KÜÇE BAŞIKadın sadece yaşadığı yuvanın değil, bir ülkenin, bir milletin mutluluk kaynağıdır, dünya onunla güzel, hayat onunla yaşanılırdır, o hep sevgilidir, eşine sevgilidir, çocuğuna sevgilidir, bazıları bu gerçeği görmeyip onu ya “zevk” aracı, ya “hizmetçi” gibi görseler deKadın erkeğine sadakatiyle, yuvasına öz verisiyle “saygındır” kadın, bırakın kendisine “şiddet” uygulamayı, o toplumda şiddetin olmaması için çırpınandır, bütün bu kelimeleri toparlarsak görülür ki kadın “huzur” kaynağıdır, gelecektir, istikbaldir.Günümüzde kadın geçmişe oranla daha büyük bir sorumluluk üstlenmiştir, ya da o sorumluluk kadının sırtına yüklenmiştir, geçerli akçe oldu “kadının aile bütçesine katkı sağlaması” zorunluluğu, böylece “çalışan kadın” gerçeği bir kez daha ve alışılmışın dışında oluştu toplumda…Bu sözü biraz açmakta yarar var, bugün kadın hayatın her aşamasında, dün aile bütçesine “katkı” sağlamıyor görüntüsünün aksine , bugün karın çalışıyor, evin erkeğinden çok daha fazla aile bütçesine “katkı” sağlıyor,Şöyle ki; düne baktığımızda bugün “para” harcanarak eve getirilen birçok ürünü “yenilebilir hale” kadın getiriyordu, örneğin, “hazır salça” girmezdi evlerin mutfağına, çünkü kadın onu kendi elleriyle hazırlardı.Öyle kolay olmazdı bu hazırlayış, günlerini alırdı, kışın mutfağına yetecek miktarda salçayı kendisi hazırlardı, makarnasını da, eriştesini de, bulgurunu, mercimeğini ve diğer tahıl ürünlerini “ham” olarak alır evinde çektirir ve eleyip, temizledikten sonra küplere kendisi doldurur ve kış boyu kullanırdı.Böylece mahalle bakkalına göndermezdi eşini “bize, bulgur, döğme, mercimek, nohut al” diye, hatta kışlık yakacağı olan odunu bile kendi eliyle “istiflerdi” evinin bir köşesinde..Örnekler çoğaltmak mümkün, zira dünkü yaşam kültürümüzün getirisiydi bu anlattıklarımız, elektrikli “küçük-büyük” ev aletleri yoktu ve bugün bunların gördüğü bütün işleri kadın kendi eliyle yapardı.Yetmezdi de evin içini dışını kadın kendisi süpürürdü, bugün bu saydığımız hizmetler yine yerine getiriliyor ama para harcanarak, bir kişinin kazancı yetmeyince bu masraflara haliyle kadın “aile bütçesine katkı” sağlasın isteniyor.Bilmiyorum kadının çalışması, yorulması yönünden bir fark var mıdır dün’le, bugün arasında? Tabii bazı farklar vardır, dün kadın kendi çocuğuyla kendisi ilgilenir, onun yetişmesinde kendisi etkin rol üstlenirken bugün kadın çocuğunu “kreşlere” yani başka ellere bırakıyor, böylece ana-ile çocuk arasında çok kuvvetli olması gereken “bağ” istenilen şekilde sağlanıyor mu?Bütün bunları biz, kadının geçmişten bugüne saygınlığını ifade etmek için hatırlattık, ancak üzülerek söylemek durumundayız ki kadın bugün kendisinin” istismar” edilmesine gereken tepkiyi göstermemektedir, zira günümüzde kadın “reklam aracı” olarak da kullanılmaktadır.Yüce yaratıcının zaten “güzel” yarattığı kadın vücudu “teşhir” edilerek “göz zevkine” sunulmaktadır, bu duruma kadın dün izin vermezken, bugün sanki kendisi istemekte “kadın hakları” pankartının arkasında “kadın efendi” olma hakkı elinden alınmaktadır, dün Diyarbekir’linin “hürme” diyerek hürmet, yanı saygı gösterdiği kadına bugün sadece “karı” ya da “bayan” denilmektedir..Bu değişimlere rağmen kadının aile bütçesine katkısı devam etmiştir..Berhudar olasınız, ömrünüze bereket sevgili okurlarımŞİİRİZLERRuhumda can izleri,Toprakta kan izleri,Bilesin ki silinmez,Kalpte iman izleri. İmanını tazele,Girme sahte gazel'e,Ta ebet'den ezel'eSürsün iman izleri. Hak yarattı bu arşı,Ormanı dağı, taşı,Mü'minlerin gözyaşı,Taşıtır denizleri. Allah adını zikret,Ni'metine çok şükret,Nurunu görüp fikret,Işıltır dehlizleri. Her doğan mutlak ölür,Ölür ettiğin görür,Hesabı yanlış çıkan,Sararır benizleri. Adımı yanlış atma,Gaflet bahrine batma,İstiğfarsız hiç yatma,Kalbinde "af" izleri. Yem olma kuşa kurda,Sakınmak vakti burda,Tamu denilen yurda,Almazlar temizleri. Gerçek gül Resulullah,Tek O'dur habibullah,Seveni sever Allah,Korur kimsesizleri. Mü'min kimsesiz olmaz,Ki alemde kaybolmaz,O'nsuz cennet hiç dolmaz,Abdest, namaz izleri. Mergen, Hak'kı bildiysen,Açıkça söylediysen,Rabbim Allah dediysen,Yolunda "gül" izleri..MEVLÜT MERGEN AMİDİDiyarbekir, 01.02.2015