Şehir içinde aşırı süratli gitme, şehir içi ulaşım araçlarını hınca hınç doldurma, ani fren yapıp ani kalkış yapma ki bu durum çoğu zaman araçtaki yaşlı ve çocukların tutunamayıp dengesini kaybetmesine neden oluyor, şehir içi ulaşım araçlarının yolcu kapma amacıyla birbirleriyle yarışa girişmeleri ve trafik güvenliğini tehlikeye atmaları, uzun zamandır görülmeyen ve son zamanlarda yeniden başlayan araçların duraklarda uzun süre yolcu beklemesi, nasıl olsa bana çarpmaz deyip direksiyonu trafikteki araçların önüne kırıp onları sollamaya çalışmak, kırmızı ışıkta geçme.
Son zamanlarda Diyarbakır şehir içi trafiğinde bu tür sorunlar ciddi düzeyde artmaya başladı ve bu durum vatandaşın da tepkisine neden olmakta. Çoğu zaman yolcular bu tür durumlarda sürücüyü uyarsa da bazı sürücüler özür dileyip durumu düzeltse de bazıları aynı şeyleri yapmaya devam etmekte. Bu durum şehir içinde üzücü bir kazaya veya farklı durumlara neden olmadan bir an önce önlem alınmalı.
Tabi şu durumu da belirtmek lazım bazı sürücüler geçimini sağlayacak düzeyde bir gelir elde edebilmek için belli bir kotanın üstünde yolcu taşımalı ya da daha fazla sefer yapabilmek için son durağa yetişmek zorunda ama bu yapılırken trafiğin güvenliği tehlikeye atılmamalı. Bu çerçevede tabi bütün sürücüler böyleymiş gibi bir algı da oluşmasın, elbette bütün kurallara uyan ve gayet düzgün bir üslupla işini yapan sürücülerimiz de var. Son olarak şunu da belirtmek lazım, şehir içi ulaşım araçlarında son zamanlarda şu tür uyarılar da görülmekte:
“Lütfen sosyal medyada gezinirken telefonunuzun sesini kısın ya da kulaklık takın”.
Gerçekten şehir içi araçlarında telefonun sesini açıp videodan videoya atlayan yolcular da yok değil.