USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

DİYARBAKIR FALCILARI - (Ferda Taşçı'nın Yazısı)

Diyarbakır’ın eski günlerini az çok biliriz. Aynı zamanda büyüklerimizden de dinleriz. Gerçekten eskiler bir başka. Gelelim konumuza. İşte bildiklerimiz, en çokta büyüklerimizden duyduklarımız.

Diyarbakır’da mahalleli kadınlar, ziyaretlere yatırlara gittikleri kadar falcılara da akın ederlerdi.

Sonraki yıllarda birde ‘’Gürcü Bacı’’ çıktı. O yıllara kadar falcıların, üfürükçülerin, muskacıların hemen çoğu erkek olduğu için, Gürcü Bacı kısa süre içinde kadınların gözdesi olu verdi. Basın sayesinde ülkede de ünü yayılan Gürcü Bacıya yıllarca herkes büyük umutlarla koştu durdu. Bu kadının çok ilginç bir yöntemi vardı. Müşteri neye fal baktırmak istediğini, niyetini, bir başka mekânda duran kız kardeşine anlatıyor, sonra gelip Gürcü bacının karşısına oturuyor, onu dinliyordu. Gürcü bacı elindeki su dolu bakır tasa bakarak karşısındakinin beye fal baktırdığını biliyor ona göre yorumlar yapıyordu.

Kimse sırrını çözemiyordu Gürcü Bacı’nın. Kimi, iki kardeş arasında telepatik bir ilişki olduğunu savunurken, kimi de kimsenin anlayamadığı işaretlerle birbiriyle haberleştiklerini öne sürüyordu.

Sık sık polisçe basıldığı, hakkında adli kovuşturma yapıldığı halde, halk akın akın Anzele yakınındaki evine gidiyor kadına fala bakmak için adeta zorluyorlardı.

Gürcü Bacının ünü yayıldıkça Basın da ilgi göstermeye başladı. İstanbul’dan telefon ediliyor, bazı konularda fala baktırması isteniyordu. Özellikle yeni yıl geldiğinde, tüm gazetelerde yabancı astrologların, falcıların kehanetlerini yayınlamak moda olmuştu. Zaman zaman Gürcü Bacının haberlerini yapınca vatandaşlar Gürcü Bacının yılsonlarında yeni yıl için ilgili kehanetlerini yazmalarını istiyordu.

Aslında Gürcü Bacının pek öyle Dünya olayları ile ilgili, bilgisi yoktu. Yeri gelince gazeteler onun yerine bazı şeyler yazıyorlardı.

İran Şahı Pehlevi’nin de falına baktı.

O yıllarda çocukları olmuyor diye, İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi, dünya güzeli karısı Sürreya’dan boşanıp Farah Diba ile evlenmişti. O günlerde gazeteden Şah için fala baktırmak istendi. Gürcü Bacıya bu isteğin iletildiğinde bön bön bakarak. Belli ki hiçbir şeyden haberi yoktu. Ne Şah, ne Ferah’ı tanımıyordu bile. Tüm Dünya gazetelerinde, ünlü doktorların demeçleri yayımlanıyordu. Bu demeçlerde, Sürreya’nın kısır olduğu, Şah’ta her hangi bir sorunun bulunmadığı, bu nedenle Ferah’tan çocuk sahibi olacağı belirtiliyordu… Nitekim oldu da.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ