USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

BUGÜN DİYARBEKİR’İN FETİH GÜNÜDÜR!.. (Mevlüt Mergen'in Yazısı)

GÖNLÜMCE

SAHABE

Bu şehrin yapısına çok kutsallık kattılar,

Nebiler zaten vardı, ashab yurdu yaptılar.

Kutluyoruz bu günü bugün fetih günüdür,

Fetihler  çoğalacak sahabeler öncüdür!..

MM

GÖNLÜMCE

Şöyle bir arzu vardı içimizde, bu yıl yapılması düşünülen Diyarbekir’in fetih kutlamaları geçmiş yıllardaki kutlamalardan çok daha güzel, çok daha ses getirici olsun ve bütün dünya bu olayı duysun, ancak “pandemi” kararı gereğince 17 günlük kapanma bu arzumuzun gerçekleşmesini önledi,  lakin tamamen “sessiz” geçmeyecek bu kutlamalar, çünkü bazı hazırlıkların yapıldığını biliyoruz.

Yazmaya başladığımız 2005’ten bu yana 16 yıl geçti, biz her 27 Mayıs günü geldiğinde kendi çerçevemiz içinde kutlama yazıları yazdık, düşüncelerimizi, duygularımızı okurlarımızla paylaştık, amacımız geçmişte “sahabe-i kiramın” fethiyle oluşan bu günü gelecek nesillere taşımak oldu, inanıyoruz ki amacımız doğrultusunda biraz yol aldık.

Yakın geçmişte bir Diyarbekir müftüsü “Ali Maraşlıgil” hoca efendinin öncülüğünde kutlanan Diyarbekir’in fethi  unutulmaz bir kutlama idi, daha sonra devam eden kutlamalarla nihayet bugünlere gelindi ve görüldü ki artık her yıl 27 Mayıs günü Diyarbekir’in fetih günüdür ve kutlanmalıdır, bu yıl pandemi gölgesinde olsa bile sayın Valimizin özellikle Diyarbekir’e ve dolayısıyla bugüne gösterdiği yakın ilgi gönül hoşnutluğumuzu arttırmıştır.

Diyarbekir’in fethi büyük bir önem ve mana taşımaktadır, bu önem ve mana Allah ve Resulünün katında “yüce” insanlar “Sahabe-i Kiramın” bazılarının katılımıyla gerçekleşmiş  olmasından kaynaklanmaktadır, her ne kadar bazıları bu şehirdeki sahabe sayısını beş yüz rakamıyla telaffuz etseler de öyle olmadığını bir Diyarbekir’li olan “Ali Emiri” efendinin “Osmanlı doğu vilayetleri” eserindeki açıklamasından anlamaktayız.

Ali Emiri Efendi, ikinci halife Hazret-i Ömer  (r.a.) İslam ordusunu cihada gönderirken, sayıları giderek azalmaya yüz tutan sahabe-i kiramdan bin kişinin katılması kararlaştırılır ve bu karar neticesidir ki bu şehre fetih için gelecek olan İslam ordusunun içine sahabeden bin kişi katılır, fetihten sonra  İslam ordusu çekilirken beş yüz kişi fethedilen şehirde bırakılır ki onlar İslamı yaşarken yaşanmasına da vesile olsunlar, yardıma muhtaç kimselere özellikle kadınlara, yoksullara ve sakatlara yardımcı olsunlar, işte bizim her zaman yakındığımız bilgi kirliliğine  sebep olan  “bu şehirde beş yüz sahabe vardır” şeklindeki  bazı söylemlerdir.

Diyarbekir’in fethi yine büyük önem ve mana taşır çünkü İslam Anadolu’ya  açılan bu kapıdan yayılmıştır, bugün Anadolu’nun her köşesinde buram buram İslam tütüyorsa bunun temelinde Diyarbekir’in fethi vardır, dikkatleri çekmek için söylemek de yarar var, Malazgirt meydan muharebesinin galibi  Alpaslan bir İslam kumandanı idi, İstanbul’u fethederek bir çağı kapatıp yeni bir çağın açılmasına sebep olan Osmanlı padişahı Fatih sultan Mehmet de bir İslam kumandanı idi.

Diyarbekir’in fethindeki önem ve manayı oluşturan sebeplerden biri de sevgili peygamberimizin (s.a.v.): “Yıldız gibidirler” buyurduğu sahabe-i kiramın önde gelenlerinden fetih ordusunun kumandanı Iyaz b. Ğanem  (r.a.)  Mardin kapısında, Said b. Zeyd (r.a.) Rum (Urfa) kapısında, Halid b. Velid (r.a.) Dicle nehri tarafındaki Yeni Kapıda, Muaz . b. Cebel (r.a.)  ise Dağ (Harput) kapısında idiler ordu şehre girerken.

Bu yüce zatlar sevgili peygamberimizin (s.a.v.)’in övgüsünü ve sevgisini kazanan isimlerdir ki Allah Resulü (s.a.v.) Halid b. Velid’in (r.a.)kumandasında bir orduyu sefere gönderirken arkasından: “Halid ne güzel kumandan, onun askeri ne güzel askerdir” iltifatını dile getirmişti.

Ve bugün bu önem ve mana çerçevesi içinde kutlanmaktadır Diyarbekir’in fethi,  kutlu  olsun, kutlamada emeği geçenlerden Allah ve Resulü razı olsun, şu anda Sahabeler mescidinde medfun bulunan şehid  25 İslam askerinin ruhları şad olsun, mekanları cennetlerde çok yüksek makamlarda olsun, çünkü onlar taşıdılar İslam sancağını, İslam güneşini, buralara kadar gelerek bizlerin kalbimize ve ruhumuza taşıdılar.

Sahabeden bir kişi bile Allah’ın izniyle bir beldeye, bir şehre şefaat etme yetkisini taşırken, bizler onların  onlarcası ile aynı şehirde ve beldede bulunuyoruz, ayrıca onlar bizim manevi mutluluğu tatmamıza vesile olan kutlu insanlardır, fethin nasıl gerçekleştiği bilgisi artık hemen herkes tarafından bilinmektedir, yine de biz bu şehre armağan olsun için iki  şiirimizi burada tekrarlamak istiyoruz:

DİYARBEKİR’İN FETİH TÜRKÜSÜ

Halife Ömer’den olunca buyruk,

Amid’in fethine başlar yolculuk,

Akmaya hazırdı kan oluk oluk,

Sahabe ordusu ne güzel ordu,

Kenar-ı Dicle’de karargah kurdu.

 

Surlar…çetin surlar..Burçları vardı,

Sanırdın göğe dek her yer duvardı,

Ashab fetih için kal’ayı sardı,

Sahabe ordusu ne güzel ordu,

Amid’i ettiler sahabe yurdu.

 

Garipti sahabe bu uzak il’de,

Şehadet arzusu tamdı gönülde,

Akına direniş oldu dahilde

Sahabe ordusu ne güzel ordu,

Şehadet anında tevhid okurdu.

 

Azimle bekleyiş sürüp giderken,

Askerin erzakı tükendi derken,

Bir ışık belirdi bir gün biterken,

Sahabe ordusu ne güzel ordu,

İlahi yardımı hemen bulurdu.

 

Sur’larda ilk tekbir “Allahüekber”,

Duyunca sevindi Hazret-i Ömer,

“Iyaz b. Ğanem’di” fetihte önder,

Sahabe ordusu ne güzel ordu,

Üstün meziyette önder olurdu.

 

Küfrün duvarından taşlar söküldü,

Tevhidi’n sancağı sur’a dikildi,

Kalplere İslam’ın nuru döküldü,

Sahabe ordusu ne güzel ordu,

Yüzünde görünen sadece nurdu.

 

Sur’un burçlarında sahabe kanı,

Acıyla titredi kilise çanı,

İslam’la tanıştı Amid insanı,

Sahabe ordusu ne güzel ordu,

“Yıldız gibidirler” Resul buyurdu.

 

Bu şehrin bağrında şehid aslanlar,

“Sultan Sa’saa” deyu çok kahraman var,

Allah’ın arşında yaşıyor onlar,

Sahabe ordusu ne güzel ordu,

Sultanlık tacını başa kondurdu.

 

“Ecdadım” diyerek ashabı tanı,

Yüz sür makberine dönme arkanı,

Rahmetle yad edip sun “Fatiha”nı,

Sahabe ordusu ne güzel ordu,

Melekler görünce selam dururdu.

 

Bu türkü burada bitsin şairim,

Hakkıdır sevinsin Diyarbekir’im,

Sevinsin toprağım, sur’um, nehirim,

Sahabe ordusu ne güzel ordu,

En son otağını cennette kurdu!..

MEVLÜT MERGEN AMİDİ

Diyarbekir

NASIRİYYE MESCİDİ (SAHABELER CAMİSİNDE)  MEDFUN OLUP DA İSİMLERİ BİLİNEN 25 ŞEHİD SAHABE…

Ashab şehri Diyarbekir içinde,

Ulu makam sahibi çok sultan yatar.

Surların dahili ve haricinde,

Peygamber, sahabe şehidan yatar.

 

Yirmi beş civan şu tek kubbede,

Peygamber dostları hepsi sahabe,

Fetihle gelinmiş şehir, kasaba,

“Rıdvan” ile kardeşi “Mes’ud Can” yatar.

 

Din-i mübin için yapmışlar cihad,

Halife Ömer’e etmişler biat,

Dökülen kanlara şahit kainat,

“Beşir” “Hamza” gibi çift aslan yatar.

 

“Amr”, “Şa’be”, “Sabit” dahi burada,

Cömert davranmışlar canı fedada,

Saadet onların iki dünyada,

İkişer “Zeyd”, “Halid” bir “Nu’man” yatar.

 

Üç “Abdullah” şehid, iki “Muhammed”,

İ’lay-ı din için tutmuşlar niyet,

Şehadet şerbeti doyumsuz lezzet,

“Ka’bi Zişan” deyu pehlivan yatar.

 

Ellerde kılıç var, sinede iman,

Amid’de vuruşmuş bir avuç insan,

“Fudayl” de gönüllü yüce kahraman,

“Hasan” deyu ki nevcivan yatar.

 

“Malik” de şehiddir muharebede,

“Fahr” ve “Ebul Hamd” de bizim beldede,

Ashab kabristanı kutlu  mabedde,

“Eb Nasr”, “Mugire” pür iman yatar.

 

Hepsi de sahabe hepsi kahraman,

Her biri cihana bedeldir inan,

“Iyaz b. Ğanem” de emir ve ferman,

Sultan oğlu “Sultan Süleyman” yatar!..

MEVLÜT MERGEN AMİDİ

Diyarbekir
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ