Yeni Yıl Yaklaşıyor - (Fahrettin Kanat'ın Yazısı)

Yeni yıla kısa bir süre kaldı, şimdiden yeni yılı kutlamak için hazırlıklar başladı.

Gazinolar, eğlence terleri ve evlerde kutlamalar için çeşitli aktiviteler hazırlanırken, birde eski yıllarda yapılan yılbaşı gecelerini bir hatırlayalım.

Mahalle gençleri yılbaşı gecelerinde bir araya gelir, çeşitli kılıklara bürünür, evleri dolaşırlardı. Bazı gençler sakal, bazıları burma bıyık takar, bazıları annelerinin, bacılarının entarilerini giyerek kadın kılığına girer sonra birlikte sokağa çıkarlardı.

Gençler hep bir ağızdan, ‘’Yılın başında, yılın sonunda, Allah evin delikanlısını, kızını bağışlasın, Allah bu eve bereket versin’’ diyerek evlere girer hem kendileri eğlenir, hem de evdekileri eğlendirirlerdi. Girdikleri evlere espri ve taklitlerle türlü şaklabanlıklar yapar, birbiriyle ve evdekilerle şakalaşarak, eğlendirir ve çıkarlardı. Ev sahibi, gençlere kesme, bastık, pekmez sucuğu türünden çerez, meyve, tatlı ikram eder, ayrıca ceplerine para bile koyarlardı. Bu gece geç saatlerine kadar en az 10-15 ev dolaşarak hem eğlenir hem de bir şeyler toplarlardı.

Bu tekerleme bazen hane halkına ve konuklara iyi dilekler dileyen sözlerle uzatılırdı.

Örneğin; Tanrı bu eve zenginlik versin, Tanrı bu evin misafirini eksik etmesin, Tanrı bu eve şenlik versin.

Gençler iyi dileklerini tamamladıktan sonra evi terk ederlerdi.

Yılbaşı, Diyarbakır’da geleneklere, göreneklere, uygun kutlanırdı.

Birgen önceden evlerde yılbaşı hazırlığı yapılırdı. Üzüm pekmezinden yapılmış kesme, bastık, badem içi, ceviz içi, cevizli pekmez sucuğu, leblebi, çekirdek alınır. Burmalı kadayıf siparişi verildikten başka evde de bazı tatlılar yapılırdı. Yılbaşı gecelerinde yemek olarak genellikle tavuk ya da hindi dolması, yanında kuru fasulye pişirilirdi. O gece bütün akrabalar bir evde toplanır, yemekler yenildikten, çaylar içildikten sonra eğlencelere geçilirdi. Eğlence olarak, büyükler iskambil oynayıp, tombala çekerlerdi, çocuklarda kendi aralarında bilmeceler sorarak eğlenirdi. Evdeki nineler ve dedeler ise bir köşede başlarına topladıkları küçük yaştaki çocuklara da masallar anlatırlardı. Çerezler, tatlılar, meyveler eğlenceler arasında yenirdi. Bu arada bazı evlerde sazlı sözlü eğlencelerde olurdu.

Bu tür eğlencelerin düzenlendiği evlere gecenin ilerlemiş saatlerinde komşular da tatlı, çerez ve meyvelerini yanlarına alarak katılır ve hep birlikte eğlenmeye çalışırlardı.

Yılbaşı gecelerinde sobaların üstünde kestane pişirmenin, mangaldaki kızgın küle ayva gömmenin tadına doyulmazdı.