KÜÇE BAŞIEskiden beri hayat pahalılığı sonbaharda başlar, kış günlerinde artardı ve bilinirdi ki bahar gelince yine ucuzluk olacak, sebze meyve bollaşacak, hayvansal gıdalar yeterince tedarik edilecekti, çünkü bahar gelmişti, süt boldu, peynir boldu, bolluk kış günlerinde görülmese bile sıkıntı çekilmeyecekti.Bahar mevsimi bitti, yaz günleri de neredeyse yarılandı, sözünü ettiğimiz bolluktan eser yok, üstelik sıkıntı var, tuzu kurular hariç, asgari ücretlinin ve dar gelirlinin eli ulaşamıyor marketlerdeki gıda reyonlarına.Yüksek rakamlarla ifade edilen paranın alım gücü yok olmuş, eskinin gelmesi beklenen baharı “hayal” bile edilemez olmuştur, yani ufukta refah baharı, ucuzluk baharı kaybolmuştur, sadece pompalanan vaatler vardır, iktidar altı ay derken, muhalefet iktidar olursak hemen çözeriz diyebilmektedir.Kaybolan sadece paranın alım gücü değil, “güven de kaybolmuştur, vatandaş artık kime güveneceğini bilmezliğinin içindedir.Güven olmayınca haliyle huzur da olmuyor tez elden güven ortamının sağlanması lazımdır, akıntıya kürek sallamak gibidir güvensizlik, şöyle dersek acaba hata mı etmiş oluruz; güvensizlik salgın gibidir, ne vatandaşın esnafa, ne esnafın vatandaşa güveni kalmamıştır.Babasından bisiklet isteyen çocuğun da babasına karşı güveni kalmamıştır, çünkü çocuk görür ki her aybaşı geldiğinde artık eskisi gibi “bütçe” düzenlenemiyor, hesapta olmayan kalemler bütçede “açık” veriyor ve bisiklet de hayal oluyor, önceden var olan bisiklet umudu yerini umutsuzluk ve güvensizliğe bırakıyor.Her ne kadar bazı babalar çocuklarına “alırız oğlum, kredi kartımız var” dese de o çocuk kredi kartının da evdeki kavgalara sebep olduğunu da çok iyi biliyor.“Vuslat” yanlı ette sütte değil, enflasyonda değil, evde, arabada değil, kaykayda bisiklette değil, her konuda artık başka bahara kalmıştır, yeni nesil o başka baharın özlemi ile yaşamalıdır.Sağlıcakla kalınız, ömrünüze bereket sevgili okurlarım.