Trump'ın Nezaketsizliği!

Nezaket ne güzel bir şey. Kibar olmak, zarif olmak, mütevazi olmak bu zamanda unuttuğumuz ama ekmek kadar su kadar gerekli bir davranış biçimi. Grip gibi toplumda hızla yayılıyor, nezaketsiz davranışlar. Siyasette siyasetçiler siyaset yaparken kameraların karşısında birbirine atıp tutar ama yan yana geldiklerinde, son derece kibar ve mütevazi tavırlarıyla hepimize örnek olurlardı.

Bizlerde evimize sevmediğimiz biri geldiğinde, mesafeli ama bir o kadar da nazik davranışlar sergileriz. Çünkü öbür türlüsünü kendimize yakıştırmayız. Evimizde ağırladığımız kişi düşmanımız dahi olsa onu güzel bir şekilde ağırlarız.

Asıl konuya gelecek olursak;

Trump canlı yayında Zelenski'yi azarladı.

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'da bir araya geldiği Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky ile dünyanın gözü önünde tartıştı.

Trump Zelensky'i 'barış istememek', 'ABD'ye teşekkür etmeyip minnettar olmamakla' suçlamasının ardından Zelensky, nadir element anlaşmasına imza atmadan Beyaz Saray'dan ayrıldı.

Bence çok nahoş bir durum.

Tüm dünyanın gözü önünde ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky'e 'yeterince konuştun sen' diyerek konuşmasına izin vermeyip, yaptığı sözde yardımları yüzüne vurdu. Biz buna 'elinle yaptığını dilinle bozma' deriz çünkü yaptıklarının hiçbir kıymeti kalmıyor.

Zelensky zaten mahcup, elini kolunu nereye koyacağını bilmiyor, koltuğun ucunda oturmuş, yeterince üzgün, yıpranmış ve özgüveni düşmüş. Kim olsa arkasına bakmadan kaçacağı bir savaşa, yıllarca ama öyle ama böyle bir şekilde direndi, direniyor.

Modern dönemin en büyük diplomatik skandallarından biri olarak tarihe geçti. Trump zaten egosunun, kibrinin kölesi olmuş bir kişilik.

Geçenlerde Trump, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'la Beyaz Saray'da yaptığı görüşmenin yankıları sürüyorken, onu masanın kenarına oturtması dünya basınında 'macron küçük düşürüldü' şeklinde yazıldı, çizildi.

Trump tüm dünyayı ben yönetiyorum, dünyanın başkanı benim diyerek dünya liderlerine meydan okuyor adeta.

Fakat nezaket olmayınca işin içinde, üzerine hangi ünvanı giyersen giy, üstüne oturmaz.