USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

D.Ü DİYARBEKİR ŞEHİR ARAŞTIRMALARI ÇALIŞTAYI (2)

Çalıştay’a Bismil’den katılan Avukat Sayın Muzaffer Toy, şehrin edebiyat ve sanat alanında tanıtım eksikliğini belirterek, çalışmaların üniversitece başlanmasında gecikme olduğunu vurgulayarak, şehrin tanınmadan tanıtılmasının eksikliğine işaret etti. Avukat Toy, şehirde gördüğü eksikliklerin üzerinde durarak, dünle bu gün arasında karşılaştırma yaparak, olması gerekenlerin istenilen düzeyde olmadığını örneklerle açıkladı. Keşke Sayın Toy gibi, şehre duyarlı olan isimler, bu tarz toplantılara daima çağrılsa, şehrin panoramik görüntüsü, kendilerinden dinlense, her daim.

Şair Hasan Nadiroğlu, şehrin tanıtımından dolayı Çalıştay’ın bir basamak taşı olduğunu vurgulayarak, konuşmasının sonunda “Yüzüm Kızarır” Başlıklı Şiir’ini sundu. Şiir, masa katılımcıları tarafından coşkuyla dinlendi.

Yazar Mevlüt Mergen, şehrin tanıtımının bu tarz etkinliklerle sağlanmasından Üniversitede daha önce bulunan biri olarak memnuniyetini belirtti.

Yazar İbrahim Evirgen, şehre bakışın değiştirilmesinin üzerinde durdu.

Kınalı Eller Derneği Başkanı Müzeyyen Korkutata, dernek olarak etkinliklerinden bahsederek, takı ve kuyumculuk, kadayıf ustalığı ile ilgili açtıkları kurslarda yüzlerce öğrenciyi meslek sahibi ettiklerini, dernekçe kuyumculuk sanatına sağladıkları katkıyı belirterek, şimdi de çoğunluğu kadınlara seslenen fırıncılıkla ilgili projelerinin devam ettiğini ifade ederek, herkesin üzerine düşen görevi yaparak, şehrin tanınmasına ve tanıtılmasına katkısının olmasının şart olduğunu belirtti.

Eğitim konusunda görüşlerini belirten eğitimciler, şehrin eğitim grafiğine dayalı anketler üzerinde durarak, şehrin eğitim profilini gösterme açısından rakamlarla bakışlarını ifade etti.

Moderatör Doç. Dr. Kamuran Eronat, masadaki katılımcılara şehrin tanınması ve tanıtılması hususunda yapılabilecekleri sorarken, şehirde doğup büyüyen biri olarak izlenimlerini yer yer sundu.

Bizim, Şehir Araştırmaları Merkezi kapsamında yıllardır sürdürdüğümüz Diyarbakır Şehir Araştırmaları Merkezi’ne dair bilgi sunuşumuzda, şehrin bir merkeze sahip kılınmasında şehri anlatan kaynakların sadece bir kütüphane oluşturmak olduğunu belirttik. Şehrimizde Üniversite destekli bir Diyarbakır Fotoğraf Müzesi, Basın Yayın Müzesi, Güneydoğu Gastronomi Müzesi, Diyarbakır Ünlüleri Müzesi olmak üzere açılacak her müzeye kaynak açısından destek olacağımızı belirterek, bu şehrin müzelerle tanıtımının ihmali üzerinde durduk.

Diyarbakır Şehir Araştırmaları Merkezi’ne dair panel konuşmamızda ele aldığımız hususları, daha önce Şehir Araştırmaları’nda size sunduğumuzu ifade etmiştik. Konu aynı olduğu için tekrar bilgilere gerek yok düşüncesindeyiz. Yine de makalemizi okuma imkânı bulmayanların, www.ozdiyarbakirgazetesi.com sitesinde yer alan köşemizden makaleye ulaşmaları mümkündür.

Çalıştay’ın bitiminde üyelere teşekkür eden Moderatör Doç Dr. Eronat,  raporun kısa sürede katılımcılara gönderileceğini ve yetkililere sunulacağını belirtti.

Bu çalıştayın bizim açımızdan görünen kısmı, bu şekilde. Diğer masalarda ele alınan konuların ne olup olmadığını ancak, rapor özeti bize gönderildiğinde belirtilen görüşlerden haberdar olacağız.

Çalıştayın adeta tüm yükünü çeken, koordinasyonunu sağlayan, fotoğraf sergisini sunan, açılış konuşmasını yapan, Sanat ve Mimarî Masası’nda moderatör olarak bulunan Doç. Dr. İrfan Yıldız Hocamıza şehri tanıtma ve tanıtım alanında gösterdiği çaba karşısında bize düşen teşekkürdür, sadece. Bir gün kendisini ziyaret ederken bunu sözlü olarak belirteceğiz. Mütevazzî, kendi halinde, işi-gücü sadece şehrini alanıyla ilgili eserlerle tanıtmayı hedef bilmiş, üstlendiği görevi hakkıyla yerine getiren Yıldız için söylenecek bir eksiklik yok, nazarımızda. Kendisinin daha önce Diyarbekir Kitaplığı’nın kurulmasına öncülük ettiğini bildiğimiz için, şahsına özel bir paragraf açtık.

Elbette bu çalıştayın yapılmasına olur veren D.Ü. Rektörü Prof. Dr. Sayın Talip Gül’e, bu çalıştayda başkanlı yapan Prof. Dr. Eyüp Tanrıverdi’ye, çalıştayda çabasına tanıklık ettiğimiz Doç. Dr. Bahar Buryan Doğan’a, Prof. Dr. Sayın Orhan Kavak Hocamızı unutmamak lazımdır. Çalıştay’ın görünen ve hizmeti geçen isimlerinden unuttuğumuz olabilir. Biz böyle gördük, böyle yazdık.

Elbette bu çalıştay yapılırken bizim Şehir Araştırmaları Merkezi’nden fazla bahsetmememiz, yapılan çalıştaya gölge düşmemesi amaçlıdır. Zaten her gün Diyarbakır Şehir Araştırmaları Merkezi konusunda “Şehir Araştırmaları” başlığı altında yazmaktayız.

Yarın öbür gün Diyarbakır/ Diyarbekir Şehir Araştırmaları Merkezi hayatiyet bulsa, üzerimize düşen sorumluluğun bilincinde şehrin dünden günümüze kadar bir araya getirdiğimiz edebiyat, tarih, mimarî, musıkî, iktisadî, sosyolojik kaynakları, basın malzemeleri olan gazete ve dergi koleksiyonu, on binlerce kare fotoğraf, birçok kaset, CD-DVD, Plâk olmak üzere şehre ait neyi bir araya getirmişsek paylaşmamak doğru olmaz.

Biz, Şehir Araştırmaları Merkezi’nin üç bölümden oluştuğunu, ilk bölümün Diyarbakır Şehir Araştırmaları, ikinci Bölümün seksen bir ili kapsayan Şehir Araştırmaları Merkezi olduğunu, üçüncü bölümün de Yüz Dünya Şehri adını taşıdığını belirtelim. Şayet bizim düşündüğümüz merkez erken açılırsa, ileride üniversitemizin kendi bünyesinde farklı bir isimle aynı görevde bulunacak merkeze katkımızın devam edeceğini belirtiriz. Üniversitemiz, merkezi erkenden açarsa bizim böyle bir merkez açma çabamız manasız olur. Yalnız “Diyarbakır/Diyarbekir Şehir Araştırmaları Merkezi”, aynı amaca hizmet eden, isimce farklı olmayan iki merkez adıdır. Gönlümüzden geçen Diyarbakır Şehir Araştırmaları Merkezi, yüzden fazla makalemizde geçen bir isim, kitaplarımızın çoğu bu merkezin adıyla yayınlanmış. Bu ismin Dicle Üniversitesi Şehir Araştırmaları Enstitüsü gibi farklı olması karışıklığın önüne geçmek için idealdir. Yarın birisi bunu farklı, kötü niyetle diline dolamasın. Üniversiteninbu hayırlı girişimi, bu tarz kendisini taşımayan kimilerinin laf cambazlığında gölgede bırakılması, ilk etapta bizi üzer.

 

 
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ