USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

KÜRESEL TATİLDEN DÖNÜŞ BAŞLADI?

BİR SÖZ

SALTANAT

Dert, mihnet, kaza, bela budur dünya hayatı,

Müminindir inanın ahret saltanatı!..

MM

GÖZLÜYORUM

KÜRESEL TATİLDEN DÖNÜŞ BAŞLADI?

MEVLÜT MERGEN AMİDİ

Dünyanın hemen her coğrafyasında dört mevsimden biri genellikle ilkbahar “tatil” mevsimi olarak yaşanır, gerçi yaz turizmi, kış turizmi gibi etkinlikler ilkbahar olmadan da yaşanır, bu etkinlikler topluca tatile çıkmayı gerektirmez, çünkü az sayıda insanın ilgi odağı olan “sportif amaç taşır yüzücülük, dağcılık misali hareketler.

Covid-19’un Çin’de baş göstermesiyle başladı “küresel tatil” şehirler evlere çekilerek boşaldı, okullar kapatıldı, çarklar durduruldu, oteller yapılış amaçlarının dışında  kullanıldılar,  kısaca dünya bildiğimiz dünya olmadı da sanki başka bir dünyaya dönüştü..

Bol oksijenli “temiz hava” gitti, yerine gelen havadan korunmak adına “maskelendik” canciğer olduğumuz sevdiklerimizden bile kaçar hale geldik, şimdiye kadar gittiğimiz tatil beldelerinde olmayan “koşullar” çıktı önümüze, el yıkama alışkanlığını yeniden edindik, kolonya ile “küs” değildik, yeniden buluştuk.

Bu küresel tatil günlerinde denizde boğulanlar olmadı da “ecel oku” isim değiştirip “Coronavirüs” oldu ve çok insanını aldı dünyanın, oysa tatil demek daha çok enerji toplamak, daha çok hız kazanmak demektir yaşam için, içimizi “acaba” rüzgarı doldurdu, piyango bileti alırcasına “ya bizi de bulursa bu virüs?” merakı saplandı içimize..

Toplu taşıma araçlarının arkasından işe geç kalmamak için koşmaktan yorulmayan ayaklarımız koşamaz oldu, on kişilik minibüsün yirmi otuz beki daha fazla yolcu almasına alışmışken bir anda boşalıverdiler şehirlerin birbirleriyle ilişkisi kesildi, uçaklar hangarlarında dinlenmeye çekildi, çünkü küresel bir tatil yaşanıyordu.

Toplu taşıma araçlarında deyim yerinde ise yan yana, kucak kucağa değil de “sosyal mesafe” içinde görünmeye başlandı, bir garip tatil oldu Covid-19 tatili, yaşlılara banklarda oturmak yasaklandı, lokantalar, pastaneler, kafeler müşteriye özlem duymaya başladı, oysa bildiğimiz tatil günlerinde buralar ne kadar kalabalık olurdu değil mi?

Covid-19 tatilini yaşamak için bankalardan kredi çekerek borçlanmadık, otellere, uçaklara, otobüslere, kendi özel otomuzun yakıtına vereceğimiz para cebimizde kaldı, yiyelim diye ekmeğimiz, okuyalım diye gazetemiz kapımıza geldi, itiraf etmek gerekirse Covid-19’un küresel  tatilinde organizasyon süperdi.

Dünya “tek” elden idare ediliyordu, ülkeler arası bir “yarış” vardı bu organizasyona ayak uydurma adına,  hastalananlara uygulanan tedavi şeklinde idi bu yarış, hiç birisi ölümlerin önüne geçemiyordu, dünya nüfusunun sekizde biri hastalığa yakalanmış, biri kısmı“yoğun bakıma” alınmış, bir kısmı da “entübe” cihaza bağlanmıştı.

Normal şartlarda “gençler” tatilin keyfini (!) çıkarır, yaşlılar huzur bulmak için kendilerine ayrılan evlerde kalırlar, nedense bazı sözüm ona medeni ülkeler “yaşlılara ölüm” dediler de o evlerden yaşlıların cesedi çıkarıldı, bu küresel tatil yaşlılara yaramadı da gözlerinden yaş getirdi.

Süper devlet pozisyonundaki bazı ülkeler özellikle “ABD” bu küresel tatilden haz etmedi de başkanının dilinden “artık küresellik yok” dedi,

sözünü ettiğimiz koşullar gevşetilmeye başlandı, sanki okullar açılacak, çarklar daha hızlı dönecek,  normalleşme aşamasına geçildiği için biz “küresel tatilden dönüş başladı” başlığını manşetimize aldık.

Küresel tatil şüphe yok ki “tek elden” idare  edildi,  dünyamız “geçici” bir iskan beldesidir, sahibi vardır, sahibi de dünyalılar gibi elinde “bir tapu kağıdı” taşıyan değil, bu beldenin “öz” sahibi olan Allah’tır, O dünyalılara “yeter artık burasını günahlarınızla kirlettiğiniz” dercesine bizleri evlerimize çekti, caddelerimizi, parklarımızı, sahillerimizi, camilerimizi boşalttı.

Covid-19 teşhisiyle ölümler azalır gibi oldu, ancak ölümler hiç bitmedi, bitmeyecek, çünkü ölüm insanın doğasında vardır, şaşmaz ve değiştirilmez bir kanundur bu: “her doğan ölecek” bu gerçeği bir kez daha yaşadı dünya insanı.

Bu virüse yakalanan dört milyonun üstündeki insanların hepsi ölebilirdi, ancak “eceli gelenler” öldü de, diğerleri başka zamanlarda başka teşhislerle bu iskan beldesini terk edecekler.

Küresel tatilden dönülmeye başlandı, artık dünya yeniden “dizayn” edilmelidir, eski kötü alışkanlıklar yerini daha iyiye, daha güzele, daha doğruya bırakmalıdır, kısaca  “kontrollü sosyal hayat” dünya dediğimiz iskan beldesi sahibinin belirttiği “ilahi kontrol” koşullarına uyularak yaşanmalıdır.

Uyulmazsa ne mi olur, bildiğimiz teknoloji ürünü kameralardan kaçmak mümkün olabilir ama “ilahi kameralar” hep kayıtta olduğu için onlardan kaçmak, saklanmak mümkün olmadığı için dünyalı aklını başına almalıdır.

Selam ve dua ile.

 
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ