CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Tahir Elçi cinayeti davasındaki beraat kararlarının onaylanmasına sert tepki gösterdi. Tanrıkulu, bu kararların Kürt meselesindeki adaletsizliği ve on yıllardır çözülemeyen adalet sorunlarını yansıttığını vurgulayarak, Türkiye'de gerçekleşen siyasi cinayetler ve bu cinayetlerin faillerinin korunmasının, Kürt vatandaşların yaşadığı adaletsizliklerin somut bir örneği olduğunu belirtti.
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi, Diyarbakır Barosu eski Başkanı Tahir Elçi'nin öldürülmesine ilişkin görülen davada yargılanan üç polis memurunun beraatını onayladı. Elçi ailesi ve ilgili baroların itirazları reddedildi.
Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi, 12 Haziran 2024'te Sinan Tabur, Fuat Tan ve Mesut Sevgi isimli sanık polisler hakkında "bilinçli taksirle ölüme neden olma" suçundan verilen beraat kararlarını gerekçelendirmişti. Mahkeme, Elçi'nin ölümüne sebebiyet veren atışın kim tarafından yapıldığına dair kesin bir kanıt olmamasını temel almıştı.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği'nden (MLSA) Deniz Tekin'in aktardığına göre, Tahir Elçi'nin ailesi ve Türkiye Barolar Birliği ile Diyarbakır Barosu, yerel mahkemenin bu kararını istinafa taşımıştı. Ancak Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesi, yapılan başvuruları esastan reddetti. Mahkeme, polislerin görevleri nedeniyle yargılandıklarını, ancak 4483 sayılı yasa gereği soruşturma izni olmadan dava açılamayacağını belirtti. Bu durum, sanıkların lehine işleyen bir süreç olarak değerlendirildi ve beraat kararlarının usule ve esasa uygun olduğu vurgulandı.
Mahkeme, tüm delil ve tanık ifadelerinin karşılıklı değerlendirildiğini, sanıkların suçlu olduklarının sabit olmadığını ifade ederek, beraat kararlarını hukuka uygun buldu. Bu kararla birlikte, Tahir Elçi cinayeti davasında yargılanan polisler hakkındaki temyiz yolu da kapandı, zira Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre taksirle işlenen ve beş yılın altında ceza gerektiren suçlar için Yargıtay'a başvuru hakkı bulunmuyor.
Türkan Elçi: Türkiye'de yargı taraflıdır
Tahir Elçi'nin eşi ve CHP İstanbul Milletvekili Türkan Elçi, kesin kararın açıklanmasının ardından paylaştığı mesajında yargının taraflı davranmasına rağmen hukuka inandıklarını vurguladı:
"Meslek hayatını cezasızlıkla mücadele ederek geçiren Tahir Elçi suikastının faillerinin ortaya çıkarılmaması için uzun süre direnen yargı(4 yıl boyunca iddianame hazırlamaktan dahi imtina eden) 12.06.2024 tarihinde yapılan en son duruşmada sanıkları beraat kararıyla ödüllendirerek cezasızlık geleneğini devam ettirmişti.
Beraat kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun da kesin olarak reddedilmiş olduğunu öğrenmiş bulunmaktayız. Yargıda “Hukukun Üstünlüğü İlkesi”nin gözetildiğine, Yargılamaların objektif ve tarafsız olduğuna inanmamızı bekleyenlere sesleniyoruz, Türkiye’de yargı taraflıdır, Türkiye’de yargı adalet dağıtmaktan uzaktır. Bizler bunca adaletsizliğin, haksızlığın karşısında her şeye rağmen hukuka ve demokrasiye inanmaktan vazgeçmeyeceğiz."
Sezgin Tanrıkulu: Kürt meselesi, on yıllardır gerçekleşmeyen bir adalet meselesidir
Elçi'nin yakın arkadaşı ve CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise beraat kararının onanmasına isyan etti ve şu mesajı paylaştı:
"Diyarbakır’ın orta yerinde neredeyse canlı yayında birçok insanın tanıklığıyla, gerçekleştirdiği basın açıklaması sırasında siyasi bir cinayete kurban edilerek katledilen meslektaşım, Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’yle ilgili davada Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen beraat kararları istinaf mahkemesi tarafından onanmış.
“Kürt meselesi yoktur” diyenlere: Diyarbakır’ın orta yerinde öldürülürsünüz, peşinde koştuğunuz failler, sizin failiniz olur. İşte Kürt meselesi, tam da budur, aynı zamanda on yıllardır gerçekleşmeyen bir adalet meselesidir."
Haber Merkezi