USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

SÖZLERİMİZ “ORTAYADIR” - (Mevlüt Mergen'in Yazısı)

Her zaman söyleriz sözlerimiz ortayadır” sözünü, kimse alınmasın isteriz, inanır ve biliriz ki “hakikat karşısında susan dilsiz şeytandır” yüce yaratıcıya karış açılan “isyan” bayraklarını bazen “fuhuş” yoluyla, bazen alkol ve uyuşturucu kanalıyla, bazen “faiz” sektörüyle ve daha başka yol ve şekillerde görüyor ve üzülüyoruz.

Bunları “deşifre” etmek gerekmiyor, zira onların yaptıkları da ortadadır,

Bütün herkesi tehlikeden haberdar etmek bizim için zordur, hem sonra üstümüze “görev” de değil, o zaman şu düşüncemiz galip gelir; bir kişiye dahi olsa “ulaşıp” eğer yanlış adım atıyorsa adımını düzeltmeye çalışmak “iyiliğe” vesile olmak o iyiliği işlemiş gibi oluruz, bu düşünce bizi kamçılar ve sözümüzü “ortaya” söyleriz.

“İyiliği emredip kötülüğü yasaklamaya çalışmak her müslümanın uhdesine verilmiş “ilahi” bir görevdir, tabii kişinin sosyal mevkii, gücü ve otoritesi, yaptırım gücü nispetinde, “ortaya” söz söylerken şunu da hatırlatalım, sözlerimiz inananlaradır, inanmayanlarla işimiz yok bizim..

Sözünü ettiğimiz o “ilahi görev” önce müslümanın kendisinedir, yani kişi önce kendi nefsini terbiye ederek kötülükten kaçınacaktır,

Daha sonra yakınlarına karşı yapacaktır bu görevi, daha sonra dalga dalga yayılmasını sağlamaya çalışacaktır.

Öyle ya, bazen kişi kedi nefsine yeterli olamazken, bazen bir kişi on veya daha çok kişiye söz geçirebilir, hatta bütün bir topluma hükmedebilir.

“Emr-i bil maruf, nehy-i anil münker” görevinin şuurunda olmak, sosyal konumuna göre davranmaktır bizlerden istenen.

Kendi durumumuz için “konum” belirlemeye çalışıyoruz, kendimizce gerekli uyarıyı yaparak sorumluluğumuz yerine getirmek istiyoruz.

Yoksa bize ne ki adamın her gece zil zurna sarhoş evine dönmesi, itibarını, şerefini kumar masasında kaybetmesi, faizin her türlüsüne bulaşması, insanları dolandırması ve benzer durumlar?..

Biz sadece kendi “takkemizi” yani inancımızı başımızda tutarak korumaya çalışıyoruz, gücümüz kimseye yetmiyor, gücümüz barı kendimize yetsin isterken,  ekranları da kendimize yasaklıyoruz, “mahrem” yatak sahnelerini yasaklayamıyoruz, sokaklarda çıplak dolaşanlara da gücümüz yetmiyor, çünkü özgürlük var.

Özgürlük “sosyal yaşam” çerçevesi içinde, yasalara aykırı suç işlememek  şartıyla herkes için geçerlidir, yoksa herkesin dini ve inancı kendinedir.

Sözlerimiz ortayadır, Yunus’un şu sözü de ortayadır: “Cehennem dediğin dal odun yoktur, herksen ateşini buradan götürür”

Sağlıcakla kalınız ömrünüze bereket sevgili okurlarım.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ