USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

Gençlik nereye doğru gidiyor

Geçtiğimiz günlerde yine toplumu derinden etkileyen bir olay yaşandı. Ankara'da 17 yaşında bir lise öğrencisi, sınıf arkadaşı tarafından bıçaklandı. Edinilen bilgilere göre; iki arkadaş sınıfta tartışmışlar ardından bu tartışmadan 1 gün sonra da ortak arkadaşlarıyla birlikte parkta buluşmuşlar ve 17 yaşındaki Hüseyin, karnından ve kasığından aldığı bıçak darbesiyle ne yazık ki hayatını kaybetti. Cinayete sebep olan okuldaki tartışmanın boyutu ne düzeydeydi bilemiyorum ama bu tartışmanın okul yönetimi tarafından velilere bildirilmediği yönünde bir iddia var. Belki okul yönetimi tartışmayı haber verseydi ve velilerle iş birliği içerisinde olsaydı bir lise öğrencisinin hayatı mahvolmazdı. Bu noktada Hüseyin'in ailesine ve sevenlerine başsağlığı dilemekten başka elimden bir şey gelmiyor...

Yine de aklımın alamadığı bir şey var bu kadar çok akran zorbalığı haberlerini her gün işitip görüyoruz. Bazı öğrenciler hem fiziksel hem de ruhsal olarak etkileniyor bazıları da canıyla bedelini ödemek zorunda kalıyor... Ne zamandan beri böyle öfkeli, gözü dönmüş, birine zarar vermeyi düşünebilen bir nesille doldu etrafımız? Üzülerek söylüyorum ki Hüseyin ve Hüseyin'in kaderini yaşamış çok genç var ve bizler onların haberlerine şahit oluyoruz. Sanki zaman ilerledikçe biz insanlar iyice geriye gittik. Çünkü günden güne böyle cinayet haberleriyle karşılaşmak beni oldukça üzüyor. Eski zamanlarda saygıdan birbirimizle göz teması kuramazken şimdi böyle kötü düşünceli insanların toplumumuzda olduğunu bilmek insanın tüylerini ürpertiyor.

Günümüzde akran zorbalığı ve akran cinayeti ne yazık ki adını hep bir şekilde duyuruyor. Bunlara artık dur denilmesi gerektiğinin hepimiz farkındayız. Okul yönetiminin ve rehber öğretmenlerin bu konuda ciddi önlemler alması gerekiyor. Örneğin, okulda çocuklar kavga ettiğinde kavganın boyutu ne olursa olsun "bu seferlik çocuklara ceza verelim bir daha yaşanırsa velilere bildiririz" gibi bir düşüncede olmaktansa okul yönetimi direkt velilerle iş birliği içerisinde olmalı. Okullarda kesinlikle akran zorbalığıyla ilgili empati duygusunu geliştirmek adına etkinlikler düzenlenmeli. En önemlisi de çocuklarımızın yaşları büyüdükçe okul, çoğu ebeveyn için akademik başarı yeri olarak görülüyor. Elbette ki okul sadece akademik başarı yeri değildir, okul çocuklarımızın sosyal açıdan da geliştiği bir yerdir. Bu yüzden çocuklarımıza okulda mutlu olup olmadıklarını soralım, gözümüzden kaçan ya da ihmal ettiğimiz her şey büyük felaketlere sebep olabilir. Çocuklarımızla her açıdan ilgilenmenin bizim en büyük sorumluluğumuz olduğunu unutmayalım. Daha fazla gencin üzülmediği, yıpranmadığı ve yaşama hakkının elinden alınmadığı bir dünyada yaşamak dileğiyle...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ