USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

Nihat Işık Ağabeyin Ardından - (İbrahim Evirgen'in Yazısı)

Her ölüm biraz erken ve biraz da hüzündür aslında. Ve her ölüm arkasında illa ki bir  hikâye, bir destan ve onlarca satıra sığamayacak kadar sevgi, saygı ve iz bırakır. Kimi rahmet alır kimi de hem rahmet alır hem de derin bir iz bırakır… İşte geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz Nihat Işık Ağabey de 7’den 70’e onu tanıyanlar, bilenler, yerlisi ve yabancısı üzerinde derin bir iz bırakan ve rahmetle yad edilesi güzel simalarımızdan biriydi. İstedim ki ahir ömrünü tamamlayıp aramızdan ayrılan Nihat Ağabeyimi bu satırlarla yad edeyim, bilen- bilmeyene birkaç satır da olsa ben anlatayım. Bu onu tanımanın bana verdiği bir hak olsun; ailesinin, sevenlerinin tekrar başı sağ olsun. Mekânı cennet, makam-ı Alî olsun! 


Nihat Işık Ağabey nam-ı diğer Nihat Beg, Lice Beylerinden Işık Ailesinin en büyüğüydü… Sadece ailesinin değil, yöre halkının civar köylerin hamisi ve pusulasıydı. Başı sıkışana koşan ve koşarken de yerli yabancı demeyen mümtaz ve saygı değer bir insandı. Aile büyüklerinden aldığı geleneği son nefesine kadar taşıyan, Kürt Aristokrasisinin adıyla cismiyle vücut bulmuş haliydi. Giyim kuşamı, dik duruşu, güzel Kürtçesi, akıcı Türkçesi ve hâkim olduğu nefis Osmanlıcasıyla kibar, kibar olduğu kadar da asil, mütevazi bir Diyarbekir Beyefendisiydi. 


Hemşehrileri için yurtsever, yürüttüğü idarecilikte protokol adamı, bölgesel davalarda elçi ve kanaat önderiydi.  Kendisinden dinlediğim kadarı ile ailesinin 1925 ve sonrası uğradığı idam ve sürgünleri birinci ağızdan aile büyüklerinden dinleyerek büyüyen son tanığı ve Işık Ailesinin ulu çınarıydı. 


Aile büyüklerinden aldığı edep ve erkân ile hayatının sonuna kadar geleneksel Kürt aile yapısı ve moderniteyi harmanlayarak Kürt aristokrat yaşamın belki de en naif örneği olan Nihat Ağabeyi bu sınırlı satırlara sığdırmak mümkün değil. Onu tanımak benim için ne kadar büyük onur ve kaybı ne kadar büyük üzüntü ise, onu tanıyan, bilen, ailesi ve yöre halkı için de kaybedilmiş bir sembol ve simge isimdi. 


Nitekim; Diyarbakır’da cenazesinde ve taziyesinde bizzat tanıklık ettiğim başta Lice Merkez ve köyleri ile farklı il ve ilçelerden gelen yoğun katılım, bizzat Nihat Işık Ağabeyime bir nevi minnet ve şükran duygularının ifadesiydi. 


Her zaman övünerek dile getirdiğin  ve senin Aile büyüklerin tarafından yaptırılan Diyarbakır Ulu Cami Şafiler bölümü şahidin, Hz.Ömer Camii uğurlayanın, Mardin Kapı Şeyh Muhammed düzlüğü ise ebedi istirahatgâhın olsun.


Ağabeyim; seni unutmayacağız. Ruhun Şad, Mekânın cennet olsun! 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ