Kelimelerin Hayatımıza Yansıması

Hastalıklar arttı, özellikle kanser vakalarında ciddi bir artış var. Bunun nedenin hem genetik faktörler hem de beslenme ve yaşam şeklimiizden kaynaklı olduğu uzmanlar tarafından sık sık dile getiriliyor.

Ama en önemli faktörün stres olduğu da söyleniyor ki çok doğru stresin, insan ve hatta hayvanlar üzerinde yapılan deneyler neticesinde vucüdumuzda ciddi tahribatlara neden olduğu kanıtlanmıştır.

Sık sık hastalanan bir insana baktığımızda onun altında muhakkak ki duygusal bir neden olduğunu görürüz.

Çok yakın bir zamanda, yakın bir arkadaşım tiroid kanseri, hastalığına yakalandı. Sorduğumuzda ailesinden kimsenin daha önce böyle bir hastalık hikayesinin bulunmadığını söyledi.

Peki o zaman bunun nedeni neydi?

Malesef ki üzüntü, kaygı, uzun yıllar boyunca içine atılan duygusal yüklerin bir dışa vurmuş haliydi. vucüdunun bu yükü kaldıramadığı ve artık çeşitli hastalıklara davetiye çıkarttığı bir noktaya gelmişti.

İşin ilginç noktası da şu ki: kendisi, konuşması gereken, kendini savunması gereken yerde hep susmayı tercih etmişti yada en iyi yolun bu olduğuna inanmış, inandırılmıştı. Karşı tarafa ayıp olmasın diye içine attığı herşeyi, vucüduna en çok yüklendiği yerde hastalık meydana gelmişti.

Peki ya konuştuklarımız...

Yani olumlu ya da olumsuz söylemelerimiz bizim geleceğimizi şekillendirdiğini artık çoğumuz biliyoruz.

‘’Kelimeler, tecrübelerimizi dizdiğimiz ipliktir.’’ Demiş Aldous Huxley.

Ben şansızım diyen birinin hep şansızlıkları çektiğine şahit oluruz. Tam tersi ben şanslıyım diyen birinin de sürekli fırsatları yakaladığını görürüz.

Bu yüzden nasıl inanırsak ve konuşursak öyle yaşarız. Yaşam şekillimizi, konuşmalarımızı değiştirirsek ve bunlara inanırsak hayatımızda o yöne doğru evrilecektir.

Denemesi bedava.

Kendimizi tıpkı bir bebek gibi sevelim.