TÜRKİYE'DE KADINA ŞİDDET DURULMUYOR

Kadın cinayetlerine dur demek için birilerinin daha ölmesi mi gerekiyor?

Türkiye'de kadına şiddet durulmuyor, her güne bir iki kadın cinayeti ile yılı yarıladık. 1 Ocak'tan, 24 Temmuz'a kadar Türkiye'de 152 kadın öldürüldü. Geçen hafta içinde Pınar Gültekin de bu sayıya dahil oldu, genç kadının hayatı da bir cani eliyle vahşice son buldu. Sosyal medyada katil adına açılan hesaplardan yapılan paylaşımlar ise toplumda bu zihnliyetin hatayı mağdur kadına çıkarma çabasını göstermesi açısından önemli. "Cemalimiz" ifadesiyle yapılan paylaşımlar gerçekten fecaatti. Babasının cesedinin teşhis etmekte güçlük çektiği Pınar'ın cenazesi Bitlis'in Hizan ilçesi, Gayda köyünde ağıtlarla toprağa verildi. Allah ailesine sabır versin, anacığının yüreği hiçbir zaman soğumayacak. Cani katil, canavarca his ile adam öldürmek suçuyla tutuklandı ama çok degil on yıl sonra birilerinin "Cemali" elini, kolunu salllaya sallaya hapisten çıkacak. Pınar öldüğüyle, ailesi acısıyla kalacak.

Tam da böylesi bir dramın sembolü haline gelen bir başka mağdur genç kadın olan Mutlu Kaya ise, kafasına kurşun sıkan adamın birkaç yıla kalmadan hapisten çıkacak olmasından duyduğu endişeyi gücü yetene, dili dönene kadar haykırıyor. Beş yıl önce, Mutlu'ya aşık olduğunu söyleyen ve canına kastetmek isteyen cani, ablasının evinin kapısında kafasına silah sıkmıştı. Öldürmeyen Allah öldürmüyor işte, iki ay yoğun bakımda kalan genç kız hayata tutundu ama vücudunun yüzde 96'sı engelli kaldı. Zar zor konuşarak yaşadıklarını ifade etmeye, sesini duyurmaya çalışıyor Mutlu.

"Yaşıyorum ama nefes alamıyorum" diyen Mutlu'nun ablası Dilek de üç ay önce 21 Mart günü erkek şiddetine kurban gitti. Erkek arkadaşı olduğunu iddia eden bir assubay genç kadını Diyarbakır'daki evinde vurdu. Katıldığı bir programda gözyaşları içinde yaşadıklarını anlatan Mutlu'nun talebi ise "adalet"

Kadın örgütleri, Türkiye'nin taraf olduğu "İstanbul Protokolü'nün" uygulanmasını istiyor. Bu protokol, kadına siddet uygulayanlar, kadın cinayetlerine karşı ağır cezaları kapsıyor. Ama ne yazık ki Türkiye bu protokolden çekilmeyi tartışıyor.

Umarım sevgili Mutlu'nun çığlığı duyulur, Pınar, Dilek gibi bu yıl içinde öldürülen 152 kadın, önceki yıllarda öldürülen binlerce kadınların katilleri en ağır cezalara çarptırılırlar. Kadın cinayetlerine karşı hep beraber sesimizi yükseltmezsek bu sayılar daha da yükselecek. Ama unutulmamalı ki o rakamlar birer hayat, birer evlat, birer kardeş, birer anne, birer teyze, birer hala...