Denilebilir ki, dünyanın en ilginç kitabesi Diyarbakır’dadır.Diyarbakır’ın Müslümanlar tarafından fethinde kentin ortasındaki, Bizans ve Roma dönemlerinden kalma işlemeli sütunlarla süslü, görkemli MAR TOMA Kilisesi’nin camie çevrilmesi sonucu Anadolu’nun eski camii unvanını alan, ayrıca da kentin fethinde görev almış tüm sahabe komutanların burada topluca namaz kılmaları nedeniyle de Müslüman alemin de Beşinci Harem-i Şerif olarak kabul edilen Ulu Cami duvarında padişah ve sultan fermanlarının yanında yer alan bu ilginç kitabe varlıklı bir Amidli vatandaşa aittir.Amidli bir tüccar olan Seyid Şemseddin Bin-i Seyyid İbrahim’in, taşa oydurup cami duvarına koydurduğu bu kitabe de; Uzun çarşıdaki (Melikahmet Caddesi) bütün dükkanlarını ve 12 bin gümüş lirasını bağışladığını, bu dükkanların satılarak elde edilecek gelirle, yılın en sıcak ayları olan haziran, temmuz ve ağustosu kapsayan 90 gün boyunca, camiye gelen Müslüman halka kar ve buzla soğutulmuş su içirilmesi için vakfettiğini yazmış. Tüccar Seyyid Şemsettin ayrıca, işte görevlendirilecek su dağıtıcılarına da 90 gün boyunca ücret verilmesini şart koşmuş…Bu da bir Diyarbakırlı hayırseverin tarihe mal olmuş jesti işte.Aslında Hamravat suyu, Kanuni Sultan Süleyman hayratı olduğu için günümüzden 70 yıl öncesine kadar sokaklardaki HAYRAT çeşmeleri, camilere, mescitlere, hatta yoksul semtlerdeki evlere ücretsiz veriliyordu. Su kanallarının ve çeşmelerin onarımı da ‘’Sultan Süleyman Han Vakfı’’ aracılığıyla yapılıyordu.Bunun için gerekli para, ya esnaf ve tüccardan toplanıyor, ya da Evkaf İdaresi’nden karşılanıyordu.1950’li yıllardan başlayarak suların belediyelere devri ile bu uygulamadan vaz geçildiği gibi sokaklarda ki PİK dökümlü sarı pirinç topuzlu tarihi TULUMBA çeşmeler de kaderlerine terk edildi. Bazıları sökülerek çalındı, bazıları da sokaklarda çocukların oyuncağı oldu, kırıldı.Ayrıca hemen tüm sokaklarda hayrat için kurulmuş çeşmelerden başka o sokakta oturan varlıklı kimseler de hayır için çeşme yaptırıp, evinde suyu olmayan vatandaşların hizmetine sunarlardı. Bu arada sokaktan geçen, susamış vatandaşlar da bu çeşmelerden yararlanırlardı.En önemli çeşmelerden biri olan Saray kapıda ki iki adet aslanlı çeşme idi, şuanda bu aslanlı çeşmelerden sadece birisi sembol olarak var, diğer aslanlı çeşmenin nerede olduğu bilinmemekte.