USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

Bakırın Diyarı Diyarbakır - (Ferda Taşçı'nın Yazısı)

Bugünlerde Anadolu’da bakırı döven çekicin yeknesak ama yine de ahenkli ‘tak tak’larını duyacağınız kaç şehir var ki! Bir sokaktan ötekine dönüyordunuz ya da eski çarşılardan birinde yöreye has bir lezzeti bir koku, size tamda oralarda olduğunuzu hatırlatarak bir doku arıyordunuz ki umulmadık bir ses duydunuz. ‘tak tak’ tak, tak’… Bakırın çekiçle dostluğu, yarenliği, binlerce yıldır süren muhabbeti.. Aslın da öyle kalın, hoyrat bir ‘tak’sesi değil bu, hiç duymayana nasıl anlatmalı, ‘tak’la ‘çin’ arasında gidip gelen, biraz daha kulak verseniz, kadim bir şarkıya benzeyen veya eski, içli bir Diyarbakır türküsüne… Sizi de büyüledi bakın bu melodi, adımlarınız nasılda kayıverdi sesin geldiği tarafa, Bakırcılar Çarşısına… Dicle’nin suladığı sebze bostanları, şehrin seyyar meyve tablaları kadar bereketli bir çarşı bu.. Bakırın cezveye, fincan zarfına, kapaklı bir sahana, tencereye, tavaya, devasa kazana, semavere, demliğe, ibriğe, siniye, tepsiye, ayran tasına, kaşığa ve kepçeye, gaz lambasına, sürahiye, şekerliğe, hamam tasına, kildana, buhardana yada gülabdana dönüştüğü mütevazi atölyeler ve göz kamaştırıcı dükkanlar.. Mesleği babasından devralmış almış yaşlı  ustalar, önce şükürle başlar konuşmaya, bakıra şekil vermekle, onu ince ince işleyip sanat eserine dönüştürmekle geçmiş bir ömrün şükrüdür bu. Sonrası malum; Bakırın mutfaklardaki sultanlığını yitirmesine içermektedir bu elleri öpülesi ustalar… Başka bir zamanın içinde konuşur gibi ‘’Porselen çıktı, çelik, teflon, alimunyum çıktı, bakır unutuldu’’ derler. Yer sofralarındaki bakır sinilere bakır tabakların konup kalktığı, sobaların üstünde bakır güğümlerin kaynadığı bir zamandır.

Fakat ne var ki Eski Diyarbakır insanları bu eski alışkanlıklardan ve bakır tabaklardan daha vaz geçmemiş, Yaşlı olan Diyarbakırlıların evlerinde daha da bu gelenek yani bakır tabaklar, siniler, taslar, cezveler, taslar daha da kullanılmakta.

Zamanı geldiğinde bu tabaklar toplanır kalaylanmak için kalaycıların yolu tutulur. Bakırın kalkmasıyla Diyarbakır’da kalaycıların da sayısı azaldı şu anda ya iki veya üç kalaycı kalmış.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ