücadele günü olarak kutlanıyor. 1 Mayıs alanlarında biz de DEM Parti olarak yer alacağız. İnsan onuruna yaraşır bir çalışma yaşamı için işçilerle beraber sesimizi sözümüzü yükselteceğiz. Bu ülkede emekçilerin haklarını aldığı bir düzeni illaki inşa edeceğiz.

"Kürt Konferansı'ndan umutluyuz"

Kuzey ve Doğu Suriye’ye içlerinde DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır ve vekillerimizin olduğu bir heyet geçti. Kuzey Doğu Suriye’nin Kamışlo kentinde yapılan Kürt Ulusal Konferansı’na dahil oldular. Yapılan ulusal konferansın çoğulcu, eşit, adil bir Suriye’nin inşasına katkı sunacağına dair umutluyuz. Kürtlerin ulusal birliklerinin sağlamaları yaşadıkları bütün ülkelerin demokratikleşmesine Ortadoğu’nun demokratikleşmesine ciddi bir katkı sunacak."

PKK Yürütme Konseyi’nin “kongre” açıklamasına dair yöneltilen soruya Kılıç-Koçyiğit, şu yanıtı verdi:

"Sayın Öcalan'a özgürlük koşularını ve Sayın Öcalan kongreye katılım koşullarını ifade ediyorlar. Bizim onların adına söyleyecek bir sözümüz yoktur. Kongreyi toplayabilecek, kongrede karar alma yetkisine sahip, bunu gerçekleştirecek tek kişi olarak Sayın Öcalan’ı ifade ettiler. Hükümet kanadından çokça açıklama geldi, hızla derhal toplanmalıdır yönünde. Burada büyük bir istek olduğunu görüyoruz, herkes hemfikir yapılan açıklama da bunu teyit ediyor. Bunun gereklerini yerine getirme sorumluluğu hükümettedir. Bu sayın Öcalan, PKK ve ilgililer arasındaki diyalogdur"

"Öncelikli talebimiz Öcalan'ın özgürlüğü"

"Somut adımların ne olduğu” sorusuna ise; Kılıç Koçyiğit, şöyle cevapladı: “Birincisi İmralı’daki tecridin hızla sonlandırılması sürecin ilerlemesi, gelişmesi ve sonuç alması. Bu tartışmasız bir gerçek ama hali hazırda siz de takip ediyorsunuz İmralı heyetimiz dışında bir temas yok. Yine Sayın Öcalan’ın orada bu çalışmayı yapabilmek için gerekli bilgi ve belgeye ulaşabileceği koşulların yaratılması gerekiyor.

Çalışmasını kolaylaştıracak düzenlemelerin hızlıca yapılması gerekiyor. Kendi talep ettiği kişilerle görüşmesine imkan tanınması gerekiyor. Bu anlamıyla bunlar Sayın Öcalan nezdindeki temel taleplerimizdir. Sağlık güvenlik özgürlük koşulları yaratılmadan sürecin ilerlemesi ve sonuç alabilmemiz mümkün değil.

İki haftalık aranın ardından kabine toplanıyor İki haftalık aranın ardından kabine toplanıyor

Süreç ilerledikçe, Kürt sorunu çatışma ve şiddet zeminden hukuki ve siyası zemine taşındıkça diğer başlıklarda konuşulacaktır. Olması gereken, bizim de temel talebimiz Öcalan’ın fiziki özgürlüğüdür. Bunu açık ve net söylüyoruz. Sürecin ilerlemesi derinleşmesi toplumsallaşması için çok hızlı bir şekilde tecridin ortadan kaldırılması gerekiyor."

Kaynak: Haber Merkezi