USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

PEYGAMBERLER DİYARI DİYARBAKIR - (İhsan Özdemir'in Yazısı)

Her ne kadar Peygamberler diyarı Urfa dense de aslında Peygamberler ve Sahabeler diyarı Diyarbakır’dır.

Diyarbakır’da yatan 3 Peygamber ve 27 Ashaba yatmaktadır.

Tarihin ilk çağlarından bu yana, çokça medeniyete ev sahipliği yapmış Mezopotamya, tanrılar ve Peygamberler diyarı olarak bilinir.

Kutsal kitaplara, mitolojik verilere göre; Nuhun Gemisi Şırnak yakınındaki Cudi dağına oturduğu için bu bölge, insanlığın da ilk yayıldığı yer sayılır.

Kur’an’da isimleri geçen peygamberlerin bir çoğu bu bölgede yaşamış, bu bölgede hak uğruna çalışmış, bu bölgede vefat etmişlerdir.

Hazreti Nuh’un 7 metre uzunluğundaki mezarın Cizre’dedir, Nuh’un oğullarından Yafes adına bir köy ile Dicle üzerinde, her bir gözü günün bir saatini gösteren12 gözlü güneş saati görevi yapan Yafes köprüsü kalıntısı da yine Cizre’dedir.

Nemrut’un Hazret-i İbrahim’i ateşe atmak istediği yer, sabrını, direncini ve Allaha bağlılığını şeytanın bile kıskandığı, yoldan çıkarmak için uğraştığı Hazret-i Eyüp’ün çile mağarası Urfa’dadır.

Tüm bunlara karşın, gerçek anlamda Peygamberler Diyarı Diyarbakır’dır.

İşte bunun kanıtları;

Halk dilindeki adıyla Zülküf Dağ’ındaki Zülkefil Nebi’nin makamı Ergani’de, Hazreti Şit’in oğlu Hazreti Nuh’un dedesi Enüş Peygamber’in mezarı Ergani’nin Kızılca Köyündedir.

Hazreti Harun’i Esfa’nın, EL-YA’SA’nın, Hazreti Hellak’ın mezarları da Eğildedir.

Bu arada 1995 yılında Eğilliler Peygamberlerle ilgili ilginç bir olay yaşadılar.

Olay; Mezarları Dicle Barajı suları altında kalacağı anlaşılan Teke Mahallesi’ndeki ELYA’SA Nebi ile Hacıyan mahallesindeki Zülkefil Nebi’nin naaşlarının, suların erişemiyeceği, Harun-i Esfa’nın mezarının bulunduğu yüksek tepeye nakil sırasında yaşanmış.

14-17 Eylül 1995 günlerinde uygulanan nakil görevini üstlenen kişiler, her biri 5-6 metre uzunluğunda en az 3000 yıllık mezarlar açıldığında her iki Peygamberin kefenlerinin ve bedenlerinin çürümediğini gördüklerini öne sürdüler. O günlerde basına da yansıyan bu iddia yörede büyük ilgi uyandırdı. Eğilliler bu olayı mucize olarak yorumladılar.

Eğil ayrıca antik dönemden kalma pek çok kitabe ve kaya mezarları kentidir.

Aslında Diyarbakır ve çevresi, yazılı tarih öncesinde çok sayıda Tanrı-Kralın yaşadığın yöredir. Kent merkezi Amida ile birlikte, Ergani, Eğil, Lice, Silvan, Hani ve bazı köyler, Hurririlerin, Akadların, Asurluların, Uratuların, Hititleri önemli merkezleriydi. Lice-Genç arasında Dicle kıyısındaki Bırklin mağaralarının girişlerinde som kayalara oyulmuş Stel ve kitabelerde bunu görmek mümkün.

Güneşe, Aya ve yıldızlara tapan Akadlıların Tanrı Kıralı Naram-Sin’in steli Diyarbakır’ın Pir Hüseyin köyünde bulunmuş, Anadolu’nun es eski belgesidir.

Ayrıca Yunus, Musa, ve Hızır İlyas Peygamberlerin uğrayıp kutsadıkları kenttir Diyarbakır.

 

 
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ