Vefatının 32. yıldönümünde Ahmed Arif…

Bugün değerli hemşehrimiz şair ve yazar Ahmed Arif’in vefatının 32. Yıldönümü. Dolayısiyle bugünkü yazımızı  Ahmed Arif’e ayırdık.

Ahmed Arif, ya da asıl adıyla Ahmet Hamdi Önal  21 Nisan 1927 tarihinde  Diyarbakır’da doğdu.

Ahmed  Arif, Diyarbakır’ın Hançepek semtinin Yağcı Sokağında yer alan 7 numaralı büyük bir evde Arif Hikmet Bey ve Sare Hanım'ın 6. çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Okul hayatına Siverek’te başlamış, ortaokulu ablasının yanında Urfa’da okumuş ve liseyi de Afyon’da yatılı bir okulda tamamlamıştır. Yüksek öğrenimine Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi felsefe bölümünde başlamıştır fakat öğrencilik yıllarında hapse girdiği için mezun olamamıştır. Babası Türk, annesi Kürt olan Ahmed Arif, çocukluğunda babasının görevlerinden dolayı şehir şehir gezmiş Zazaca, Kürtçe ve Arapça öğrenmiştir. Yazarlık dışında kâtiplik, gazetecilik ve düzeltmenlik gibi birçok farklı işlerde çalışan Ahmed Arif, edebiyatımızın  en çok sevilen şairlerinden birisidir. Toplumcu gerçekçilik   ekseninde kaleme aldığı şiirleri ile tanınan, ‘Hasretinden Prangalar Eskittim’ isimli eseri Almanca, Fransızca, Çekçe, Felemenkçe, İsveççe ve Kürtçe gibi birçok farklı dillere  çevrilmiştir.

 **

Ahmed Arif’in    çocukluğunun ilk yılları Siverek ve Harran’da hareketli bir yaşam içinde geçmiştir. Arkadaşlarıyla oyunlar oynamış, kavgalar etmiş, birçok macera yaşamıştır. Yaşadığı yerlerdeki insanların konuştuğu Kürtçe, Zazaca ve Arapçayı çocuk yaşta öğrenmiştir. Henüz 2 yaşında iken de annesini kaybetmiştir. Üvey annesi Arife Önal tarafından büyütülen Ahmet Arif, üvey annesine olan sevgisini "beni büyüten, emziren, yedirip, içiren, eğiten, adam edendir." sözleriyle ifade etmiştir.

****

Ahmed Arif eğitim hayatına Diyarbakır’da başlamıştır. Anaokuluna Diyarbakır'da giden şair, ilkokulu Siverek’te okumuştur. Bu okuldan 1939 yılında mezun olmuştur. Eğitimine önce Diyarbakır’da sonra da Urfa Ortaokulu’nda devam etmiş ve 1942 yılında bitirmiştir. Liseye Afyon’da devam eden Ahmed Arif,  Afyon Lisesinde yatılı olarak okumuştur. 1947 yılında yükseköğrenimi için Ankara’ya giden şair, Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü’ne kaydolmuştur. Fakat öğrenciliği döneminde çeşitli soruşturma ve tutuklanmalara maruz kaldığı için okulu yarıda bırakmış, mezun olamamıştır.

*****

Ahmed Arif, Türk edebiyatında 1940 Kuşağı olarak adlandırılan toplumcu gerçekçi şairlerden biridir ve eserlerini evrensel bir görüşle kaleme almıştır. Küçük yaşta şiire ilgi duyan, çok okuyan ve okuduğu isimlerden etkilenen, kendi mizacını yansıtan şiirler kaleme alan bir şairdir. Kendi ülkesinin insanının dertleri ile dertlenmiş, acısını, söyleyemediklerini eserlerinde dile getirmiştir. Şiirlerinde ahenk ve müzikaliteye önem veren Ahmed Arif, ahengi ve ritmi sağlamak için redif ve kafiye; ses, kelime ve cümle tekrarları kullanmıştır. Özgün üslubu, samimi anlatımıyla kaleme aldığı  şiirleri çok beğenilmiştir. Özü insana dayanan eserlerinde yaşam, yalnızlık, hasret, aşk, çocuk, umut, ölüm, yoksulluk, inanç ve tabiat temalarını işlemiştir.  

 Ahmed Arif Aynur Hanım ile evlenmiş,  bu evliliğinden   Filinta Önal isminde bir oğlu dünyaya gelmiştir. En büyük sevincini baba olduğu gün hissettiğini söyleyen Ahmed Arif, oğlunun nüfus cüzdanını 2 yıl boyunca cebinde taşımıştır. 1972 yılında doğan Filinta Önal, Hacettepe üniversitesi güzel sanatlar fakültesi heykel bölümü’nden mezun olmuştur. Günümüzde serbest heykeltıraş olarak çalışmaktadır.

******

Ahmed Arif’in ilk kitabı, 1968 yılında yayımlanan "hasretinden prangalar eskittim" isimli şiir kitabıdır. hasretinden prangalar eskittim, şairin yaşarken yayımlanan tek kitabıdır.   Behçet Necatigil'in deyimiyle "halk türkü, ağıt ve masallarının hem içli, hem gür sesi ve özüyle beslenmiş, yoğun toplumcu-  şiirlerden seçmeler" içeren bir kitaptır. Anılan eserde yer alan şiirlerden birçoğu çeşitli besteciler tarafından bestelenmiştir.

GUİNNESS REKORLAR KİTABINA GİRDİ…

Hasretinden Prangalar Eskittim kitabı içerisinde yer alan "Anadolu" isimli şiir, 25 Eylül 2012 tarihinde Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde 30.321 kişi tarafından aynı anda okunmuş ve Guinness Rekorlar Kitabına girmiştir. 

 Ahmed Arif’in Şiirleri

- Akşam Erken İner Mahpushaneye

- Anadolu

- Ay Karanlık

- Bu Zindan Bu Kırgın Bu Can Pazarı

- Diyarbekir Kalesinden notlar ve Adiloş Bebenin Ninnisi

- Hani Kurşun Sıksan Geçmez Geceden

- Hasretinden Prangalar Eskittim

- İçerde

- Kara

- Karanfil Sokağı

- Leylim Leylim

- Merhaba

- Otuz Üç Kurşun

- Sevdan Beni

- Suskun

- Unutamadığım

- Uy Havar!

- Vay Kurban

- Yalnız Değiliz

 

  *******

 

- Hasretinden Prangalar Eskittim: Ahmed Arif’in hayattayken yayımlayabildiği ilk ve tek şiir kitabıdır.  Toplam 180 sayfadan oluşan kitapta şairin serbest vezin ve serbest nazımla yazdığı şiirler yer almaktadır. Ahmed Arif, kitap için ilk olarak "Dört Yanım Puşt Zulası" ismini düşünmüş, kardeşi gibi gördüğü Ali Özoğuz’un etkisiyle bu fikrinden vazgeçmiştir.    

- Yurdum Benim Şahdamarım: Ahmed Arif’in vefatından sonra 2003 yılında yayımlanmıştır. Hasretinden Prangalar Eskittim kitabında olmayan şiirleri içermektedir. Şairin çeşitli dergilerde yayımlanan ve yayımlamayı düşündüğü şiirlerinden oluşmaktadır.

******

 Ahmed Arif şiirle, Nazım Hikmet’in şiirleri vasıtasıyla tanışmıştır. Henüz ortaokul dönemlerinde şiir yazmaya başlamış ve her zaman şiirlerini sorgulayan, yazdıklarını kolay kolay beğenmeyen bir yapıya sahip olmuştur. Ataol Behramoğlu, Ahmed Arif’in şiirini “Dizelerinde bir tek kişinin değil, sayısız insanın sesini duyarız. İnsanca kederli, insanca sevecen, insanca tutkulu, öfkeli ve özlemli bir ses. Yoğun, derin ve sımsıkı” sözleriyle ifade etmiştir. Ahmed Arif’in şiirleri her zaman lirik bir havaya sahiptir. Anadolu kültüründen beslenen Ahmed Arif, toplumcu bir kimliğe sahipti. Şiirleri okurlar tarafından çok sevilmiş ve bazı şiirleri bir çok kez yabancı dillere çevrilmiştir. Cumhuriyet Dönemi yazarı olan,  Ahmed Arif, “toplum için sanat” anlayışını benimsemiştir. 

 Ahmed Arif, hem şiir yazdığı dönemde, hem de vefatından sonra eserleri ile birçok sanatçıyı etkilemiştir. Eserleri hem kendisi gibi şair olan birçok isme hem de sanatın farklı alanlarıyla ilgilenen birçok sanatçıya ilham vermiştir.

Ahmed Arif, Kırk Kuşağı ve Toplumcu Gerçekçi şiirin önemli temsilcilerinden biri olması, halkının duygu ve düşüncelerini kendi özgün üslubu ve halkının söylemine uygun dile getirmesi, Türkiye'de en çok okunan şiir kitaplarından biri olan "Hasretinden Prangalar Eskittim’ kitabının şairi olması, Türkiye’den başka dünyanın birçok yerindeki okurlar tarafından da beğeni ile okunması  dolayısıyla Türk edebiyatında önemli bir yere sahip olmuştur.

Ahmed Arif, yazarlık dışında gazetecilik ve memurluk gibi farklı işler yapmıştır. Memuriyete 1948 yılında Merkez Bankası’nda başlamıştır. Yaşadığı sorgulamalar ve tutuklamaların ardından gittiği Diyarbakır'da bir tuğla ve kiremit fabrikasında katip olarak çalışmıştır. 1956-1977 yılları arasında “Ankara Telgraf,  Öncü, Medeniyet, Halkçı” gibi çeşitli gazetelerde redaktör olarak çalışan Ahmed Arif, 1977 yılında gazetecilikten emekli olmuştur.

 AHMED ARİF’İN ESERLERİNDEN ALINTI CÜMLELER : 

- "Vurulsam kaybolsam derim / Çırılçıplak, bir kavgada / Erkekçe olsun isterim / Dostluk da, düşmanlık da."

- "Sen genç, sevdan ölünecek kadar güzel"

- "Yağmurun bir damlası süzülmüş küfür / Bir damlası, aşk."

- "Dayan kitap ile dayan iş ile. Tırnak ile diş ile umut ile sevda ile düş ile dayan rüsva etme beni."

- "Serabın bir sonu vardır / Ufkun, sıradağın sonu / Uçarın, kaçarın bir sonu vardır / Senin sonun yok."

- "Gözlerinin pınarında bir bulut, boşandı boşanacak nerdeyse. Aklımdan geçenleri okuyorsun su gibi."

- "İlan-ı aşk makamından bir mısra / Yeşerip, kımıldar içimde / Düşer aklıma gözlerin…"

- "Gene bir cehennem var yastığımda / Gel artık…"

- "Seni, kaburgamın altın parçası / Seni, dişlerinde elma kokusu / Bir daha hangi ana doğurur bizi?"

- "Tutma gözyaşlarını / Onur da ağlar..."

- "Canımın gizlisinde bir can idin ki, kan değil sevdamız akardı geceye, sıktıkça cellat kemendi."

- " Ne alnımızda bir ayıp / Ne koltuk altında / Saklı haçımız / Biz bu halkı sevdik / Ve bu ülkeyi / İşte bağışlanmaz / Korkunç suçumuz.."

- "Bir ben kaldım, ortasında kavganın, bir de karanfil yürekli çocuklar."

- "Gitmek, gözlerinde gitmek sürgüne… Yatmak, gözlerinde yatmak zindanı gözlerin hani?"

- "Vurun ulan, vurun, ben kolay ölmem. Ocakta küllenmiş közüm, karnımda sözüm var halden bilene."

- "Canım benim, bilir misin? “Canım” dediğimde içimden canımın çıkıp sana doğru koştuğunu duyarım hep."

- " Ve ben şairim /  Namus işçisiyim yani / Yürek işçisi."

- "Küçüğüm, korkunç dahim, sevgilim, senin istediğin gibi de olsam, kayıtsız şartsız kölen de olsam, daima asıl sen beni affedeceksin. Affetmeye çalış. Cihan insanları içinde, en güzel, en iyi ve en namuslu sensin. Buna inan. Ahmed Arif, böyle söyler… Doğrudur… Haktır… Layıktır… Sana yakın, sana layık ve hele hele senin olmayı düşünebilmek bile bir cesarettir. "

- "Kendine iyi bak. Bir daha hiçbir ana doğurmaz seni."

- "Kendi kendine yetinmek, dünyanın öbür adıdır."

******

Ahmed Arif, 32 yıl önce bugün, yani 2 Haziran 1991 tarihinde  henüz 64 yaşındayken geçirdiği kalp krizi nedeniyle Ankara’da vefat etmiştir. Ahmed Arif'in mezarı Ankara Cebeci Asri Mezarlığı’nda bulunmaktadır. Vefatının 32. yıldönümünde değerli hemşehrimiz Ahmed Arif’i bir kez daha rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz. Ruhu şad, mekânı cennet olsun…