USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

Bir Edebiyat Arkeoloğu Doç. Dr. Mustafa Uğurlu Arslan - (İbrahim Evirgen'in Yazısı)

Geçtiğimiz günlerde Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesine Doç. Dr. Mustafa Uğurlu Arslan’ın ziyaretine gitmiştim. Değerli hocam en son kaleme aldığı  ‘Fersûde’ isimli kitabı imzalayarak bana  hediye etti. Tabi ki çok memnun oldum. Çünkü bizim gibi, kültür ve sanat ile hemhal olan bir kişi için en değerli hediye kitaptır.   Kitabı hemen baştan sona kadar bir çırpıda okudum. Ve doğduğum kente bir kez daha sevdalandım. Çünkü kadim kentimin yetiştirdiği değerli şair ve yazarlara bir yenisinin  daha eklendiğini  müşahede  ettim.   Çünkü Erganili Mesud adlı bir yazar olduğunu, çoğu insan gibi ben de ilk defa öğrendim.



Bir edebiyat virtüözü, hatta  arkeologu olan Mustafa Uğurlu hoca, kitabın yazılış hikâyesini şöyle anlattı:

Dicle Üniversitesi bir Uluslararası Ergani Sempozyumu yapmaya karar vermişti. O sırada sempozyuma nasıl katkıda bulunacağımı düşündüm ve araştırma yapmaya başladım.  Erganili Mesud ile ilgili Müslüm Üzülmez’in bir gazetede yazmış olduğu  köşe yazısına rastladım. Şairin yaşamına   dair bilgi olmadığını fakat Fersûde isimli bir eserinin olduğunu ifade ediyordu. Hemen akademik çalışmaları ve kaynakları incelemeye koyuldum. Şair ve eseri ile ilgili ciddi bir yayın yapılmadığını, bazı makalelerde şairin sadece isminin geçtiğini gördüm. Eserin İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığında kayıtlı olduğunu öğrendim. Bu benim için oldukça önemli bir durumdu. Eser elime ulaştığında, Muallim Naci gibi büyük bir dehanın Erganili Mesud ile ilgili bir takriz yazdığını müşahede ettiğimde oldukça şaşırdım. Ve bu zatı şimdiye kadar tanımadığım için eseflendim. O gün Erganili Mesud’un ‘Fersûde’ adlı eserini  edebiyat tarihimize kazandırmaya karar  verdim. ‘

******

Gerçekten Mustafa hoca bir köşe yazısından yola çıkıp, 88 sayfalık değerli bir eser yazarak, bu kıymetli şairin ve şiirlerinin gün yüzüne çıkmasına vesile oldu. Kendisine müteşekkiriz.

Fersûde adlı eser oldukça birbirinden güzel şiirlerle dolu.

Tanzimat dönemi edebiyatçılarından biri olan Erganili Mesud’un Fersûde adlı eserinden anlaşıldığı  kadarıyla eğitimli bir anne ve babanın evladı olarak dünyaya geldiği ve küçük yaşlardan itibaren şiirle hemhâl olduğunu anlamaktayız. Onun verdiği bilgiler, hem çok duygusal bir kişiliğe sahip olduğunu  hem de tabiatı itibari ile şiire yakın bir karaktere sahip olduğunu göstermektedir.

Nitekim  yazdığı bu eseri bir evladı gibi  görerek  tarihe şu notu düşmüş:

‘Fersûde kitap değil, defter değil bir eser-i perendedir.  Zirâ, onu teşkil eyleyen parçaların her biri eyyâm-ı sabâvetimin bir zamân-ı sa’âdetini  ihtâr ediyor. Fersûde mahçuptur. Çünkü güzel değildir. Lâkin o benim hayrü’l-halef bir kızımdır. Güzel olsun, çirkin olsun, ne olursa olsun severim. ‘ diyor.

Şair kelimelerin sihirli gücünü büyük bir maharetle kullanmakta, adeta mısraları bir dantel gibi ilmek ilmek işlemektedir.

*********

Mustafa hoca bu eseri iğneyle kuyu kazan bir arkeolog gibi uğraşarak, çalışarak edebiyat dünyasına kazandırmıştır.

Gerçekten hazırlığı aylar süren, meşakkatli ve titiz bir çalışmanın mahsulü olan bu eserin her satırında emek, gayret, samimiyet ve alın teri vardır. Bana göre bu çalışma, genel olarak Türk Edebiyatı’na, özelde ise Diyarbekir edebiyat tarihine katkı sunacak çok kıymetli bir çalışmadır.

Dolayısiyle bu kıymetli eseri yazın dünyasına kazandıran edebiyat  arkeologu değerli hocam Doç. Dr. Mustafa Uğurlu Arslan’a teşekkür ediyor, kendisinden yeni eserler bekliyoruz.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ