<div>Kış mevsimindeyiz. Mikrobik hastalıklar her yanımızı sarmış durumda. Boğaz ağrısı, öksürük, burun akıntısı aldı başını gidiyor. Kimi diyor domuz gribi, kimi diyor kuş gribi. Sonuç olarak hepsi grip ve soğuk algınlığı.</div> <div>Bu tür hastalıklardan korunmanın yolları başta sağlıklı beslenmedir. Özellikle hastalık öncesi ve sonrası C vitamini tüketmeliyiz. Portakal, limon, mandalina ve greyfurt. Yani her derde deva turunçgiller. Bu meyveler yalnızca grip ve soğuk algınlığına değil daha bir çok hastalık için de şifa kaynağı.</div> <div>Kökeni Güneydoğu Asya olan turunçgillerin, çağdaş anlamda üretimi, 19. yüzyılda ABD’de başlamış ve hızla yayılmıştır. Portakal, limon, mandalina ve greyfurt gibi "citrus" cinsine ilişkin türleri içeren turunçgiller dünyada en çok yetiştirilen ve tüketilen meyve grubudur.</div> <div>Bu bitkilerin meyvelerinden, kabuklarından, yapraklarından ya da çiçeklerinden parfümeride koku vermekte kullanılan uçucu yağlar da elde edilmektedir. Bunun yanı sırada C vitamini deposu olmakla beraber bağışıklık sistemi için A ve B vitaminleri, potasyum, kalsiyum ve lif içerir. Bu soğuk kış günlerinde bize kahramanlık yapar.</div> <div>Bağışıklığımızı güçlendirerek hastalıklardan korunmamıza etkisi çok fazladır. Sindirim sistemini düzenler. Diyet lifi, bağırsak hareketlerini artırarak kabızlık gibi sindirim sorunlarının önlenmesine yardımcı olur ve bağırsak sağlığını destekler. Kalp sağlığını destekler. Turunçgillerde bulunan potasyum, kan basıncını düzenleyerek hipertansiyon riskini azaltır. Ayrıca, antioksidan içerikleri sayesinde damar sağlığını korur ve kalp hastalıklarına karşı koruyucu etki gösterir. Cilt sağlığını iyileştirir. Kolajen üretimini artırarak cildin elastikiyetini ve genç görünümünü destekler. Yaşlanma belirtilerinin gecikmesine yardımcı olur.</div> <div>Turunçgillerden vazgeçmeyelim, sağlığımızı koruyalım. Sağlıklı Günler Dileğiyle.</div>