<strong>2-Şehir Tanıtımı </strong>Şehirlerle ilgili çoğu zaman toplantıların yapıldığından çok sonra haberdar oluruz. Bir şehir için araştırmaları bulunan, kitaplaşan isimleri, çağrılı olan zevat listesinde aramanın beyhude uğraş haline geldiğini söylemeye gerek yoktur.Yazarların ve şairlerin ve de araştırmacıların çağrılmadığı bu tarz toplantılarda gedikli olan kurumlarla kimi otel sahipleri, birkaç dernek başkanı şehri tanıtma, turizmi geliştirme hakkında tartışır, durur. Ellerinin altında çağrılmayan isimlerin kitapları dahi yoktur. Her sene yenilenen istatistiklerle kurumlardan gelen birkaç sayfalık raporlar önemlidir.Kimin ne kadar teşvik aldığı, alacağı, hangi yapıların restorasyon, işlemi olduğu, hangi alanlarda ihalelerin açılacağı karara bağlanır. Turist sayısındaki med-cezirler ele alınır. Birkaç acenta sahibi konuşur, sorular cevabını bulur.Yıl içinde gidilecek festivallerle fuarlar masaya yatırılır. Kimin gittiği belli olan bu etkinliklerde yapılacak posterler-afişler birisine görev olarak verilir. Komisyonlar seçilir. Aslında altı-yedi kişiden oluşan toplam masada komisyonlarda görevli sayısı bazen elli kişiye çıkar. Yurt dışı geziler olunca bu sayıya eş-dost dâhil edilir.Bu toplantılarda konaklama, iâşe, ulaşım bedeli için bütçeler ihdas edilir. Oda başkanlarına yapacakları katkı belirlenir. Büyük kurumlar sponsorlukla görevlidir. Bu sponsorlar, daha çok büyük ihaleler alan firmalardır. Toplantının ev sahibi, şehri tanıtma adına kendi payını belirler.Tanıtımda şehrin maketlerine karar verilir. Her yer bilgisayar marifetine dayanan görsellerle kaplatılacaktır. Şehrin adıyla özdeşleşmiş ikramlar eksik olmayacaktır. Küçük-minik torbacıklara koyulu ikramlar, sayılı olarak kayda alınır.Şehrin peyniri, çökeleği, pastası, karpuzu, kavunu, kebabı, yoğurdu, ayranı kısacası nesi meşhur biliniyorsa listelenir.Gelene gidene vermek üzere il haritaları ve birkaç broşür örneği hazırlanması istenir. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nden şehrin gezi rehberi kısaltılmış tarzda minimize hale getirilir. İki-üç formalık bazen avuç içi kitaplara dönüşen rehberler, şanına uygun şekilde iki dilli hazırlanır.Bu yetmez olacak ki bir-iki yüz CD Belgesel el altında bulundurulur. Daha önce yayınlanmış kaynak eserler, birisine zimmet edilir, dönüşte teslim edilmek üzere.Derken bir şehrin tanıtımı sağlanmış olur, bu senaryo her etkinlik için kalıplaşır. Gelene kolonya ve şeker ikramı eksik edilmez. Şehrin fotoğrafları ve kurum yetkililerin tebessüm eden fotoğraflarının bulunduğu dergiler, bir tükenmez kalem, yirmi sayfalık bloknot, bir belgesel CD, şehir etkinliği için hazırlanmış süslü püslü poşet çanta içinde sunulur.Kurumların, kuruluşların davul zurna ya da kemençe-tulum eşliğinde oynadıkları halk oyunları ile şehrin adeta yeniden fethi gerçekleştirilir.Stand, bir memura veya görevliye emanet edilir. Komisyon üyeleri, şehirde dolaşmadık yer bırakmaz, yemeklerini yer, gezer, akşamleyin yıldızı az olmayan konaklama yerlerinde istirahate çekilir.Son günün akşamı, yapılan dekor, harcama, masraf, ortaya çıkarılan sunta-suntalam-strafor maket, paramparça edilir. Fotoğraflarda tatlı görüntüleri şehri simgeler. Kalan malzemeler, birkaç koliye hapsedilir veya bir koliye bırakılan malzemenin gereksiz kısmı orada bırakılır.Yerel basında o şehrin standı, en çok ilgi gören stand olarak lanse edilir. Bu işte mahîr olan kimi yöneticiler, her an teknolojik yenilikler sebebiyle fotoğraf yollar. Birkaç yerel televizyon haberi sonrası, arşivlenen başarı dosyaya hapsedilir, yen. Ufuklara yelken açıncaya kadar.Yeni bir etkinlikte artık gidip gelmekten sıkılanlar için değişim esastır. Görevlilerden birkaçı şehir tanıtım görevini arkadaşlarına devreder; eski tas eski hamam!..Şehri hakkıyla tanıttıklarına kendi kendilerini inandırmak için sonuç ve değerlendirme toplantıları yapanlar, ellerinde bir fotoğraf albümünü ve ziyaretçi sayısını esas alır, dağıttıkları promosyonlarla ziyaret ettikleri stantları şahit gösterir.Bu etkinlikte bütçe açık vermişse şehrin tanıtımının gerekliliği için sonraki etkinlik düşünülür. Kimse şehre kaç turistin geldiğini sorgulamaz, “Kaç yerli kaç yabancı?” denilmez. Amaç hasıl olmuştur, iş bağlantıları yapılmıştır.Şehir tanıtımını esas alan eserlere bakıldığında son dönemde gezi-seyahat konulu eserlerin yoğunlukta olduğu görülür. Bu eserlerin kişi gözüyle gezilen, dolaşılan mekân ağırlıklı, çoğu tarih ve inanç değerlerinden yoksun olduğu, halktan kopuk, birkaç kitabın kaynaklık ettiği, yemekler ve içeceklerle konaklanacak oteller eksenli yazıldığı belirgindir.Şehir Araştırmaları Merkezi’ne hiçbir ayrım yapmadan, kaleme alınan, ulaşabildiğimiz eserleri alırken, şehir tanıtımlarının özünde eski tatların olmadığını, her şeyin turizm üzerine kurgulandığını görmekteyiz.