Sekiz yaşındaki Narin Güran'ın Diyarbakır'ın Tavşentepe Köyü'nde 21 Ağustos'ta kaybolması ile köyün yakınındaki Eğertutmaz Deresi'nin yatağında, çuval içinde ölü bulunması arasında geçen 19 günde, başta aile üyeleri olmak üzere köyde yaşayanların soruşturmayı nasıl yanlış yönlendirdiğine dair yeni ayrıntılar ortaya çıktı.
Narin Güran'ı arama çalışmalarında bulunan farklı terlikler, jandarmaya yapılan ihbarlarla aramaların yönünün değişmesi, çocuğun en son ne zaman görüldüğüne dair çelişkili ifadeler ve köyde yaşayanların telefonlarının eski modellere dönmesi gibi gelişmeler dikkat çekmişti. Amca Salim Güran ile 'itirafçı' Nevzat Bahtiyar'ın ardından dün gece anne Yüksel Güran, abi Enes Güran ve amca Fuat Güran dahil sekiz kişinin daha tutuklanmasının ardından basına sızdırılan ifadeler yeni ayrıntılara işaret etti.
'TERLİĞİ NEDEN SAKLADINIZ?'
Tutuklananlar arasında bulunan 23 yaşındaki Muhammet Kaya'nın ifadesi, Narin Güran'ı arama çalışmalarında kendisine ait olduğu düşünülen iki farklı terliğin bulunmasına rağmen çuvalın içinden terlik çıkmasına ilişkin muammaya açıklık getirmiş görünüyor. A Haber'in ulaştığı ifadeye göre Muhammet Kaya'ya, "Narin'in kaybolduğunun ertesi günü bulmuş olduğunuz terliğe ilişkin bilginizi söyleyiniz. Terliği nerede buldunuz ve terliği bulduğunuzu neden sakladınız?" sorusu yöneltildi.
Muhammet Kaya, terliği iki kez aynı yerde görünce aldığını ama "kargaşa nedeniyle söylemeyi unuttuğunu" ileri sürdü:
"Ben yolda araba ile yeğenlerime süt almak için seyir halindeyken Çarıklı yolunda terliği gördüm. Terliğin çingenelere ait olduğunu düşünerek terliğe bakmadım. Sonra dönüşte aynı terlik yine yolun ortasındaydı. Terlik köyden 2.5 kilometre uzaklıktaydı. Ben terliği arabaya koydum... Köye geldiğimde bir kargaşa vardı ve köydekiler bir odada jandarma görevlileri ile birlikte toplanmışlardı. Ben bu kargaşada terliği söylemeyi unuttum."
Kaya, bu ifadesinin ardından "Suçluyu kayırma, suç delillerini yok etmek” suçlamalarıyla tutuklandı.
SAHTE İHBARLAR, ÇÖPE ATILAN SIM KARTLAR
Hürriyet gazetesi yazarı Hande Fırat ise üst düzey gazetecilerin verdiği brifinge dayandırılan haberinde, köydeki bazı isimlerin 19 gün boyunca telefon üzerinden sahte ihbarda bulunarak soruşturmayı yanlış yönlendirdiklerini, sonra da SIM kartları attıklarını söyledi. Fırat, "Sim kartı atılan telefonlardan yapılan ihbarlar, iki farklı yere terlik koyan zihniyet, tuhaf karanlık bir birliktelik, değişik ilişkiler ağı, para iddiası, daha da garibi “sonradan gelebilecek soruların yol açabileceği sorunlar zinciri'..." ifadelerini kullandı.
SON MODEL TELEFONDAN TUŞLUYA DÖNENLER VARDI
Halk TV muhabiri Ferit Demir de, köyde yaşayanların ilk günlerde son derece ileri model telefonlar kullandığını ama soruşturma sırasında bu telefonların yerini başka cihazların aldığını, hatta bazılarının tuşlu modellere bile geçtiğini anlatmıştı.
İFADEYİ GERİ ÇEKEN KUZEN: SALİM GÜRAN KONUŞMAYA ŞAHİT OLUNCA BASKI YAPTI
Şüphelilerin sorgusu sürerken dikkat çeken bir gelişme de, Narin Güran'ı saat 17:40'da gördüğünü söyleyerek kameraya son takıldığı 15:15'ten sonra hâlâ hayatta olduğunu düşündüren kuzen Birsen Güran'ın ifadesini geri çekmesi oldu. Dün gece tutuklananlar arasında olan 19 yaşındaki Birsen Güran, ifadesinde "Salim Güran, Narin'i 17.40'da gördüğümüzü söylememizi istedi" itirafında bulundu.
Birsen Güran şunları söyledi:
"Ben her ne kadar Narin'in geldiği saati 17:40 olarak söylemişsem de daha sonradan düşününce aslında Narin'in saat 14:00 sıralarında geldiğini anladım. Narin olay günü sadece bir kere ikametimize geldi. Ben ve annem olayları birbirimize yanlış aktardık dolayısıyla iletişim kopukluğu olmuştur.
'BİZE 17.40 DEMEMİZİ SÖYLEDİ'
Asında Narin olay günü iki kere değil sadece bir kere ikametimize geldi. Şu hususu da belirtmek isterim ki gününü tam hatırlayamamakla birlikte Narin'in kaybolduğu gün veya ertesi gün ben ve kardeşim Melike aramızda bu konuyu konuşurken Salim Güran'ın bu olaya şahit olması üzerine bize saat 17:40 sıralarında Narin'i gördüğümüzü söylememiz gerektiğini bize söyledi."
Haber Merkezi