Dijital Dünyada Büyüyen Çocuklar 

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, Türkiye’de 6-15 yaş arası çocukların %91,3’ü internet kullanıyor. Bu veri, bize çocukların dünyasını yeniden düşünmemiz gerektiğini anlatıyor aslında. Artık gençler, arkadaşlarıyla iletişim kurmaktan oyun oynamaya, araştırma yapmaktan yeni beceriler öğrenmeye kadar pek çok şeyi internet aracılığıyla yapıyor. Ebeveynler ve eğitimciler olarak hepimizin kafasında bir soru var: Bu dijital dünya, çocuklarımıza ne katıyor? Ve onlardan ne alıyor?
Çocuklar için internetin sunduğu olanaklar inanılmaz. Bilgiye erişim, bir tıkla mümkün. Çocuklar kendilerini ve dünyayı keşfetmek için sonsuz bir bilgi denizine sahipler. Bunun yanında internet; hayal gücünü geliştiren videolar, yaratıcı oyunlar ve öğrenmeye teşvik eden uygulamalar sunuyor. Özellikle pandemi döneminde uzaktan eğitimle internetin eğitim hayatındaki rolü daha da arttı. Artık ders çalışmak için kitaplardan çok internetten yararlanan bir nesil var karşımızda.

Ancak bu tablonun diğer yüzüne de bakmamız gerekiyor. İnternetin sadece fayda sunduğunu söylemek biraz hayalperestlik olur. Zira her güzel şey gibi, internetin de aşırısı zarara yol açabilir. Çocuklar bir anda çevrimiçi oyunlar ya da sosyal medya bağımlısı olabilir, uyku düzenleri bozulabilir ve en kötüsü, sanal dünya ile gerçek dünya arasındaki çizgiyi kaybedebilirler. Bunun yanı sıra, siber zorbalık, zararlı içeriklere erişim ve güvenlik tehditleri gibi ciddi sorunlarla karşılaşmaları da mümkün.
Peki, çocuklarımızı bu dijital dünyada nasıl güvenle rehberlik edebiliriz? Çoğu ebeveynin yaptığı gibi yasaklar koymak mı? Çoğunlukla değil. Çocuklar için interneti yasaklamak, onları asıl tehlikeden uzaklaştırmak yerine, yasakların cazibesine kapılmalarına yol açabilir. Bunun yerine, internet kullanımını nasıl yöneteceklerini onlara öğretmek daha etkili bir çözüm olabilir. Örneğin, çocuklarımıza zaman yönetimi yapmayı öğretmek, güvenli internet kullanımı konusunda bilgi vermek ve onları yaşlarına uygun içeriklerle buluşturmak gibi.

Ayrıca, çocuklarımızla iletişimde olmak büyük önem taşıyor. Onlarla, internette neler yaptıkları, neler öğrendikleri ya da kimlerle iletişim kurdukları hakkında konuşmak, sorunları fark etmemizi sağlar. Çocuklarımız, yaşadıkları bir sıkıntıyı paylaşmak istediklerinde onları yargılamadan dinleyebileceğimizi bilmeli. Bu, onların hem internette hem de gerçek hayatta güvenli ve mutlu bir birey olarak gelişmelerine katkıda bulunur.
Sonuç olarak, internet çocuklarımız için bir dünyaya açılan kapı; ama bu kapıyı açarken onları el üstünde tutmamız, onlara rehber olmamız şart. Teknoloji hızla gelişiyor ve bizler de bu gelişimi yakalamalı, çocuklarımıza dijital çağın gerekliliklerine uygun bir şekilde rehberlik etmeliyiz. Unutmayalım ki, internet çağının çocuklarıyız ve onların yanında olmamız, hem onları hem de kendimizi geleceğe en iyi şekilde hazırlamamızı sağlayacak.