USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

Yazıcıoğlu Ailesi…

Kadim kentimiz Diyarbakır, tarih boyunca yüzlerce şair, yazar, bilim insanı ve fikir insanı yetiştirmiştir. Bunlardan biri de Prof. Dr. Selahattin Yazıcıoğlu’dur. Merhum babam gazeteci Yaşar Evirgen ne zaman hasta olsa veya başı ağırsa hiç durmadan Prof. Dr. Selahattin Yazıcıoğlu’nun yazıhanesine giderdi.  Selahattin hocanın Dağkapı Dörtyol Nebi caminin yanında bulunan yazıhanesinde muayene olur ve aldığı ilaçları kullanır, tedavi olurdu. Merhum Selahattin hoca, babamın kadim dostuydu. ‘Hocanın verdiği ilaçlar bana çok iyi geliyor.’ derdi.  Prof Dr. Selahattin Yazıcıoğlu Diyarbakır’ın yetiştirdiği çok değerli bir bilim insanıydı. ‘Diyerbekir’de İz Bırakanlar’ adlı kitabımda da bu kıymetli hocamızı, geniş bir şekilde anlatmıştım.

Şimdi bu konuyu neden yazdım. Geçtiğimiz günlerde sabah gazetesinde bir  yazı  gözüme ilişti. Gazeteci Ferhat Ünlü köşe yazısında Prof Dr. Selahattin Yazıcıoğlu ve onun değerli evladı Prof. Dr. Mehmet Vefik Yazıcıoğlu’ndan behsediyordu. Vefik hoca, ünlü sanatçı İbrahim Tatlıses’i ameliyat ederek sağlığına kavuşturmuştu. Köşe yazarı Ferhat Ünlü o yazısında özetle şöyle diyordu:

‘Tatlıses'in Azrail'le son satrancında, kalp kapakçığı ameliyatında taşlar yeterince avantajlı değildi, ama sanatçı ölüme yine çalım atmayı başardı. Ameliyatı yapan kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Mehmet Vefik Yazıcıoğlu; Sabah gazetesine  oyunun zorluğunu şu cümlelerle anlattı:

"İki damar da tıkalıydı, karşımızda âdeta iki Azrail vardı."

Tıbbi deyişle, kalbin ölümcül bir 'kapak' hastalığı ve ilaveten ölümcül bir 'damar' hastalığı (iki damar) birlikteliği vardı.

TABİP BABANIN HEKİM OĞLU

Vefik Hoca, liyakat sahibi bir hekim. Tıpkı babası Selahattin Yazıcıoğlu gibi… Selahattin Yazıcıoğlu, 1970'li yılların ilk yarısında Diyarbakır'da kelimenin medikal değil, mecazi anlamıyla hummalı bir çalışma yürüterek o güne dek bilinmeyen bir sağlık şifresini çözmüştü.

Sonradan Dicle Üniversitesi'nin rektörü olan Yazıcıoğlu, Çermik köylerinde 1973-1974 arasında yaptığı saha araştırmaları sonucunda asbestle fazla hemhal olan köylülerin bu yüzden kansere yakalandığını keşfetti. Ve sonra da bunu tüm dünyaya duyuran bir İngilizce makale yayınladı. Yazıcıoğlu'nun asbestin kansere yol açtığını ilk kez ortaya koyan makalesi 1 Temmuz 1976'da ABD'nin prestijli bilim dergisi Chest'te' Association Between Malignant Tumors of the Lungs and Pleura and Asbestosis' (Akciğerlerdeki Habis Tümörler ve Akciğer Zarı ile Asbestosiz Arasındaki İlişki) başlığıyla yayınlandı.

Mehmet Vefik Yazıcıoğlu'nun çocukluğu ve ilk gençliği, işte böyle bir medikal atmosferde geçti. Vefik Hoca'nın kendi tıp hayatı da başarılarla dolu.

Yazıcıoğlu'nun adını son olarak İbrahim Tatlıses'in kalp kapakçığı operasyonu ile duyduk. Operasyon yaklaşık 2.5 saat sürmüş. Hoca'nın verdiği bilgiye göre kapalı yöntemle yapılıyor, bir tür anjiyo gibi...

Yazıcıoğlu, "Operasyonda pil ihtiyacı ihtimal dâhilindeydi, ancak pil ihtiyacı bile olmadı" dedi ameliyattan sonra. Ameliyatın ardından Tatlıses'in sağlık durumu beklenenden iyi imiş. Öyle ki, sanatçı uyandığında doktoruyla birlikte Mavi Mavi şarkısını söylemiş . Sonra da odasında lahmacun yemiş. Daha doğrusu doktoru ile beraber yemiş.’

 *******

Evet…işte böyle….Sadece Vefik hoca değil, Prof Dr. Selahattin Yazıcığlu’nun tüm evlatları okumuş, babaları gibi memleketine, milletine faydalı hizmetlerde bulunmuş  değerli kişiler.

Yaş sırasına göre,   Mustafa Şevki Yazıcıoğlu iş insanı, Nafi Yazıcıoğlu Doktor,  İrfan Rıza Yazıcıoğlu Eczacı, Atilla Yazıcıoğlu Doktor, Mahide Nur Önen Doktor, Mine Aksakal Mimar, Mehmet Vefik Yazıcıoğlu Doktor…

Bu kardeşlerin hepside kendi dalında uzman kişiler. Ve babalarının hafızalardan silinmeyen o güzel misyonunu devam ettiriyorlar. Ayrıca Ecz. İrfan Rıza Yazıcıoğlu Diyarbakır Eczacılar Odası 2. başkanlığı, MÜSİAD Diyarbakır şube başkanlığı, Türk Eczacıları Birliği Yüksek Haysiyet Kurulu üyeliği görevlerini yürüttü. 2002-2007 döneminde AK Parti Diyarbakır milletvekili olarak parlamentoda görev yaptı.

Son olarak yazımı bitirirken, ömrünü bilime adamış, merhum Prof. Dr. Selahattin Yazıcıoğlu’na bir kez daha Rabbimden rahmet diliyor, gurur duyduğumuz değerli evlatlarına da başarılarının daim olmasını diliyorum.

Selam ve dua ile…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ