Yazar şair : Mansur Meçin Kürtçe düşünmek! (Video Haber)
Diyarbakır da Tüm karşılaştığı zorluklara rağmen pes etmeyen yazar ve şair Mansur Meçin ‘ in hayatından tüm merak edilenler röportajımızda;
Safa Nur ORHAN - /ÖZEL HABER- RÖPORTAJ – ÖZ DİYARBAKIR
Köy değiştirdiğinde bazen okul olurdu bazen olmazdı!
Öncelikle bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Ben 1977 yılında Diyarbakır’ın Silvan ilçesi yukarı beşik köyünde doğdum.6 yaşında yatılı okula girdim. Silvan da ilkokula başladım. Köyümüzde ilkokul yoktu babam fahri imam sürekli köy değiştiriyordu. Köy değiştirdiğinde bazen okul olurdu bazen olmazdı. Öyle karışık bir hayattan dolayı babam aldı bizi yatılı okula kaydetti. O zamanlar Ben ilk defa Elektrik lambasıyla, muslukla karşılaştım. Bunları ilk yatılı okulda gördüm. Fotoğraf makinesini de ilk yatılı okulda gördüm ve ilk hikâyem bunun üzerineydi. Ve fotocu flaşını çakar çakmaz sanki ilk defa o anda uyanmıştım diye bir cümle geçiyor kitabımda İlk musluğu gördüğümde gece boyunca musluğu düşünmüştüm. İlk gördüğüm musluk tek başlıklıydı sonra Yatılı okulda bir gün banyo zamanı geldi Banyo’ya gittiğimde 2 musluk vardı kafam öyle karışmıştı ki bilmediğimden sonra o merakla heyecanla ilk kaynar suyu tasa doldurmuştum yanmıştım muslukla ilk tanışmamda. Ama hatırladığım saatlerce sorgulamıştım O 2 musluğu nasıl birinin sıcak diğerinin soğuk olduğunu.5.sınıfa kadar okumaktan nefret ediyordum. Sonrasında yavaş yavaş alışmıştım okula yaz tatillerinde köye gelirdim hayvan bakardım. Sonrasında İzmir Karataş lisesini kazandım ve çalışma hayatından kurtuldum.
Şiirler yazılar kaleme alıp saklıyordum
Okumakla aranız nasıldı?
O zamanlar yatılı okulda yatakhane başkanıydım herkesi uyutup kaloriferin üzerinde kitap okumayı çok severdim. Neredeyse tüm batı edebiyatını okumuştum etkilendim mi bilmiyorum ona okuyucularım karar verir. Lisede eşit ağırlık okudum. Ondan sonra da Ortadoğu teknik üniversitesinde okudum. Ben O yıllarda hep şiirler yazılar kaleme alıp saklıyordum O zamanlar şimdiki gibi değil hemen yayınlama şansımız yok Sonradan yayınlamaya başladım.
Annemden kürtçe dinledim şimdi rahat ifade ediyorum
Kürtçe eserler vermeye nasıl başladınız?
Bu konu da hiç düşünmedim bilerek de yaptığım bir şey değil Ben Kürtçe de kendimi daha rahat ifade ediyorum. Ve ana dilim anne karnında bile bu dille büyüdüm ben çok duyarlı biriyim belki ondandır. Bilmiyorum neden ama Türkçe okuduğum Türkçe eğitim aldığım halde Kürtçe yazarken daha rahat kendimi ifade edebiliyorum. Dilin tüm özelliklerine hakimim zaten fonetik hakkında 2 tane yazım yayınlandı Amerika dergilerinde Dilin tamamına hakim olduğunuzda o dilde kendinizi ifade etmeniz daha rahat oluyor.
Türkçe düşünmek farklı Kürtçe düşünmek farklıdır!
Tüm eserleriniz arasında gözbebeğim dediğiniz en değerli eseriniz hangisidir?
Ben tüm eserlerimi ayrı değerlendiriyorum. Çünkü Kürtçe ve Türkçe eserler yazıyorum ve her iki dilinde kendi içinde güzel yanları farklılıkları var. Bundan 2 farklı dili tek bir dil gibi yarıştıramam. Türkçe düşünmek farklı Kürtçe düşünmek farklıdır elmayla armutu kıyaslamak gibi olur çünkü çevirdiğiniz zaman bile ses kaymaları olduğunu göreceksiniz. Ama illa belirtmem gerekirse Türkçe de kumpaslar gerçekliğin maşası şiirimi en üstte tutuyorum, Kürtçede ise Ez ne tışte kime şiirimi en üstte tutuyorum O 2 şiiri ayrı tutarım.
Vazgeçtiğiniz veya Dönüm noktam dediğiniz yerler var mı hayatınız da?
Bırakmaktan ziyade ben daha çok sarıldım. Parkinson hastasıyım bu genetik bir hastalık ve geçmesi siz yok sayarsanız yoktur. Birçok hareketimde kısıtlama yapabiliyor. Ancak ben bunu engel olarak değil de daha çok azim olarak kullandım, Daha çok bağlandım yazmaya. Mesela MR makinesinin içinde bir şiir yazdım Çalsın düşlerimi makineler adında çünkü 3 gün üst üste 4’er saat MR içinde kalıyordum. Hastalığın radyo dalgasıyla yenilebileceğini düşünüyorum çünkü.
Bundan sonraki hayalleriniz nedir?
Bundan sonraki hayalim sözlerini kendi yazdığım iyi bir müzisyen olacağım. Kendi kendimi beğeneceğim bir yazar olacağım.
.