Bitmek bilmeyen savaş…

Ortadoğu konumu ve jeopolitik durumuyla, önemli bir coğrafyaya sahip.

Orta Doğu, genellikle sıcak ve kurak bir iklime sahip. Tarihte birçok medeniyetin beşiği olan Mezopotamya, verimli toprakları, uygun iklim şartları ve bölgede bol miktarda bulunan petrolü nedeniyle çok eski zamanlardan beri yerleşmeye sahne olmuş ve sürekli istilaya uğramıştır.

Tüm bu güzelliklere sahip olan Ortadoğu, İslam, Hristiyanlık ve Yahudilik gibi birçok büyük dinin kökenlerine ve birçok etnik kökene ev sahipliği yapıyor. 

Bu kadar karma, iç içe yaşanan bir coğrafyada huzuru, barışı yakalamak hiçte kolay olmuyor. Kürt-Türk, Müslüman-Yahudi kavgası Ortadoğu’nun topraklarını kan ile suluyor, maalesef ki…

Herkesin bir tarafı, kendince haklı nedenleri vardır, elbette.

Ama kim haklı kim haksız hiç umurumda değil!

Umursadığım şey masum insanların, çocukların, canlıların yok oluşu!

Umursadığım şey, hangi ideolojiye, hangi dine ya da ırka sahip olursak olalım ortak paydamız insanlığımızın yok oluşu!

Bizi azaltan şey, aşırılığımız…

Aşırı Müslüman, aşırı Yahudi, aşırı Kürt ya da Türk oluşumuz.

Benim inancım ve ya ideolojim daha üstün, daha değerli derken diğer tarafı hor gördükçe, kıydıkça, yok ettikçe azalıyoruz.

Hâlbuki Müslümanlıkta da Yahudilikte de ve diğer tüm dinlerde de öldürmek en büyük günahlardandır.

Ama eril zihniyetin hüküm sürme arzusu, içi boşaltılmış inançların arkasına sığınıp, var olma daha doğrusu yok etme isteğidir.

Ortadoğu’da bir an önce barışın hakim olması dileğiyle…