<div>Diyarbakır’ın efsane tarih öğretmenlerinden olan Mevlüde Tütenk, dün ailesi, öğrencileri ve sevenleri tarafından kabri başında anıldı.</div> <div>MEVLÜDE TÜTENK KİMDİR ?</div> <div>1.6.1938 yılında Diyarbakır’ın Cami Kebir mahallesinde doğdu. Mevlüde Tütenk’in ailesi Diyarbakır’ın köklü ailelerinden biridir. Mevlüde hoca, İlk ve orta öğrenimini Lice’de tamamladı. Daha sonra Diyarbakır’a gelerek Ziya Gökalp Lisesi’nde okudu. Ve bu okuldan 1959 yılında mezun oldu. 1960 yılında Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’ne kayıt oldu. Bu okulu başarıyla bitirerek 1966 yılında mezun oldu. Aynı yıl öğrencilik yıllarının geçtiği Ziya Gökalp Lisesi’ne öğretmen olarak atandı. İleriki yıllarda yedi yıl Diyarbakır Lisesi’nde, iki yıl, Eğitim Fakültesi’nde çalıştı. Son olarak tekrar Ziya Gökalp Lisesi’ne gelerek bu okuldan 2005 yılında emekliye ayrıldı. Babası Hacı Hasan Tütenk, Diyarbakır’da Dabanoğlu mahallesinde yıllarca muhtarlık yapan dürüst, çalışkan ve değerli bir insandı.</div> <div>Mevlüde hoca, Milli Mücadele yıllarındaki büyük faaliyetlerinden dolayı Birinci Türkiye Millet Meclisi’nde Diyarbakır Mebusu olarak görev yapan Mustafa Akif Tütenk’in torunudur. Mustafa Akif Tütenk, bütün hayatını Diyarbakır’la ilgili bilgileri ve eserleri toplamak ve zengin bir kütüphane meydana getirmekle geçiren, değerli bir yazar ve siyasetçiydi.</div> <div> </div> <div></div> <div></div> <div>BİNLERCE ÖĞRENCİ YETİŞTİRDİ</div> <div>Aralıksız 38 yıl tarih öğretmenliği yapan Mevlüde hoca, kimleri okutmadı ki!</div> <div>O önemlerde, hemen hemen her aileden okuttuğu, bir öğrencisi mutlaka vardır. Hatta aynı aileden üç kuşağı da okutan ender öğretmenlerden biridir. Bütün öğretmenler kıymetlidir.</div> <div>Ancak, Mevlüde Hocanın yeri farklıdır. O, her öğretmene nasip</div> <div>olmayacak ilgiyi ve sevgiyi kendinde toplayan, lise tahsili yapmış,</div> <div>herkesin öğretmeniydi. Güçlü hafızası, yüksek zekâsı ile O’na, tüm zamanların öğretmeni, hatta hocaların hocası demek, yanlış olmasa gerek. Öğretmenlik yaptığı yıllarda o kadar çok seviliyordu</div> <div>ki, bağırıp, çağırdığı, hatta azarladığı öğrenciler bile,</div> <div>onu candan yürekten sever, bir müddet sonra Mevlüde</div> <div>Hocanın elini öperek, özür dilerlerdi.</div> <div>DOKUNULMAZLIĞI OLAN HOCA</div> <div>Öğrencileri olarak bizler de, sevilen öğretmenler “veli statüsünde” olduğundan saygı ile karışık çekinirdik Mevlüde Hoca’dan. Bu sebeple Mevlüde Hoca, kime ne derse desin, ne yaparsa yapsın, kimse ona yanlış yapmaz, kin gütmezdi. Adeta bir dokunulmazlığı vardı.</div> <div>MEVLÜDE HOCA NEDEN BU KADAR ÜNLÜ ?</div> <div>Ona duyulan sempatinin en büyük sebebi, içi dışı temiz ve kin tutmayan duruşuydu. Kimseye karşı bir sinsiliği, hainliği görülmemiştir, neyse odur. O saflık, özgünlük Mevlüde Hoca’ya olan ilgiyi bugün bile canlı tutmaktadır. Kaç öğretmen adına öğrencileri tarafından açılmış facebook fan siteleri vardır bilemem ama, Mevlüde Hoca’nın oldukça canlı bir fan sitesi vardır.</div> <div>Hocamız kimseyi dilinden, dininden ve siyasi görüşünden dolayı ayırıma tabi tutmazdı. Bu yönüyle Mevlüde Hoca farkında olarak, ya da olmayarak bize Diyarbakır’ın kendine has kadim hoşgörü kültürünü de aktarmıştır. Kullandığı şive, bakış açısındaki kendine has incelik, usul usul genç dimağlarımıza yerleşmiştir.</div> <div>O ZAMANIN RUHU FARKLIYDI</div> <div>Daha nice değerli hocaların emeği bize çok geçmiştir. O değerli hocalar sebebiyle Diyarbakır, o yıllarda üniversiteyi</div> <div>kazanma sıralamasında Türkiye’de 11. sırasındaydı.</div> <div>Bu büyük bir başarıydı. Mevlüde Hoca, yalnız okul içinde değil,</div> <div>okul dışında da, bize sürekli düzen ve sorumluluk telkin eden, hayatın inceliklerini bizlere öğretmeye çalışan, mesaj veren değerli bir eğitimciydi. </div> <div>Mevlüde Hoca hâla Diyarbakır’ın belki de Türkiye’nin en çok tanınan öğretmenlerinden biridir. Ziya Gökalp Lisesi’nde bu tarihler arasında okuyan, iki öğrenci bir araya geldiğinde laf dönüp dolaşıp Mevlüde Hoca’ya gelir. Ama itiraf edelim ki, ders esnasındaki yoğunluğu saymazsak, aslında hayatımız boyunca belki de bizi en çok güldüren, güldürdüğü zamanlarda bile düşündüren kişi, Mevlüde Hoca olmuştur.</div> <div>Başka birisi söylese çok dokunacak bir laf, o söyleyince, günlerce anlatılıp tebessüm ettiren bir fıkraya dönüşürdü. Aşırı disiplini sebebiyle koridorda yanından geçmeye bile çekinirdik ama, kimse de ona bir saygısızlık yapmazdı. İlginç bir yönü de onca sinirli hallerine rağmen bazen hiç ummadığınız şekilde, şefkat göstermesiydi.</div> <div>222 Mevüde hoca, ile ilgili, duyduğum bir anıyı anlatmadan geçemiyeceğim.</div> <div>Mevlüde hoca (Sınıfın çalışkan ama, biraz ukala öğrencisine):</div> <div>Mehmet! Sen geçen sene üniversite sınavında dereceye giren Ali’nin kardeşi misin?</div> <div>Mehmet (gururla): Evet hocam, abim olur kendisi.</div> <div>Mevlüde hoca: Ma oğlım, senin aben madem bele Türkiye birincisidir. Ya sen niye bu kadar geri zekalisan?</div> <div> ****</div> <div>Hemen hemen her ailede onun okuttuğu bir öğrenci mutlaka vardır. Mevlüde Hocanın o zaman, sınıfta anlattığı dersler, kayıt altına alınmış olsaydı, Şimdi, You Tube’da izlenme rekorları kırardı herhalde.</div> <div>Mevlüde Tütenk, 2005 yılında çok sevdiği öğretmenlik mesleğinden emekliye ayrıldı.</div> <div>17. Şubat. 2020 tarihinde vefat etti. Binlerce öğrenci yetiştiren ve tüm öğrencilerinin gönlünde unutulmaz anılar bırakan efsane tarih öğretmenimiz Mevlüde Tütenk’e, üzerimizdeki emeklerinden dolayı teşekkür ediyor, bir öğrencisi olarak kendisine rabbimden rahmet diliyorum. Ruhu şad, mekânı cennet olsun…</div>