Baharı ve ardından yazı beklerken kış geri geldi. Ocak ve Şubat aylarında görmediğimiz soğukları Mart ayında yaşamaya başladık, Türkiye’yi etkisi altına kardan Diyarbakır ve çevresi de nasibini aldı.Elazığ, Bingöl, Şanlı Urfa, Mardin, Şırnak ve şimdide Diyarbakır bu kış soğuklarından nasibini aldı, Eskilerin bir deyimi vardır; ‘’Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır.’’ Şimdi aynen o günleri yaşıyoruz.1965 – 1970 yıllarında yağan karları her ne kadar bu yıllarda görmüyorsak, o günlerin soğuk günlerini yaşıyoruz.O yıllarda yağan karlar bir metreyi geçerdi şehir içinde, damların üstü karla dolar, sabahları karları atmak için erken saatte dama çıkan evin büyükleri o karları avluya sonrada sokağa atardı, yağan karın üstüne birde bu evdeki karlar gelince sokaklardaki kar iki metreyi geçerdi, sokakta yığılan karların arasında yol açarak ancak yürümek mümkündü, Öyle bir yığılma oluyordu ki, tek katlı olan kerpiç evlerin üzerinden bazen damdan dama geçerek ancak gideceğimiz iş yerlerimize ulaşabiliyorduk.Kışın çok çetin geçeceğini bilen büyükler kış gelmeden odun veya kömürlerini yazdan temin eder evlerdeki kilerlere yerleştirir.Kışa hazırlık olarak yaz aylarında bazı tedbirler alınırdı. Kavurma, kurutmalık Domates, biber, Tarhana, pastırma, Ceviz, pestil, turşu, un, şeker, pirinç, bulgur, zahirenin her çeşidi, pekmez ve sucuk yaz aylarında hazırlanır kış işin kilerlerde küplerde saklanırdı, kışın kimse aç kalmasın diye.Şimdilerde bunlardan eser bile kalmamış, bazı eski evler bunların bir kısmını yine yaptıklarını düşünüyorum.Öyle bir zamana geldik şimdi bu dediklerimin hepsini yılın on iki ayında bile temin edebilirsin, ne yazık’ ki o günlerin ne tadını alabilirsiniz, nede o lezzetleri bulabilirsiniz, şimdilerde zaten bunu alacak parayı bile bulamazsın, o günlerde bu kadar işi bir çalışan evin babası tek başına yapar, şimdilerde bir evde iki üç kişi çalıştığı halde kimsenin iki yakası bir araya gelmiyor, bunun tek sebebi o zamanlarda kazanılan para helal yolla kazanılıyordu, hiçbir eve haram para veya rızık sokulmazdı.Bu asırda helalmiş harammış arayan yok tek işleri nereden gelirse gelsin, ister helal ister haram kimsenin bunu düşündüğü yok, yüzden hiçbir şeyde bereket kalmamış.