USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

“MARSHALL YARDIMLARI” - (İhsan Özdemir'in Yazısı)

1950’lerden önce Amerika bu denli ön planda değildi. Amerikan politikaları Türkiye’de ancak 1950’li yıllarda Kore Savaşı sonrasında egemen olmaya başladı. Özellikle de Türkiye’de sonuçları günümüzde de tartışılan MARSHALL YARDIMLARI sonrasında.

Çünkü; Marshall yardımları az gelişmiş ülkeleri Amerika’ya yıllarca bağımlı kılan çok uzun vadeli, çok ince hesaplı bir planın başlangıcıdır. O günden bu güne Türkiye dahil çok sayıda yoksul ülke bu planın uygulama alanım olmaktan kurtulamadı.

İzlediği anti komünist politikasıyla, Rusya karşıtı ülkeleri etkileyerek Dünyaya açılan Amerika; Özellikle az gelişmiş ülkelerle MARSHALL YARDIMI karşılığında ittifaklar yapıyor, gittikçe saygınlık alanını genişletiyordu. Kore Savaşı sırasında bu ilişkilerini iyice geliştirdi Kore’de Komünistlere karşı savaş veren ülkelere jest olarak büyük boyutlarda yardımlar yağdırdı. Tabii ki Türkiye’ye de.

Hibe adı altında yiyecek, giyecek, kamyonlar, traktörler gönderdi. İngiltere’de bundan geri kalmadı. Bu ülkede çeşitli yardımlarla Türkiye’nin gönlünü hoş tutmaya çabalıyordu. Halkın ÇORÇİL adını verdiği potinler bu dönemde Türkiye’ye gönderildi… Sonraki yıllarda bu yardımlar iş makinalarına dönüştü. Karayolları teşkilatına binlerce Kamyon, traktör, pikap verildi. Ne var ki, iki-üç yıl sonra bu makinaların çoğu hurdaya çıktı. Çünkü hiç birinin yedek parçası yoktu Türkiye’de. Bu araçları hibe eden Amerikan firmalarına başvurulduğunda, yedek parçaların ancak para ile alınabileceği bildirildi. Yapılan hesaplarda yedek parçaların ithalinin hibe olarak verilen araçlardan çok daha pahalıya mal olduğu anlaşılınca bunlardan vazgeçildi elbette. Kısa süre sonra Türkiye’nin dört bir yanı, Marshall Yardımı ile gönderilen makinaların hurdaları ile doldu.

Gerçi; bir süre, birbirinden alınan yedek parçalarla bazılarının çalışması sağlandı ama bu da uzun sürmedi…

Amerika’nın ne kadar hain bir devlet olduğu, ne kadar sömürücü bir devlet olduğu 1950’den beri başlamış, ne yazık ki ders almıyoruz.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ