KÜÇE BAŞIRusya’nın niyeti çok önceden biliniyordu, savaş bekleniyordu ve beklenen oldu, her savaşta olduğu gibi bu savaşın da “yan” etkileri vardı, birçok ülkede savaşın sıkıntıları hissedilmeye başlandı, televizyon ekranları savaş haberlerini veriyorlar, hangisi yanlış, hangisi doğru bilinmiyor bu haberlerin, yalnız şu iyi biliniyor ki ülkemizde piyasaların dengesi bozuldu..Zaten var olan zamlar önlenemediği gibi yeni zamları da duyuruyor haber kanalları, “tarih tekerrürden ibarettir” denir ya, seksen yılı aşkın ömür sürecimiz içinde gördüklerimizdendir halkın bazı zamanlarda yağ için sıkıntı çekmesi, kuyruğa girmesi, kabullenemediğimizdir, bir “tarım” ülkesi olan ülkemizde halkın yağ bulmak için sıkıntılı günler yaşaması, kuyruğa girmesi.Türkiye, Rusya ve Ukrayna’dan ay çiçek yağı, buğday gibi ürünleri “ithal” ettiği için bu ürünler onları taşıyacak olan gemiler savaş engeline takılmış, bu bir gerçek ve başka bir gerçeği ortaya çıkarıyor: “ülkemiz artık tarım ülkesi değil” çünkü “köyden indik şehre, şaşırdık birden bire..Tarım alanları giderek artan ülke nüfusu ile orantılı olarak artmadı, artan iskan alanları oldu, nüfus çoğaldı, haliyle iskan alanları da çoğalmalıydı ve çoğaldı, ancak insanlar şehirlere yönelirken tarımla olan ilgisini kesmeye başladı, üretim bitti tüketim çoğaldı, tıpkı yarım asırdan fazladır aralarına girmeye çalıştığımız Avrupa ülkeleri gibi.AB ülkemizi kabul etmezken “Ukrayna’ya” yeşil ışık yaktı, Ukrayna halkını kendi halkı gibi bildi, çünkü aynı inancı paylaşıyorlar.Acaba diyorum, AB’ye katılırsak onlar gibi olabilir miyiz, dışa bağımlı olmak yönünden olabiliriz, ancak “sömürücü” olmak yönünden onlar gibi olamayız, Fransa, İngiltere, ABD hala sömürmektedirler başka ülkeleri, öyle olmasa niye ellerini çekmezler orta doğudan, Afrika’dan, çünkü onlar “müktesep” hakları gibi görürler yer altı zenginliklerini…Gerçek bir tarım olan ülkemiz kabul edilmesi gerekir ki “sanayi üreticisi” bir ülke durumuna geldi, ürettiklerini ise “ihraç” ederken “rekorlar” kırdı, “denge” bir türlü sağlanamadı ihracat ve ithalat kalemlerinde, ülkemizde üretilen ürünler ABD, AB gibi ülkelerde alıcı bulurken, Rusya ve Ukrayna misali ülkelerden ithal edilenlere yetmiyor “dövizimiz” paramız..Mübarek Ramazan-ı Şerif ufukta belirmeye başladı, bu şu demektir bir başka ufukta da ”zamlar” yağmur misali belirmeye başladı..Kendi yağımızda kavrulmayı unuttuk, çünkü kendi yağımız kalmadı, gözümüz dışarıda, hemen her konuda dışa bağımlı duruma geldik, bizim ürettiğimiz evleri, siteleri ve diğer değerlileri de dışarıdan gelenler almaya başladı..Konuya başka bir söyleşide “detaylandırarak” devam etmeyi “inşallah” diyerek not ediyoruz.Berhudar olasınız, ömrünüze bereket sevgili okurlarım.