Evet eskiden ne güzeldi Diyarbakır.Herkes bir birinin hastasına koşar cenazesini omuzlar, sıkıntısını paylaşırdı.Kentin hovardasının, kabadayısının, delisinin bile bir olgunluğu vardı. Hırsızı, uğursuzu belliydi. Bunlarda her kese sataşmaz, büyüklere saygıda kusur etmezdi. Mahallenin büyüğü geçtiğinde herkes bir kenara çekilir saygıyla yol verirdi.Çarşısında, pazarında dürüstlü, huzur vardı, güven vardı. Çeki, senedi kimse bilmezdi. Bir selam, bir söz yeterliydi.Tüm bu güzellikler varken terk ettiler Diyarbakır’ı.Sonraki yıllarda bu güzellikler bir bir kayboldu gitti.Eski dostlar da kalmadı. Kimi başka diyarlara, kimi Dar-ül Beka’ya (Öbür dünyaya) göç etti.Neden böyle oldu?Zenginler başka illere göç etti, Köyden şehre göç bütün gelenekleri bitirdi, Terör insanları bu şehirden göçe mecbur etti, Köyden gelenler Diyarbakır’a ve Diyarbakır’ın gelenek ve göreneklerine alışamadı, Diyarbakır’da da köy hayatını ve köy kültürünü yaşamaya başlayınca, Diyarbakır’ın bütün gelenek ve görenekleri ortadan kalktı.