USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

MAALESEF DOMATES!.. - (Mevlüt Mergen'in Yazısı)

KÜÇE BAŞI

İnsanımızın, özellikle “Anadolu” insanının “zekasına” hayranlığımı belirtmeliyim, bir kelime ile koca bütün bir meseleyi dile getirebiliyor, nitekim geçenlerde bir “esnaf” tezgahını düzenlerken, sıra satacağı ürünleri etiketlemeye geldiğinde o yörede yetişen domates için “maalesef” dedi, pahalı olduğu, ucuz veremediği için “maalesef” diyerek üzüntüsünü dile getirdi.

Oysa esnaf satacağı ürünün alış fiyatı üzerinden kendi payını ayırır, öylece etiketler, satın alırken “ucuz” almamış ki ucuza satsın, “niye ucuzlatmıyorsun”, esnafa sorulmaz, buradaki “maalesef” sözünde biz bir suçluluk hissettik, o esnaf kendini pahalılıktan suçlu gibi görmüş sandık, suçunu itiraf edercesine “maalesef” dediğini düşündük.

Acaba piyasada yok mudur ucuza alıp pahalı satma suçunu işleyenler, “var” oldukları için “mücadele” ediliyor, ancak “başarı” sağlanamıyor mücadele edildiğinde, çünkü “vurgun” vuranın elinde kalıyor, böylece çoğalıyor “milyarderler” aktüaliteden ayrı yaşamıyoruz, okuyor, görüyor ve öğreniyoruz ki bazı esnafa “küçük bir tiyo” bile yeterli oluyor elindeki ürünleri pahalı satması için..

“Domates maalesef” etiketi bizim için “ilham” kaynağı oldu, şu soruyu sorduk kendi kendimize: “Neden o esnafın utancı, pahalılıktan kendini suçlu görmek istemesi bütün piyasaya dalga dalga yayılmıyor, oysa pahalılık dalga dalga yayılma imkanı buluyor piyasalarda, birileri “ekmek” der demez birileri “ekmeğe zam” yapabiliyor.

Çok sık rastlanır oldu piyasalarda “zam furyasına” sözünü ettiğimiz esnafı örnek alarak hayal edebiliriz: “maalesef patlıcan 15, maalesef dolmalık biber 20, maalesef kabak 18 gibi örneklerinin yanında etiketler okuyabiliriz, bu ürünleri vatandaş alırken para sıkıntısı çekiyorsa, üretenlerin, etiketlendirenlerin de “vicdan” sıkıntısı çekmesi gerekmez mi?

Gerekmiyor ki zam furyaları yaşanıyor, enflasyonun altında ezilenlerin “ahı” tutmuyor onları, biz şunu söylemek istiyoruz ki böylesi karamsarlık tüten yazıları maalesef diyerek yazıyoruz.

Yine birileri “şeker” der demez şekerin yeni zamlı fiyatı dalga dalga yayılabiliyor, o zaman niçin ”ucuzluk” dendiğinde ucuzluk dalga dalga yayılmıyor?

Gönül arzu eder ki “domates maalesef” etiketlendirilirken bütün ürünlere yansıtılmış olsun, herkes kendinde bir suçluluk duygusu hissetsin isteriz, çünkü o zaman milletçe yakındığımız pahalılığın suçlusu esnaf değil, üretici değil, onları yeterince denetlemeyen, gerekli tedbirleri almayanlar olduğunu görürüz.

Bir zamanlar “sürümden” diye bir söz vardı, ucuzlatarak çok sat ki çok para kazanılsın istenirdi, sanırım “sürüm” sözcüğü de sürümden kaldırıldı, acaba diyoruz, bu böyle geldi böyle gider mi, arz-ı endam eder mi ucuzluk piyasalara?

Tüketirken üreten toplum olmadığımız, ürettiklerimizle yetinmediğimiz sürece, “domates maalesef” reyonlara az da olsa yansıyabilecektir.

Sağlıcakla kalınız, ömrünüze bereket sevgili okurlarım.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ