Suriye'de Alevilerin yoğun yaşadığı kıyı kesimlerinde 6 Mart - 10 Mart tarihlerinde yaşanan çatışmalarda çoğu sivil yüzlerce kişi hayatını kaybetti.

Alevilerin infaz edildiğine dair iddialar bölgede ve Türkiye'de endişeleri artırdı.

Alevilere, sivillere yönelik katliam, esad’ın 8 aralık’da devrilmesinin ardından suriye’deki büyük çaplı sivil katliamıyla karşı karşıya kaldık. Suriye’de rüzgarın ters dönmesiyle akıllara 4 ay önce HTŞ’nin alevilere verdiği vaatleri getirdi ve ne yazık ki o vaatler yerine getirilmedi.

Umut yerini yine sivil katliama bıraktı.

8 aralık’da suriye’de yeni bir dönem başladı. Esad rejimi devrildi kontrol ise Ahmet eş-Şera öncülüğündeki HTŞ’ye geçti. Türkiye’de de bazı kesimler bu duruma çok sevindi ama aslında ortada sevinilecek bir durum yoktu. HTŞ yani Sünni İslamcı siyasi ve paramiliter bir örgüttür. Bu bilgi bile bize çok şey anlatıyor. Bir kere işid ile geçmişte bağlantıları olan bir örgütten bahsediyoruz. Nasıl davranmalarını bekleyebiliriz ki.

Yönetimi devirdikten sonra Heyet Tahrir eş-Şam'ın (HTŞ) lideri Ahmed eş-Şera’nın, vermiş olduğu röportajlarına göz attım.  Ülkenin savaş yorgunu olduğunu söyleyen HTŞ lideri, Suriye'nin komşuları ya da Batı için bir tehdit olmadığını söylemiş.

Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılması çağrısını da yapan eş-Şera, "Şimdi bütün olanlardan sonra yaptırımlar kaldırılmalı çünkü bunlar önceki rejimi hedef alıyordu. Ezilenler ve ezenler aynı şekilde muamele görmemeli" dedi.

HTŞ'nin "terörist örgüt" listelerinden çıkarılması gerektiğini de savunan eş-Şera, sivilleri ya da sivil bölgeleri hedef almadıklarını ileri sürdü. Suriye'deki farklı etnik gruplara ve mezheplere karşı daha ılımlı bir politika izleneceğinin sinyallerini vermişti.

Ama söz uçar yazı kalır hesabı. Sözler tutulmadı ve bebekler, çocuklar, kadınlar, yaşlılar canice öldürülüyor. Ne için alevi oldukları için...

Dünyaya islamı, müslümanlığı barbarca tanıdıp, korku iklimini yaşatıyorlar. Üstelik bunu ramazan ayında yapıyorlar. Hangi inanç bunu yapmayı emreder.

Alevileri öldürünce daha mı çok müslüman olacaksınız ya da mertebeniz mi artacak?

Din, dil, ırk, mezhebi yüzünden bu coğrafyada kaç katliam daha yaşanmalı?

Ne zaman kana doyacak insanoğlu?

Mesele Aleviliğin, Kürtlüğün, Filistinli’nin ötesinde, çok daha derinde yani öze bakılması lazım.

İnsan yahu! ne olursa olsun, neye kime inanırsa inansın, özümüzde hepimiz insanız. Sünni aleviden, türk kürtten, beyaz siyahdan ya da tam tersi olarak okuyun, hiçbirimizin hiçbirimize bir üstünlüğü yoktur. O da Allah’a inanıyor öbürü de Allah’a inanıyor. Allah hepimizin Allahı. Senin, benim, onun değil! Bu kokuşmuş zihniyetin hiçbir şekilde hiçbir inanç da yeri yoktur.