YİNE “HAZAN” MEVSİMİ GELDİ!..
- 30-10-2020 00:05
SONBAHAR!..
Nam-ı diğeri “hazan” yaşlılar üzülüyor,
Tekrar yeşermek için yapraklar dökülüyor!..
MM
GÖZLÜYORUM
YİNE “HAZAN” MEVSİMİ GELDİ!..
MEVLÜT MERGEN AMİDİ
Hayli yaşlanmıştı, can sıkıntısını üzerinden atmak için, bir bahçeye gitmeyi düşledi, o da ne, gördü ki bahçedeki ağaçların yaprakları ayaklarının altında, dallara baktı kurumuşlardı da sanki “yanmaya” hazır hale gelmişlerdi, esen rüzgarın vızıltısından başka ses yoktu.
Her ilkbaharda bu bahçede gördüğü neşeli çocukları hatırladı ve içinden şöyle dedi: “onlar yeşil yapraklardı ve ben şu anda ayaklarımın altındaki kurumuş yaprak gibiyim!..”
Devam etti düşündüklerini dile getirmeye: “benim tutunduğum hayat dalı ne zamana kadar beni sırtında taşıyacak, gerçi kurudukça hafifliyorum ve biliyorum ki bu hafifleme düşme sebebim olacak, “muhalif” bir rüzgar esiverse, ya da bir kuş konsa tutunduğum dala ve ben düşeceğim, ne rüzgara hükmüm geçer, ne de kuşlara!..
Anladım ki “hüküm” Allah’ındır, tutunduğum kuru dalı ve bütün bu bahçeyi yaratan O’dur, O izin verdikçe ben hayat dalımın üzerinde duracağım, rüzgar ne kadar “muhalif” olarak eserse essin, kuşlar ne kadar üzerimde cıvıldaşırsa cıvıldaşsın, kara toprak benim hasretimi ne kadar çekerse çeksin ve O izin verdikçe doğan güneşi her sabah göreceğim..
Her gün karanlık çöktüğünde bu bahçede “yalnız” kalsam da O’na sığınacak ve beni tekrar sabaha kavuşturmasını isteyeceğim. Çünkü O böyle kurmuş nizamı, bir yaprak dalından düştü diye diğer yapraklar düşmüyor ta ki düşme vakitleri gelinceye kadar.
Her düşen kuru yaprak bir diğerine kendi lisan-ı haliyle: “sevinme sen bugün bir dala tutunmuşsan yarın senin için de toprağa düşmek mukadder olacaktır, çünkü kurumuş dal ve yapraklarıyla ağaçlar insanlara sonbaharda ölümü hatırlatsalar da “tekrar dirilmeyi de hatırlatırlar” ebediyen sönmeyecek bir fanus yoktur” diyor.
Ne çabuk unuttun ilkbahardaki yeşilliğini, görenler: “şu yeşilin güzelliğine bakın” diyorlardı ve sen o yeşilin gün be gün sararmaya başladığını kendi nefsinde gördün, unutma “her kemalin bir zevali vardır” ve şimdi senin için “zeval vaktidir, ancak senin elinde değil tutunduğun dalı terk etmek, O dilemedikçe seni ne rüzgar düşürebilir, ne de kuşlar…
Her insan için nasıl ölüm mukadder ise her yaprak için de sararmak, kurumak ve nihayet toprağın bağrına düşmek öyle mukadderdir, bir gün gelecek bu bahçenin yerinde yeller esecek, çünkü bu bahçenin yerinde “yeni” bir bahçe kurulacak, o bahçede ağaçlar, dallar, yapraklar yine olacak ama sararmak, kurumak kısaca “ölüm” olmayacak..
Bu gün kurumuş dal, yaprak ve herkes şunu düşünmelidir: “Acaba yarın tekrar kurulacak “ebediyet” yurdundaki iki bahçeden hangisinde “kameriyem olacak, ya da hangisine yanmak için kurumuş dal ve yaprak olacağım?
UNUTMA: MASKE – MESAFE VE DUA
Selam ve dua ile.