Popüler kültür hepimizin hayatında büyük yer kaplıyor, değil mi? Sabah uyanır uyanmaz sosyal medyaya bakıyoruz, arkadaşlarımızla dizilerden, yeni çıkan şarkılardan bahsediyoruz, en son hangi ünlünün ne giydiğini, ne yaptığını takip ediyoruz. Ancak hiç düşündünüz mü, tüm bunlar ruh halimizi nasıl etkiliyor? İzlediğimiz diziler, dinlediğimiz müzikler ya da takip ettiğimiz influencerlar fark etmeden bizi şekillendiriyor. Bir dizideki karakterin hayatına imrenirken, kendi hayatımızı sorguluyoruz. “Neden benim de böyle bir hayatım yok?” diye düşünüyoruz. Sürekli mükemmel görünen insanlar, hep mutluymuş gibi görünen yüzler… Bu durum bir süre sonra bizi yormaya başlıyor. "Nerede hata yapıyorum?" diye kendimize sormaya başlıyoruz. Sosyal medyada dolaşırken, herkesin hayatı mükemmelmiş gibi görünse de aslında bu bir illüzyon. Gerçek hayat, filtrelenmiş fotoğraflar ya da mükemmel anlardan ibaret değil. Herkesin sorunları var, kimse her zaman mutlu değil. Ama popüler kültür bize hep "en iyi versiyonunu" göstermeyi tercih ediyor. Sürekli başarılı, güzel ve mutlu insanları izlemek, kendimizi yetersiz hissetmemize neden oluyor. İlginç olan ise popüler kültürün diğer yüzü. Eskiden psikolojik sorunlar pek konuşulmazdı, ama şimdi depresyon, anksiyete gibi konular, şarkılarda, dizilerde karşımıza çıkıyor. Bu sayede insanlar, yalnız olmadıklarını fark ediyor. Mesela bir şarkı dinlerken, şarkıcının yaşadığı duyguları hissettiğimizde, “Demek ki bu hisleri sadece ben yaşamıyorum” diye düşünüyoruz. Popüler kültür, bir yandan üzerimizde baskı yaratırken, diğer yandan bizi anlamamıza yardımcı oluyor. Ama işin püf noktası, popüler kültürü eleştirel bir gözle izlemek. Kendimizi sürekli başkalarıyla karşılaştırmak yerine, kendi hayatımıza odaklanmalıyız. Çünkü sosyal medyada gördüğümüz o "mükemmel" anlar, herkesin en iyi versiyonu. Gerçek olan, mükemmel olmak zorunda değil. Kendimizi olduğumuz gibi kabul etmek, popüler kültürün dayattığı o mükemmellik algısının ötesine geçmek, ruh sağlığımız için yapabileceğimiz en iyi şeylerden biri. Kısacası, popüler kültürün içine dalıp kaybolmak yerine, kendimize arada bir dönüp "Gerçekten ne istiyorum?" diye sormak iyi olabilir. Çünkü en sonunda, o mükemmel görünen hayatlar bile yalnızca birer görüntüden ibaret.