Bir şehirle başladık, Şehir Araştırmaları’na. Şimdi suya atılan taşın halkaları gibi gittikçe büyüdü, seksen bir ili kapsayan çalışmamız, yüz dünya şehrini içine alarak, kendi alanında bir ilki oluşturmanın hazzıyla devam ediyor.
Her hafta temin ettiğimiz eserlerle zenginleşen bu şehir kitapları sayımız arttıkça, elbette giderleri karşılamamız zaman içinde güçleşiyor, durduğumuz yerde tekrar güç kazanarak bu ideali gerçekleştirmeye çalışıyoruz.
Şehir Araştırmalarımızın devamlılığında öncelikli olan konu hakkında yazdığımız eserlerin okur bulmasıdır. Daha önce de belirttiğimiz hususta, maalesef kitap okumanın rafa kalktığı söylenen ortamda biz, başkalarının yerine de okumaya devam ediyoruz, gibi. Ayda en az yüz adet kitap satın aldığımız Şehir Araştırmaları Merkezi’ne katkı amaçlı kaynak eser sunan dostlar olur, arada bir. Sahaflardan temin ettiğimiz kaynak eserler, oldukça toplam tutmaktadır. Bu yoğunluk içinde söz verdiğimiz kimi dostlarımıza yazdığımız kitapları göndermede bile zorluk yaşadığımızı belirtelim.
Kimi illerde yayınlanan kaynak eserlere ulaşmanın güçlüğü söz konusu. Şehir Araştırmaları Merkezi’nin Diyarbakır kaynaklı oluşu, kimi ön yargıların sahibi olanların olumsuz bakışlarına muhattab oluşumunuza sebebiyet verdi.
Bu merkezin Diyarbakır’da oluşu, İstanbul’a ilişkin beş yüzden fazla eserin bir araya getirilmesine engel değildir.
Bu merkezin Diyarbakır’da oluşu, Ankara’ya ait yüzleri geçen kitabın temin edilmesine engel teşkil etmemiştir.
Bu merkezde Muğla, Mardin, Manisa, Muş, Mersin, Malatya birer kitaplıkta yerini almıştır.
Bu merkezde Sakarya’ya ait yüze yakın kaynak eser, Siirt, Sinop, Sivas, Şırnak, Samsun, Şanlıurfa ile yan yana durur.
Şehirleri ele alan kitapların kavga etmediği kitaplıklarda, insanların kendi aralarındaki meseleleri çözüme ulaşmamışsa, problem kendi mantığımızda çözümlenmedikçe, ön yargılar ortadan kalmayacaktır.
Erzurum’a dair yüzü aşkın kaynağa sahip Şehir Araştırmaları Merkezi’nde yüz yirmi eseri daha katacağız, yakında.
Kahramanmaraş ile ilgili kitaplık, yüz kaynağı aşmış durumdadır, fazla çalışma yapmadığımız halde.
Sadece Çanakkale ilimizle ilgili yüzün üzerinde kaynak temin etmişliğimiz, Çanakkale Kitaplığı’nın tamamlandığını göstermez.
Bu kitapları, kaynak eserleri hangi ilde bir araya getirirseniz, aynı ön yargılar ortaya çıkar. Ardahan’da kurarsanız, Artvin, Ağrı daha eski geçmişe sahip olduğunu ifade eder.
Gümüşhane dururken, dün ilçesi olan Bayburt, Siirt dururken dün ilçe olan Batman’a itirazların önü kesilir mi?
İstanbul’da Diyarbakır ile ilgili, iki yüz, üç yüz kaynak esere rastlamanız mümkün değildir. İstanbul’da fazla bulunmayışımıza rağmen, Diyarbakır’da beş yüzü aşkın İstanbul kaynağını ve çoğunu parasıyla temin etmemizin nesi sorgulanabilir? Beher kitabın adedi bazen 500 TL’yi geçmektedir, 1000 TL’yi bulan kitap yok değil.
Seksen bir ili bir araya getirme çalışmamız, önceden belirttiğimiz gibi, her hangi bir destekle, projeyle ortaya çıkan çalışma değildir.
Biz, karşılık beklemeden, bir maaş almadan, her ay kendi maaşımızdan kesinti yaparak, kaynaklarla zenginleştirdiğimiz merkezde, okur bulan kitaplarımızın gelirini de dönüşü olmayan bu yola harcamaktayız.
Biz, ticarî düşünmediğimiz alanda, istemiş olsaydık kırk bini aştığını varsaydığımız merkez materyaline otuz sene içinde günümüz parasıyla yüzbinlerce lira harcamazdık, milyarca liralık tutara denk gelen günümüz toplamla istediğimiz gibi yaşar, istediğimiz işletme sahibi olur, istediğimiz şehirlerde tatile gider, istediğimiz evlerde otururduk.
Bunların hiçbirini yapmadık, yapmaya niyetimiz olmadı. Merhum Ali Emirî Efendi’nin izinden giderek, kendi çerçevemizde tespit ettiğimiz ilklere bağlı kalarak, kütüphaneciliğin her alanını, Şehir Araştırmaları Merkezi’ne okurun, araştırmacının ihtiyaç duyacağı eserleri de temin ederek, mevcut olan kaynakları güncelleştirmeyi de ihmal etmemeye çalışıyoruz.
Büyükşehirlerde olmayışımız nedeniyle kaynak eserlere sahip olmamız, bize eserlerin çoğunu indirimli almamıza engel teşkil etmekte, ulaşma imkânı bulamadığımız eserleri, çok sonra iki-üç katına bir fiyatla sahip olma mecburiyetindeyiz. Kimi Belediyelerin ve Valiliklerinin yayınları da ücretli olduğu için, onları temin etmemiz güçleşmektedir. Mevcut diğer Belediyelerle Valiliklerden gelen ücretsiz yayınların birçoğu, broşür, kitapçık, tanıtım rehberinden ibarettir. Özel yayın evlerinden temin ettiğimiz kitapların şehirle sınırlı oluşu, her yayını alma isteğimizi maddî sıkıntılardan dolayı etkilemektedir.
Her hafta temin ettiğimiz eserlerle zenginleşen bu şehir kitapları sayımız arttıkça, elbette giderleri karşılamamız zaman içinde güçleşiyor, durduğumuz yerde tekrar güç kazanarak bu ideali gerçekleştirmeye çalışıyoruz.
Şehir Araştırmalarımızın devamlılığında öncelikli olan konu hakkında yazdığımız eserlerin okur bulmasıdır. Daha önce de belirttiğimiz hususta, maalesef kitap okumanın rafa kalktığı söylenen ortamda biz, başkalarının yerine de okumaya devam ediyoruz, gibi. Ayda en az yüz adet kitap satın aldığımız Şehir Araştırmaları Merkezi’ne katkı amaçlı kaynak eser sunan dostlar olur, arada bir. Sahaflardan temin ettiğimiz kaynak eserler, oldukça toplam tutmaktadır. Bu yoğunluk içinde söz verdiğimiz kimi dostlarımıza yazdığımız kitapları göndermede bile zorluk yaşadığımızı belirtelim.
Kimi illerde yayınlanan kaynak eserlere ulaşmanın güçlüğü söz konusu. Şehir Araştırmaları Merkezi’nin Diyarbakır kaynaklı oluşu, kimi ön yargıların sahibi olanların olumsuz bakışlarına muhattab oluşumunuza sebebiyet verdi.
Bu merkezin Diyarbakır’da oluşu, İstanbul’a ilişkin beş yüzden fazla eserin bir araya getirilmesine engel değildir.
Bu merkezin Diyarbakır’da oluşu, Ankara’ya ait yüzleri geçen kitabın temin edilmesine engel teşkil etmemiştir.
Bu merkezde Muğla, Mardin, Manisa, Muş, Mersin, Malatya birer kitaplıkta yerini almıştır.
Bu merkezde Sakarya’ya ait yüze yakın kaynak eser, Siirt, Sinop, Sivas, Şırnak, Samsun, Şanlıurfa ile yan yana durur.
Şehirleri ele alan kitapların kavga etmediği kitaplıklarda, insanların kendi aralarındaki meseleleri çözüme ulaşmamışsa, problem kendi mantığımızda çözümlenmedikçe, ön yargılar ortadan kalmayacaktır.
Erzurum’a dair yüzü aşkın kaynağa sahip Şehir Araştırmaları Merkezi’nde yüz yirmi eseri daha katacağız, yakında.
Kahramanmaraş ile ilgili kitaplık, yüz kaynağı aşmış durumdadır, fazla çalışma yapmadığımız halde.
Sadece Çanakkale ilimizle ilgili yüzün üzerinde kaynak temin etmişliğimiz, Çanakkale Kitaplığı’nın tamamlandığını göstermez.
Bu kitapları, kaynak eserleri hangi ilde bir araya getirirseniz, aynı ön yargılar ortaya çıkar. Ardahan’da kurarsanız, Artvin, Ağrı daha eski geçmişe sahip olduğunu ifade eder.
Gümüşhane dururken, dün ilçesi olan Bayburt, Siirt dururken dün ilçe olan Batman’a itirazların önü kesilir mi?
İstanbul’da Diyarbakır ile ilgili, iki yüz, üç yüz kaynak esere rastlamanız mümkün değildir. İstanbul’da fazla bulunmayışımıza rağmen, Diyarbakır’da beş yüzü aşkın İstanbul kaynağını ve çoğunu parasıyla temin etmemizin nesi sorgulanabilir? Beher kitabın adedi bazen 500 TL’yi geçmektedir, 1000 TL’yi bulan kitap yok değil.
Seksen bir ili bir araya getirme çalışmamız, önceden belirttiğimiz gibi, her hangi bir destekle, projeyle ortaya çıkan çalışma değildir.
Biz, karşılık beklemeden, bir maaş almadan, her ay kendi maaşımızdan kesinti yaparak, kaynaklarla zenginleştirdiğimiz merkezde, okur bulan kitaplarımızın gelirini de dönüşü olmayan bu yola harcamaktayız.
Biz, ticarî düşünmediğimiz alanda, istemiş olsaydık kırk bini aştığını varsaydığımız merkez materyaline otuz sene içinde günümüz parasıyla yüzbinlerce lira harcamazdık, milyarca liralık tutara denk gelen günümüz toplamla istediğimiz gibi yaşar, istediğimiz işletme sahibi olur, istediğimiz şehirlerde tatile gider, istediğimiz evlerde otururduk.
Bunların hiçbirini yapmadık, yapmaya niyetimiz olmadı. Merhum Ali Emirî Efendi’nin izinden giderek, kendi çerçevemizde tespit ettiğimiz ilklere bağlı kalarak, kütüphaneciliğin her alanını, Şehir Araştırmaları Merkezi’ne okurun, araştırmacının ihtiyaç duyacağı eserleri de temin ederek, mevcut olan kaynakları güncelleştirmeyi de ihmal etmemeye çalışıyoruz.
Büyükşehirlerde olmayışımız nedeniyle kaynak eserlere sahip olmamız, bize eserlerin çoğunu indirimli almamıza engel teşkil etmekte, ulaşma imkânı bulamadığımız eserleri, çok sonra iki-üç katına bir fiyatla sahip olma mecburiyetindeyiz. Kimi Belediyelerin ve Valiliklerinin yayınları da ücretli olduğu için, onları temin etmemiz güçleşmektedir. Mevcut diğer Belediyelerle Valiliklerden gelen ücretsiz yayınların birçoğu, broşür, kitapçık, tanıtım rehberinden ibarettir. Özel yayın evlerinden temin ettiğimiz kitapların şehirle sınırlı oluşu, her yayını alma isteğimizi maddî sıkıntılardan dolayı etkilemektedir.