GÜNDEM

PWK, Enfal kurbanlarını andı

Kürdistan Yurtseverler Partisi (PWK), 1986-1989 yılları arasında Saddam Rejimi tarafından 182 bin Kürt'ün katledildiği Enfal Soykırımı’nı andı, sorumluları lanetledi.


özDİYARBAKIR – 1986 yılında Saddam Hüseyin’in İran’la süren savaş döneminde büyük bir askeri güçle saldırdığını ve hedefinin 13-70 yaş arası tüm erkekleri yok etmek olduğunu belirten Kürdistan Yurtseverler Partisi (PWK) açıklamasında, “Hedefe ulaşmak için tüm araç ve yöntemler serbestti; karadan ve havadan bombalama, köy ve yerleşim yerlerini ortadan kaldırma, yerinde toplu infazlar, kimyasal silahların kullanımı vs. Bu vahşice saldırılar, düşük veya yoğun ağırlıklı olarak tam üç yıl sürdü" denildi.

"Asuriler ve Türkmenler de hedef alındı"

Açıklamada şöyle denildi; 
“Saldırıların hedefinde Asurîler ve Türkmenler de vardı. Enfal saldırılarında 182.000 Kürdistanlı öldürüldü, Güney Kürdistan’ın 4665 köyünden 4000 tanesi yerle bir edildi. Qaledıza, Seyidsadıq gibi kasabalarda tek bir bina dahi bombardımanlardan kurtulmadı. Saldırılarda 3000 cami, 2000 okul, 300 hastane ve 27 kilise yıkıldı. Bir milyona aşkın Kürt evini ve yurdunu terk ederek dağ, bayır yollara düştü. Elektrik, telefon, yol gibi altyapı tesisler işlemez hale getirildi, tarlalar ekinsiz kaldı, ülkede evcil hayvan kalmadı. Saddam’ın emriyle Dukan barajının tribünleri tamamen açıldığında, yüzlerce yerleşim yeri sular altında kaldı. Saddam ve şürekâsı bu soykırıma Kuran’daki bir ayetten esinlenerek 'Enfal' adını verdi. Enfal'ın sözcük anlamı 'savaş ganimetidir.'

"Kadınlara ganimet olarak el konuldu"

Doğrudur, Saddam Kürdistanı yıkmakla, ulaşabildiği eli silah tutan tüm erkekleri öldürmekle kalmadı, onbinlerce Kürdistanlı kadına savaş ganimeti olarak el koydu ve Arap çöllerine sürdü. Kadınlarımıza tecavüz edildi, petrol zengini devletlerinde pazarlarında satıldı.
"Dünya ülkeleri sessiz kaldı"
Enfal soykırım planlarının ilk belirtisi daha 1983 yıllında Baas birliklerinin Barzan bölgesinde ele geçirebildiği 10-70 yaş arası tüm erkekleri tutuklayarak, Arap çöllerinde günlerce susuz bırakılarak, diri diri toprağa gömerek sergilediği vahşetlerde görüldü”